Hoş geldin sefalar getirdin Etyen Mahcupyan…

Taraflı maç yorumu futbol sahalarını bir gün gelir mezbahaya çevirir…

ADNAN BERK OKAN

Etyen Mahcupyan’ın dünkü Zaman’da başlığı altında yayımlanan makalesini okuyunca “Hafıza” isimli arşivim birden açılıverdi.

Yirmi yıl kadar önceydi yanlış hatırlamıyorsam.

Futbol hakemliğini yeni bırakmış ünlü ve başarılı bir hakemimiz günlük siyasi yazı yazdığım gazetede futbol yorumculuğuna başlamıştı.

O güne kadar 1. Lig’de hakemlik yapmış hiçbir hakemle o kadar yakın arkadaş olmamıştım.

Bir gün yemekte yıllardır merak ettiğim bir konuyu açtım.

Bir futbol hakemi yönettiği maçtan sonra maçı radyodan veya televizyondan anlatan bir spikerin hakem kararlarıyla ilgili yorumlarını merak eder mi?

“Tabii eder. En azından ben ederim” dedi…

“Neden edersin?” diye sordum bu defa…

Birebir değil ama mealen söylediklerini sizlerle de paylaşayım.

                               *      *     *

Diyelim ki üç büyüklerden biri maç yapıyor.

Kendi aralarında olabileceği gibi Anadolu takımlarından biriyle de olabilir maç.

Önce şunu söyleyeyim: Spikerlerin tarafsız olması şarttır.

Yıllarca bu işi yaparken de her zaman söyledim.

“Kardeşim, şu maçları anlatan spikerler lütfen tarafsız olsun” dedim ama anlatamadım…

Bizim basın yöneticileri hele spor sayfalarını idare edenler tarafsız spikeri sevmiyor…

Neden taraflı spiker tehlikeli biliyor musun?..

Çünkü taraflı spiker maçı dinleyen veya televizyondan seyreden seyirciyi en çok da hakem aleyhine tahrik ediyor.

Meselâ sahada üç büyüklerden biri olsun…

Ya da dediğim gibi birbirleriyle maç yapsınlar…

Maçı anlatan spiker hakemin kararı tuttuğu takımın lehindeyse hiç yorum yapmaz.

Ama be arkadaş…

Eğer karar tuttuğu takımın aleyhineyse; hakemin kararının yanlış olduğunu, maçı da berbat yönettiğini falan söylemeye başlar…

Dinleyen fanatik taraftarları hakem aleyhine kışkırtır.

Bizim millet iki buçuk lira için adam vurur, sevdiği birine lâf edilse katil olur yahu…

Bunu bilmezmiş gibi tahrik eder taraftar dinleyici ya da seyircileri.

Sadece o maç için değil gelecek maçlarda da maçı canlı izleyen taraftarları yanlış bilgilendirdiği için hakemlerin maçı yönetmeleri zorlaşır.

Ben spiker arkadaşlarıma her zaman objektif olmalarını tavsiye etmişimdir.

Taraflı maç yorumu futbol sahalarını bir gün gelir mezbahaya çevirir...

                                *      *     *

Ey güzel insanlar!..

Dedim ya…

Cümleler birebir böyle değildi ama tam da benim şu yazdıklarımı anlatmak istemişti…

 “Taraflı maç yorumu futbol sahalarını bir gün gelir mezbahaya çevirir”…

Ve…

O dostum haklı çıktı…

Futbol sahaları şimdilik mezbahaya değilse de arenaya (Tam da isimleriyle müsemma yani) döndü…

 

Geleyim siyasi arenaya…

Son zamanlarda “taraflı yorumculuk” o hale geldi ki siyasette, yakında siyaset arenası da mezbahaya döneceğe benziyor…

Bilhassa medyamızda şimdilik yok ama yakında karşılıklı ana/avrat küfürler edildiğine tanık olabiliriz…

Farkında mısınız?..

Televizyonlardaki tartışma programlarına konunun uzmanları yerine siyasi tarafların “Amigoları” davet ediliyor…

Neden?..

Uzman kavga etmez ne görüyorsa onu anlatır, ona göre öngörüde bulunur da ondan…

Amigo ise karşı tarafı paçavraya (!) çevirir…

Yandaşlarını siyasi orgazma ulaştırır…

 

Yani…

Ekran karşısında oturanlar sadece kendi düşüncelerine uyan, tuttuğu siyasi lideri öven tartışmacı dinlemek istiyor…

O nedenle ekrana çıkanlar da eğer iktidar partisinden yanaysa başlıyorlar başbakanı övmeye muhaliflerine geçirmeye…

Kimisi ise o kadar hayran ki başbakana…

Bilmem neresinde “kıl” olmayı kabul edebileceğini haykıran kadın seçmen gibi…

Yani…

TV izleyicilerinin birçoğu başbakanı öven tartışmacı görmek istiyor ekranda…

Veya…

Başbakanın aldığı nefese bile tahammül edemeyenler, başbakana küfür kâfir hakaret eden tartışmacıları dinlemeyi ve ekran karşısında siyasi orgazma ulaşmayı arzuluyorlar.

Ekran tartışmacıları ve köşe yazarları bu gerçeği bildikleri için ya Başbakan’ı aşırı övüyorlar ya da Başbakan’a hiç hak etmediği hakaret cümleleriyle saldırıyorlar…

 

Tam da seçim arifesindeyiz…

Ve ne yazık ki moderatörler olsun köşe yazarları olsun ortamı sakinleştirmek yerine daha da germeyi tercih ediyorlar…

Kavga, küfür, hakaret gırla gidiyor…

Sonunda siyaset meydanlarının da mezbahaya döneceğinden korkuyorum…

Lütfen söyler misiniz?..

Haksız mıyım?..

 

Not:
Etyen Mahcupyan
da bir ara “Taraftar” yazarlar kervanına katılıp Başbakan’ın yanlışlarını bile “doğru” gibi göstermeye başlamıştı…

Neyse ki çabuk döndü hatasından…

Son günlerde yine o eski liberal, objektif Mahcupyan geldi ve tabii ki hoş geldi sefalar getirdi…

adnanberkokan@gmail.com