Hıncal Uluç'tan gazetecilik dersleri!..
Gazetecilerin çok sık düştüğü tuzağa Sabah gazetesininde düştüğünü belirten Uluç'a göre yayınlanmaması gereken haberler hangileri?
Hıncal Uluç bugün sütununu gazeteciliğe ayırıyor ve köşesinden gazetecilik dersleri veriyor.. Dün de bu konu üzerine yazan Uluç'a göre, gazetecilik haberdir ama haber her şey değildir...
- (...)
Haber uğruna, bu mesleğin asla ödün verilmemesi gereken ilkelerinden vazgeçilemez.. Geçerseniz, saygınlığınız ve inanırlığınız ortadan kalkar.
En müthiş haberleri bile verseniz, giderek düşer, silinir, yok olur gidersiniz..
Günümüzde, "Habercilik" adına bu tuzağa düşenler arttı. Ne yazık
ki, Sabah da, zaman zaman haberin cazibesine takılıp bu yanlışı
yapıyor..
Konum "Sızdırma" haberler..
Devletin bir kurumu, ya da kişisi, devlete ait bir sırrı, yakını bir gazeteci aracılığı ile bir gazeteye, ya da gazetelere sızdırıyor. Haberin yayınlanmasından, kişisel, kurumsal, ya da siyasal menfaatleri var..
Bu sızdırma haberleri daha okurken, üslubundan fark
ediyorsunuz..
Çünkü, haberin temel ilkeleri dünyanın her yerinde bellidir. Haber
belli soruların yanıtlarını içermelidir.
Bu sorular "Kim" ile başlar..
Sızdırma haberde bu sorunun yanıtı yoktur.
Başından sonuna okuyun..
"İddia edildi.. İfade edildi.. Söylendi.. Belirlendi.."
Peki ifade eden kim?.. İddia eden kim?.. Söyleyen kim?.. Belirleyen
kim?.. Haberde yoktur.. Çünkü "Kim" aslında haberi sızdıran
kişidir. Haberde adının geçmesi mümkün değildir. Çünkü devlete ait
gizli bilgiyi sızdırmak suçtur..
Şimdi gazeteci, haberi kendisine sızdıranın suç işlediğini
bilir.. Bu suçu işlerken bir menfaat beklediğini de bilir.. Dahası,
kendisinin ve gazetesinin bu suça ortak ve alet edildiğini de
bilir..
O zaman bu haberi yayınlamalı mıdır?
Ben yayınlamam..
Kafamı kesseler yayınlamam.. Çünkü ne kalemim, ne gazetem
başkasının menfaatine ve suçuna alet olamaz.. Olursa saygınlığı,
inanırlığı kalmaz.. Biter..
Gazete olarak biter!..
Çok ama çok kutsal bir meslek yapıyoruz..
Yanılabiliriz.. Yanlış, hatalı haberler verebiliriz.. Dünyanın en
ileri, en ciddi gazeteleri bile zaman zaman hem de en inanılmaz
hatalara düşüyorlar.. Mesele o değil...
Mesele "Alet olmak!.."
Bir gazete, hiç kimsenin ya da kurumun aleti olamaz.. Olmamalı..
Haber ne kadar cazip olursa olsun.. Gazeteciliğin ve haberciliğin
temel ilkelerinden asla, ama asla ödün vermemeli..
Belli bir görüşü savunabilirsiniz.. Yazar olarak değil sadece..
Gazeteniz de belli bir görüşün, bir siyasal partinin tarafı
olabilir.. Böyle gazeteler çok..
Ama hangi taraftan olursa olsun, haberin temel ilkelerinden
vazgeçemez.. Bir kez daha altını çiziyorum..
Belli bir menfaat uğruna kendisine sızdırılan haberlerin aleti,
oyuncağı olamaz!
Bazen bir haberi bilerek atlamak, onu yayınlamaktan çok ama çok
daha onurlu, gururlu bir gazetecilik olayıdır.
Bunu kimse aklından çıkarmasın!.