Hıncal'dan Haşmet'e yanıt gecikmedi
Hıncal Uluç, köşesinden gazetesinin yazarı ve televizyon programlarındaki partneri Babaoğlun'a ne yanıt verdi?
GAZETECİLER.COM - Sabah yazarı Hıncal
Uluç'un, Fatih Altaylı'ya destek için
kaleme aldığı ve "Bırak Fatih yazsınlar... Kendileri yazar,
kendileri okurlar" diye akıl verdiği yazısına gazetesinin
yazarı ve televizyon programlarındaki partneri Haşmet
Babaoğlu'ndan perşembe günü bir eleştiri gelmişti.
Babaoğlu, Ekşi sözlük'ün gençler için ne kadar önemli bir yer
olduğunun altını çiziyor ve "Biz gazete yazarlarının
insanlar hakkında fikirlerimizi söylemek için tonla para
kazandığımız aklıma geliyor. O çocukların da bedavaya hiç değilse
özgürce ve sereserpe abuklamak gibi bir hakkı olsun diye düşündüğüm
de oluyor, doğrusu!" diyordu.
Hıncal Uluç bugün köşesinde "Haşo'nun sorunu..."
başlıklı bir yazı kaleme aldı ve Haşmet Babaoğlu'na yanıt vermekte
gecikmedi. Üstelik televizyon programındaki partnerine ilginç bir
gönderme yapmayı da ihmal etmeden.
İşte Uluç'un bugünkü yazısı...
Valla gecenin bir yarısı, ya da sabahın köründe
bilgisayarın başına geçip "Bugün kim bana nasıl sövmüş" diye bir
mazoşist merakım yok. Bu yüzden, yarısından çoğu palavra, kasıtlı,
hesaplı medya ve de ona buna söven, saldıran mastürbasyon
sitelerine zerre bakmam.
Hayır.. Kendi pembe dünyamı da yaratmıyorum. Beni seven kadar
nefret edenin olduğunu da çok iyi biliyorum..
Ne var ki, bana sövenlere zerre aldırmam. Aldırmadığım için okuma
zahmetine de katlanmıyorum..
Bilmem ne sitelerinde kimlerin ne dediğini öğrenmek için bilgisayar
başında saatler geçirmek yerine, Haşo'nun kaçtığı okullara,
liselere, üniversitelere, işyerlerine sohbete gidiyor, gençlerle iç
içe, yüz yüze oluyorum.. Issız sahilde tek başıma oturup denize
bakmak yerine, Ortaköy'de halkın içine sandalye atıp, gelen geçenle
iki çift laf ediyorum..
Hangisinin daha iyi olduğuna herkes kendi karar verir.
Benim sanal dünya ile işim yok. Gerçek dünyada yaşamaya
bayılıyorum.. Gerçek dünyada ve insanların içinde..
Arkadan sallayan, cesareti sadece yazarken bulanlarla değil, yüz
yüze konuşan insanlarla..
Hepsi bu!..
Hıncal Uluç'un bugünkü yazılarının tamamını okuyabilirsiniz.