Hıncal Uluç'tan iki önemli gazetecilik anısı
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, İtalyan efsanesi Paolo Rossi'nin ölümünün ardından bizi 80'li yıllara götüren iki önemli gazetecilik anısını anlattı.
İtalyan futbolunun devlerinden Paolo Rossi, hayatını kaybetti. Bunun üssünde Rossi'nin gol kralı olduğu Dünya Kupası dönemine bizleri götüren Hıncal Uluç, kupa dönemindeki gazetecilik anlayışı ve etiği ile ilgili iki önemli hikayeyi paylaştı.
Hikayelerden biri Can Bartu, diğeri ise Kemal Belgin ile ilgili.
İşte o hikayeler:
Perşembe günü, Ender Müdürümle, aSpor için haftalık programımızı yaparken öğrendim. Rossi de gitmiş.. Paolo Rossi!. İtalya'nın yetiştirdiği en büyük santrforlardan biri.. Onunla da özel anılarım var, 1982 Dünya Kupası İspanya'dan.. O zaman gazetecilik, yani bizim meslek neydi, bugün ne, görün diye anlatacağım.. Madrid'de basın merkezinde 20'den fazla Türk gazetecisi toplanmış sohbet ediyoruz. Aslında sayımız 30'dan fazla.. O yıllarda Dünya Kupası öyle izlenirdi. Milliyet, Tercüman, hatta spor karikatüristi bile yollayıp, 6-7 kişiyle rekabet ederdi. Tirajı, geliri düşüklerden benim Cumhuriyet bile 2-3 muhabir yollardı. Neyse... İlk tur bitmiş.. İtalya, ikinci turda favorilerden Brezilya ve Arjantin ile ayni guruba düşmüştü. İtalya'nın birinci turdan çıkması tamamen şanstı. Üç maçını da berabere bitirmişti. Biri 0-0.. İkisi 1-1.. Kamerun da 3 maçını berabere bitirmişti. Biri 1-1.. İkisi 0-0!. İşte İtalya 2-2'lik gol averajı ile 1-1 averajı olan Kamerun'u attığı fazla gol farkıyla geçebilmiş, ikinci turda ise iki "Dev"e düşmüştü. Onu konuşuyorduk. Sonra birleştik.. "Brezilya-Arjantin berabere kalırlar.. İtalya'ya hangisi daha çok atarsa, o finale kadar gider" dedik ki, arkamızdan "Beyler" diye bir ses duyduk. Meğer Sinyor (Can Bartu) da arkamızda sessizce durur bizi dinlermiş.. "Beyler siz biraz az biliyorsunuz..