Hoş geldin Abdülhamit Han
Müsveddesinde ister devlete veryansın edin, ister başkalarına... Hakkınızda, ne 301'inci maddeye göre dava açılabilir ne de kişilere hakaretle ilgili diğer maddelere göre...
GAZETECİLER.COM
- Radikal gazetesinin 'en deneyimli
muhabir'lerinden biri olan Altan Öymen,
bugün köşesinde "Hoş geldin Abdülhamit Han"
başlıklı bir yazı kaleme aldı ve "Yayımlanmamış kitabı
önleme gayreti, II. Abdülhamit Han'ın sansürlü basın rejimini
hatırlatıyor. Ama bugünküler o yetkiyi nereden alıyor? Hangi
kanundan?" diye sordu.
EN ÖNEMLİ ŞÜPHELİ O KİTAP
"Ergenekon'un o dalgaları sırasında aranan 'şüpheli'lerden biri (belki de en önemlisi), İmamın Ordusu isimli o kitaptı" diyen Öymen şöyle devam etti yazısına:
"Daha doğrusu, kitap değil, kitabın eski deyişle 'müsvedde'siydi. Kitabın, malûm, 'kitap' sayılması için basılması gerekli... Hatta o da yetmez, basıldıktan sonra 'dağıtılma'sı (veya zamanımızda okurlara 'elektronik ortam'da sunulması) gerekli.
SUÇUN OLUŞMASINDA HUKUKİ ŞART...
İçindeki bazı cümlelerle devlete veya birilerine hakaret edilerek 'suç' işlendiği öne sürülecekse, o suçun oluşmasının hukuki şartı da öyle... Kitap okurlara sunulacak... Onu herkes gibi savcılar da ancak ondan sonra görecek. İçinde bir suç unsuru olduğu iddiası ortaya çıkarsa, onun soruşturması ancak ondan sonra başlayacak.
Yoksa basılmamış kitabın müsveddesini nasıl suçlayabilirsiniz? Müsveddesinde ister devlete veryansın edin, ister başkalarına... Hakkınızda, ne 301'inci maddeye göre dava açılabilir ne de kişilere hakaretle ilgili diğer maddelere göre...
HOŞ GELDİN ABDÜLHAMİT HAN
(...) Yayımlanmamış yazı veya kitabı önceden okuyup suç aramak, II. Abdülhamit Han zamanındaki 'sansür sistemi'nde vardı. Onda bile yazarları bu yüzden tutuklama usulü yoktu. Sansürcü, sakıncalı gördüğü yayının veya onun belirli bölümlerinin yayımlanmasını önlemekle yetinirdi.
Sansürün resmen kalkışından beri 100 küsur yıl geçti. Şimdiki kurallar, çok başka... TCK ile CMK'da, ayrıntılarıyla yazılmış... Bunlara hiç aldırış etmeden hâlâ, II. Abdülhamit dönemindeki gibi davranmak neyle izah edilir? Ve bir başka soru: 2002 yılı sansürcülüğünün 'Ergenekon soruşturması'yla ne ilgisi vardır?"
Altan Öymen'in yazısının tamamını okuyabilirsiniz.
EN ÖNEMLİ ŞÜPHELİ O KİTAP
"Ergenekon'un o dalgaları sırasında aranan 'şüpheli'lerden biri (belki de en önemlisi), İmamın Ordusu isimli o kitaptı" diyen Öymen şöyle devam etti yazısına:
"Daha doğrusu, kitap değil, kitabın eski deyişle 'müsvedde'siydi. Kitabın, malûm, 'kitap' sayılması için basılması gerekli... Hatta o da yetmez, basıldıktan sonra 'dağıtılma'sı (veya zamanımızda okurlara 'elektronik ortam'da sunulması) gerekli.
SUÇUN OLUŞMASINDA HUKUKİ ŞART...
İçindeki bazı cümlelerle devlete veya birilerine hakaret edilerek 'suç' işlendiği öne sürülecekse, o suçun oluşmasının hukuki şartı da öyle... Kitap okurlara sunulacak... Onu herkes gibi savcılar da ancak ondan sonra görecek. İçinde bir suç unsuru olduğu iddiası ortaya çıkarsa, onun soruşturması ancak ondan sonra başlayacak.
Yoksa basılmamış kitabın müsveddesini nasıl suçlayabilirsiniz? Müsveddesinde ister devlete veryansın edin, ister başkalarına... Hakkınızda, ne 301'inci maddeye göre dava açılabilir ne de kişilere hakaretle ilgili diğer maddelere göre...
HOŞ GELDİN ABDÜLHAMİT HAN
(...) Yayımlanmamış yazı veya kitabı önceden okuyup suç aramak, II. Abdülhamit Han zamanındaki 'sansür sistemi'nde vardı. Onda bile yazarları bu yüzden tutuklama usulü yoktu. Sansürcü, sakıncalı gördüğü yayının veya onun belirli bölümlerinin yayımlanmasını önlemekle yetinirdi.
Sansürün resmen kalkışından beri 100 küsur yıl geçti. Şimdiki kurallar, çok başka... TCK ile CMK'da, ayrıntılarıyla yazılmış... Bunlara hiç aldırış etmeden hâlâ, II. Abdülhamit dönemindeki gibi davranmak neyle izah edilir? Ve bir başka soru: 2002 yılı sansürcülüğünün 'Ergenekon soruşturması'yla ne ilgisi vardır?"
Altan Öymen'in yazısının tamamını okuyabilirsiniz.