Hıncal Uluç
Bir yazarın çok önemli bir cümlesini yazısından çıkarıp atmak ne kadar ayıpsa, olmayan bir cümleyi (Veya kelimeyi bile) eklemek de o kadar ayıptır…
“Bu ülkenin en sıkı araştırmacılarından Sunay Akın, geçen hafta Şalom gazetesinde yepyeni şeyleri çok mütevazi söyledi. İddia bile etmeden..”
Az önce okuduğunuz cümleyi aynen Hıncal Uluç ustanın bugünkü Sabah’ta başlığı altında yayımlanan yazısından alıntıladım…
O Büyük Usta…
O herkesin dilbilgisi ile dalga geçen Büyük Usta nasıl da büyük bir yanlış yapıyor…
Onun yazdığı şekliyle okursanız cümleyi, anlamı şöyle:
“Bu ülkenin en sıkı araştırmacılarından Sunay Akın, geçen hafta Şalom gazetesinde yepyeni şeyleri çok paralel söyledi. İddia bile etmeden..”
Çünkü mütevazinin sözlük anlamı “paralel” demektir…
Ve ben…
Hıncal Usta’nın cümlesinde “paralel” değil, “alçak gönüllü” demek istediğinden eminim…
Peki neden “Mütevazı” değil de “Mütevazi”?..
Kim bilir?..
Ya iki kelimenin farklı anlamlar içerdiğini bilmiyor…
Ya da Usta “Mütevazı” yazdı ama yine editörünün azizliğine uğradı…
Hâsılı…
Hıncal Usta’nın “Mütevazı” ile “Mütevazi” kelimelerinin çok farklı anlamlar taşıdığını bilmiyor olması çok büyük, asla hoş görülemez bir “Hata”…
O halde genellikle “kazanan” Usta bu defa “kaybetti”…
Not: Hıncal Uluç’un, sevgili dostu Sunay Akın’ın bir makalesine, kullanmadığı "Galata Kulesini, geçen hafta 300'üncü yılını kutladığımız İtfaiyecilerin ataları olan tulumbacılara, yangını haber vermek için yapmışlar..." cümlesini eklediği ayıbını yakalamış gazeteciler.com editörü…
Evet “Ayıp”…
Bir yazarın çok önemli bir cümlesini yazısından çıkarıp atmak ne kadar ayıpsa, olmayan bir cümleyi (Veya kelimeyi bile) eklemek de o kadar ayıptır…
Yani, skandaldır…