Hıncal Uluç'un elinde minnacık bir külot
Yakın arkadaşları ile Paris'teki striptiz kulüplerine giden Hıncal Uluç, arkadaşlarının gazabına bakın nasıl uğramış?
GAZETECİLER.COM
Şok'un arka sayfasında bir Sırbistan düğününden fotoğraflar
var.
Damat gelini soyuyor ama düğünün ortasında!
Hıncal Uluç bu kareyi gördükten sonra gülümsüyor.
Ve 1963 senesine bir dönüş yapıyor.
Kendi değimiyle en deli gençlik yılları.
O dönemlerde ilk kez Paris'e gidiyor.
Ama sadece bir gecesi var.
Ahmet Taner Kışlalı ve Yaşar
Güngör, doktora için ordalar, bir yıldır..
Hıncal Uluç 'bir gecelik program' ayarlanmasını
istiyor kendine.
Fakat arkadaşlarının gazabına uğruyor.
Ve bakın neler yaşıyor, o deli gençlik çağlarında:
"Birbiri ardına striptiz kulüplerine götürüyorlar
beni.. O devirde bizde sadece lafı olan bir sözcük bu.. Müzikle
soyunma anlamına geliyormuş.. Gene böyle bir kulüpte en önde
oturuyoruz. Sahneye gelinlikle bir kız çıktı. Elinde bir levha var.
Üzerinde Fransızca bir yazı.. Yaşar "Elini kaldır" dedi..
Kaldırdım.. Kız geldi, elimden tuttu, beni sahneye çıkardı. Eliyle,
yüzüyle işaret ediyor. Anladım.. Soymamı istiyor.. Birer birer
gösteriyor.. Duvak, gelinlik, kombinezon, korse, jartiyer,
çoraplar, sutyen.. Ben de müzikle dans ederek çıkarıyorum. Alkış
kıyamet.. Üzerinde kalan son parçayı işaret etti.. Elimi uzatırken
ışıklar söndü. Yeniden yandığında, ortada kız yok. Sahnede tek
başına ben.. Elimde de minnacık bir külot..
Yaşar'la Ahmet gülmekten ölüyorlar.
Kızın elindeki levhada "Bir koca arıyorum" yazıyormuş
meğer!.."