Hıncal Uluç'un övdüğü gazeteci kim?

"Gazetecilik öldü. Çünkü muhabirlik öldü" eleştirilerini sık sık dile getiren Uluç, bugün bir gazetecinin mesleğin anıtı olabileceğini yazdı.

"Gazetecilik öldü, çünkü muhabirlik öldü" diyor Hıncal Uluç. Gazetelerin ajansa dayalı haber yaptığını ve her gazeteden aynı haberin çıktığını söylüyor. Muhabirliğin yerine, yazarlığın revaçta olduğunu da sözlerine ekliyor.

Bu vahim durum içinde gözüne çarpan tek bir isim var Hıncal Uluç'un... 'Gazeteciliği hakkını vererek yapıyor, muhabirlik için savaşıyor' diyor... Kim mi bu isim? Savaş Ay... Uluç, Savaş Ay'ı 'Bir gazetecilik anıtı' olarak gösteriyor.

(...) "Gazetecilik öldü. Çünkü muhabirlik öldü.. Gazeteler ajanslara bağlanmış.. Bültenden ne gelirse o.. Bu yüzden bütün gazeteler birbirinin ayni.. Bu yüzden birini okuyunca hepsini okumuş oluyorsunuz. Bu yüzden bu ülkede gazete satmıyor" diyorum..

"Özel haber çıkaran yok.. Çıkardığı haberi mükemmel bir anlatımla Haber Hikâyesi gibi yazan yok.. Bu yüzden eli kalem tutan 'Yazar' olma derdinde.. Çünkü patronlar artık muhabire para vermiyor. Paralar yazara gidiyor" diyorum..

"Fark yaratmak, kâğıtla, baskıyla olmaz.. Fark 'Haber'le olur" diyorum.. "Fark haber yazmak, haberi okutmakla olur" diyorum..
Kimsenin umurunda değil..

Çünkü haber pahalı.. Haber zor.. Oysa yazarla gazete satmak çok daha ekonomik..
Ve muhabirlik ölüyor.. Haber yazarlığı ölüyor..

Ve işte bu ortam içinde bir adam, hem de sağlığı hiç de iyi olmayan bir adam dimdik duruyor ve tek başına savaş veriyor.. Muhabirlik savaşı.. Gazetecilik savaşı..

Adı gibi..
Adı Savaş.. Savaş Ay!..
Masanın başında, poposunun üstünde değil.. Haber nerdeyse orda..
Son üç günde üç haberini okudum.. Üçüne de bayıldım..
Siz ikisini okudunuz.. En güzeli, en müthişi bizde çıkmadı. Takvim'de çıktı.. Niye, bilmem.. Savaş o haberi bize vermedi mi?.. Yoksa bizimkiler mi değerlendiremedi..
Yeri yerinden oynatırdı..