Hükümet ile Doğan Grubu barışıyor mu?
Hükümet ile Doğan Grubu arasında barış rüzgarları mı esiyor. Yanlış anlamayın. Birand ve Küçükkaya'nın yalancısıyız...
GAZETECİLER.COM - Doğan Grubu'na kesilen rekor cezanın siyasi bir yanı da olduğunu tahmin etmek zor değil. Bu nedenle hükümet ile Doğan Grubu arasında nasıl bir ilişki olacak diye merak etmiyor da değiliz. M. Ali Birand dün ana haber bülteninde bugün de Posta'daki köşesinde bu konuya dönük bir tüyo geçti. Başbakan'ın önde gelen medya yöneticilerine verdiği iftardan gözlemlerini aktaran Birand barış rüzgarlarından söz
"Başbakan Doğan Grubu ile neler
konuştu...
Zaten herkesin merakı da buydu. Doğan Grubunun Genel Yayın
Yönetmenlerine nasıl davranacağı gözleniyordu.
Beklenen olmadı ve Başbakan, Ertuğrul Özkök başta olmak üzere,
herkese çok sıcak davrandı. Hal hatır sordu ve yeni bir ilişki
düzeni kurmak istediğinin (veya bana öyle geldi) işaretlerini
verdi. Örneğin Özkök’e takıldı. Hepimiz, Hürriyet Genel Yayın
Yönetmeninin hac yazılarını söz konusu yapacağını bekledik. Ancak
Başbakan, maç esprilerini tercih etti.
Bu arada beni hayret ettiren, Doğan grubunun dışındaki Genel Yayın
Yönetmenlerinden hiç birinin ceza konusuyla ilgili bir soru
sormamalarıydı. Sanki böyle bir şey yokmuş gibi davranıldı. Ancak
genel havayı yansıtmam gerekirse, iktidar ile Doğan gurubu
arasındaki ilişkilerde sanki bir yumuşama sürecine girilmiş gibi
bir ortam var. Başbakan’ın vücut dilinden tutun da, Ankara’dan
gelen mesajlar sanki bir orta yol aranıyormuş izlenimi yaratıyor.
Ancak burası Türkiye, rüzgarın ne zaman nerede değişeceğini kimse
bilmez."
Akşam Genel Yayın Yönetmeni İsmal Küçükkaya de aynı davetten benzer gözlemler edinmiş. Hatta Küçükkaya uzlaşmaya kesin gözüyle bakıyor. İşte Akşam'ın tepe isminin davetten
"Her zamankinden daha rahat ve dingindi. Üzerindeki ağır
stresten kurtulmuş gibiydi. Yüzü gülüyor, herkesle özel olarak
ilgileniyordu. Uzun zamandır onu böyle görmemiştim. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'dan bahsediyorum.
Başbakan'ın önceki akşam gazetecilere verdiği iftar daveti,
medya-hükümet ilişkilerinde yeni dönemin işaretidir. Başka bazı
bilgi ve gözlemlerle birlikte değerlendirince, gerginlik yerine
yumuşama ve uzlaşmanın aranacağı farklı bir sürecin başladığını
görüyorum.
Yemekli buluşmanın gerçekleşmesi başlı başına bir mesaj içeriyor.
Erdoğan'ın medya yöneticileriyle buluşması her halükarda ilişki
yönetimi açısından karşılıklı yarar sağlar. Uzun zamandır uçağına
gazeteci davet etmediği göz önüne alınınca bu gereklilik kendini
daha çok hissettirir. İftarda hükümetin açılım stratejisini
anlatırken sürekli, 'medyamızla beraber', 'sizin desteklerinizle',
'bu konularda katkınızı özellikle rica ediyorum' gibi cümleler yeni
bir dil, yumuşak bir üslup ve katılımcı bir söylem hakkında güçlü
ipuçları veriyordu.
Erdoğan ayrıca hatırı sayılır bir zamandır medya ile doğrudan
çatışma stratejisine başvurmadı. Doğan Grubu'na verilen cezada
makul bir uzlaşmaya gidileceği de kesin gibi. Taraflar kriz
yönetimini iyi uygularlarsa basın ve siyaset açısından risk faktörü
daha fazla büyümeyecektir."