Hülya Avşar kaybetti çünkü...

Daha birkaç gün önce lehte fotoşoplu görüntüleriyle genç kızları kıskandıracak kadar ürüzsüz görüntüleri yayımlanan Hülya Avşar'ın gerçek halinin hiç de öyle olmadığı...

Şeyh Sadi, "iki düşman arasında öyle konuş ki barştıkları zaman utanmayasın" demiş...
Son zamanlarda (yoksa "uzun zamandır" mı demeliydik?) Hürriyet Gazetesi yönetimiyle Hülya Avşar arasında "düşmanlık" oluştuğu sır değil...
Bugün yayımlanan "fotoşopsuz Hülya Avşar" fotoğrafları da bu düşünceyi pekiştiriyor...
Ve şimdi...
Bir yanda sinema sanatçılığı konusunda aleyhinde tek söz edemeyeceğimiz Hülya Avşar;
diğer yanda zaman zaman eleştirsek de halen Türkiye medyasının "en etkin" gazetesi Hürriyet...

Ve...
Bir yanda sanatçının haberi olmadan, kilometrelerce uzaktan çekim yapabilen fotoğraf makineleriyle mahremine girilmiş olma gerçeği...

Diğer yanda "halka mal olmuş sanatçıdır, her haliyle örüntüsü haber konusudur" gazetecilik savunması...
Ve...
Bütün bunların dışında katı bir gerçek:
Daha birkaç gün önce lehte fotoşoplu görüntüleriyle genç kızları kıskandıracak kadar pürüzsüz görüntüleri yayımlanan Hülya Avşar'ın gerçek halinin hiç de öyle olmadığı...
Ve...
O gerçeğin getirdiği "kaybetmişlik"...
Yani...
Çok sevdiğimiz biri "dünya dönmüyor" dediğinde hatır için bile olsa "haklısın" diyemeyip, "sen ne dersen de dünya dönüyor" diyeceğimiz gibi Hülya Avşar'ın Hürriyet'te yayımlanan fotoğrafları için de kim ne derse desin "Hülya Avşar kaybetti" diyeceğiz...