Hıncal Uluç'a 'adam gibi' cevap!

Sabah'ın usta kelemi Hıncal Uluç dün Vatan gazeetsine ve Vatan yazarı Mehmet Tezkan'a vermiş veriştirmişti. 'Vatan'ın Sabah kompleksi' ismiyle kaleme aldığı yazısında  Vatan çalışanlarının Sabah’a kin ve nefret duygusu içinde olduklarını yazmış, Mehmet Tezkan'a da fena çakmıştı.

Uluç'un bu yazısına cevap bugün Mehmet Tezkan'dan geldi. "İşin içine benide katmış, cevap vermek farz oldu" diyen Vatan yazarı önce Sabah'ın attığı başlığın ne anlama geldiğini anlattı ardından Hıncal Uluç'a Umur Talu'yla gönderme yaptı....

(***)

Olay şu.. Amsterdam kazasından sonra AKP’ye yakın duran gazetelerin THY’yi kollamak, bir teknik arıza olasılığını örtmek için neler yaptıklarını kaleme almıştım..

Çeşitli gazelelerden örnekler verdim.. Biri de Sabah’tı..

Sabah’ın başlığı şuydu: “Uçak düştüğünde pilotlar ölmüştü”.

Dedim ki bu başlık altimetrenin bozuk olduğunu perdelemek için atılmış..

“Pilotlar havada öldüğü için mi uçak düşmüş.. Toplu kalp krizi falan”

Aynen böyle yazdım..

Hıncal Uluç da ‘popondan anlamışsın’ demiş..

Aynen şöyle yazmış..

“Yani sen lafı böyle poposundan anlar, böyle çirkin saptırırsan, Sabah ne yapsın.”

Sabah bir şey yapmasın!

Hıncal Abi, o başlığı yüz kişiye sor bakalım ne anlıyorlar..

O başlığın anlamı şalcılıktır..

Benimle aynı gün Sabah’ta Umur Talu da aynı konuya değindi..

Bak ne diyor..

“Bizim gazetenin dünkü başlığı: ‘Uçak düştüğünde pilotlar ölmüştü.’

Başlık pilotların daha havada öldüğü manasına gelir ki, bence bu mana bile doğru.”

Umur Talu da mı yanlış anlamış!..

Durumu kurtarmaya mı çalışmış!..

Yoksa gerçeği mi yazmış..

Talu, bu mana bile doğru derken pilotları göstergesi arızalı uçağa koyanları suçlamıyor mu?

Benim de kastettiğim bu..

Sabah’ın haberinde perdelemeye çalıştığı da bu..

İyi ki Umur yazdı, okur öğrendi..




Yukarıdaki mesele önemli değil; ben böyle okumuşum, Hıncal abi farklı okumuş..

Sonuçta tatlı bir polemik olarak kalır..

Ama bu yazıdan yola çıkarak yazdıkları vahim.. Yazdıklarım Sabah’ı yok etme kampanyasının bir unsuruymuş.. Vatan’cıların kininin dışa vurumu falan..

Hıncal abi yok böyle bir şey!

Kimse kimseye kin duymuyor..

Senin kulağına yanlış şeyler üflüyorlar..

Fehmi Koru ile başlayan komplo teorisi salgını Sabah’a da sirayet etti galiba..

Bak abi, hatırlatayım..

Vatan kurulurken ben atv haber’in yayın yönetmeniydim.. O görevimde de kaldım..

Yıl 2002..

Bana da gel dediler, gitmedim.. Dedim ki zor gününde atv’yi (2001’de Ali Kırca’nın ayrılmasından sonra) toparladık, yaşatmak istiyorum.. Aynı zamanda Sabah’ın orta sayfasında yazı yazıyordum..

Anlayışla karşıladılar..

Ve şunu da söylediler; bir gün ayrılırsan kapımız açık..

Ben gruptan ne zaman ayrıldım?

2006’da..

Yani Vatan’cılarla dört yıl rakip olmuşum.. Şimdi neredeyim, Vatan’da..

Ne kini ne nefreti!




Kendimi övmeyi sevmem.. Sabah ayakta kaldıysa atv sayesindedir.. atv’yi ayakta tutanlardan biri de benim.. Hatta başroldeki kişi.. İnanmıyorsan iste bilançoları da bak..

Şimdi küçük bir eleştirim karşısında diyorsun ki bu ne kin bu ne nefret!

Yazın bu kinin dışa vurumu..

Ben de diyorum ki..

Yanılıyorsun abi..




Şu da var.. Bu ülkede yeni bir gazete çıkarmak birilerini batırmak anlamına mı geliyor?

Ne güzel işte Sabah da var, Vatan da..

Hem de ayrı kulvarlarda..

Daha ne istiyorsun?

Haber Turk çıktı, sevinmedin mi? İyi oldu demedin mi?

Yoksa onlar da birilerini batırmak için mi çıktı..

Yok abi böyle bir şey.. Rekabet var.. Rekabet de iyi bir şeydir..




Lütfen sen yapma!..

Her eleştirinin arkasında komplo teorisi arama..

Yoksa iktidardan başlayan ‘eleştiriye karşı tahammülsüzlük’ salgını Sabah’ın 10. katına kadar ulaştı mı?

Kapına dayandı mı?

Yok abi.. Herkes işini yapıyor..




Son bir not: “Adam gibi gazete çıkarmaya bakın Mehmet” diyorsun da..

Gazeteyi ben yapmıyorum, bu köşeden küçük bir katkı sağlıyorum ama emeği geçenler..

Adam gibi gazete çıkarıyor..

Kanıt mı?

Sokağa çık, sor.. Sor bakalım ne diyecekler..