Hülya Avşar artık kabak tadı veriyormuş!

Sabah yazarı Ayşe Özyılmazel de modaya uyarak günü Hülya Avşar'a ayırmış. Özyılmazel'in de Avşar'a söyleyecekleri var...

GAZETECİLER.COM

Sabah yazarı Ayşe Özyılmazel de modaya uyarak günü Hülya Avşar'a ayırmış. NTV ekranlarının gözde progamı 10 Kadın'daki Avşar polemiği gazete köşelerinde devam ediyor. Özyılmazel'in de Hülya Avşar'a var...

Hülya dağınık kalsın

Dikkat dikkat!
Bu bir Hülya Avşar klasiğidir, lütfen alıcınızın ayarıyla oynamayınız, topa hemen çıkmayınız!
Korkarım uyarı için biraz geç kaldım, çünkü bazı köşeci ablalarım fena halde oltaya geldiler. Üstelik bin birinci kez.
Hülya Avşar işte, canı sıkıldıkça, konuşulmadığını düşündükçe bir bomba pırtlar. Kimi zaman atom bombası gibi ortalığı yıkar geçer, kimi zaman gaz bombası gibi gözleri yaşartır etkisi tez vakitte biter...
Bir bakarsınız 'Her kadın aldatılır' der, bir bakarsınız 'entel kadınlar bıyıklı, kıllıdır' çeker... Pırtlama konusunda sıkışırsa arşivden eski pırtlama konularını çıkartıp bir daha servis eder.

HÜLYA AVŞAR ARTIK KABAK TADI VERİYOR!
Bir kısım medya da hemen oyuna gelir, tuzağa düşer. Sonuç: iyisiyle kötüsüyle Hülya Ablamız gündemden düşmez. Amaç da budur zaten.
Tabii bu işin Lale Devri eskidendi çok eskiden. Eskiden Hülya Avşar ne dese ülkece şoklardan şok beğenirdik, geceleri uykumuz kaçar, sinirden tırnaklarımızı yer, Hülya'nın safını tuttuğumuzda arkadaşlarımızla birbirimize girerdik. Yani Hülya yer, Hülya içerdik. Fakat dedim ya, eskidendi çok eskiden.
Şimdi değişmemizin sebebi ne olabilir?
a. Hülya Avşar'ın yüzünü eskitmesi, kabak tadı vermesi olabilir.
b. Artık bu kıvamdaki demeçlere karnımızın tok olması olabilir.
c. Devrin değişmesi, aynı zamanda Çelik'in değişmesi olabilir.
Sebep neyse ne, niye düşersiniz tuzağa benim sevgili ablalarım. Ah! Ah!
En son ne demiş Hülya? "Entelektüel olmaktan korkuyorum, onlarla arkadaşlık edemiyorum çok sıkılıyorum" demiş.

HANİMİŞ BENİM MAVİŞİM!
E tamam! Korkmasın canım benim, hanimiş benim mavişim. Zaten entelektüellik evlenmek, boşanmak tadında korkulacak bir şey değil. Okumazsın, öğrenmezsin, merak etmezsin, soru sormazsın biter gider. Bunda korkacak ne var.
Entelektüellerle arkadaşlık etmiyormuş sıkılıyormuş. Bir de Türkmax'taki programında da çok sıkılmış, fenalık geçirmiş, o magazin dünyasını seviyormuş. Ona da tamam! Kiminle arkadaşlık ederse etsin. Türkmax'taki programında içi de şişerse şişsin. Malzeme bu ne yapalım yani.
Radikal'de Nur Çintay üşenmemiş güzel kalemiyle Hülya Avşar'a cevabını yapıştırmış. 'Entelektüel kadınlar da güzeldir, bakımlıdır, Hülya Avşar'ın entel algısı 80'lerde kalmış' gibisine çakmış.
Boşuna yormuşsun kendini Nur Çintay. Bu yaştan sonra ne Hülya'nın algısı değişir, ne hayata bakış açısı ne de kendiyle kavgası.
Bence hep beraber bırakalım Hülya Avşar hadisesi dağınık kalsın.
Onu böyle de sevip bağrımıza basabiliriz değil mi?
Hiç de yabana atılmayacak bir kariyeri, şarap gibi güzelliği, cin gibi gözleri var ne de olsa. Hülya'nın hezeyanlarını da görmezden gelelim, gül gibi geçinelim derim ben bu Pazar. Ne dersiniz?