Hıncal Uluç

Bugün Hıncal Uluç'u kabalığından dolayı "kaybeden" ilân etmiştik...

Yıllar önce, bizim sevimli Engin Ardıç gibi, küfretmeden duramayan bir adam yaşarmış kentin birinde...
Sonunda kendisi de şikâyetçi olmuş küfürlerinden ve bir tekkeye gidip halini Şeyh'e anlatmış...
Şeyh, küfürbaza bir avuç bakla tanesi verip: "Bunları al. Birini dilinin altına, diğerlerini de cebine koy... Konuşmak istediğin zaman bakla diline takılacak, sen de küfretmeme isteğini hatırlayıp o anda söyleyeceğin küfürden vazgeçeceksin. Bakla ıslanıp da erimeye başlayacak olursa cebinden yeni bir baklayı dilinin altına yerleştirirsin" demiş.
Adam, Şeyh'in tembihini tutunca küfür de kesilmiş...
Bu arada Şeyh de çok sevmiş bu sevimli küfürbazı ve her gittiği yere götürmeye başlamış...
Yağmurlu bir günde yürüdükleri sokakta bir evin penceresi açılmış, bir genç kız başını uzatarak biraz beklemelerini istemiş.
Beklemişler...
Ne olduğunu merak edip kapıyı çalacakları sırada genç kız tekrar pencerede görünerek biraz daha beklemelerini istemiş.
Uzun süre yağmur altında kaldıkları için ıslanmışlar tabii. ..
Küfürbaz söylenmeye başlamış...
Genç kız bir kez daha görünmüş pencerede:
"Gidebilirsiniz artık."
Şeyh merak etmiş:
"Bir şey yoktu da bizi niye niye beklettin be evlâdım?"
"Sebepsiz değil. Tavuklarımızı kuluçkaya yatırıyorduk. Yumurtaları tavuğun altına koyarken bir kavuklunun tepesine bakılırsa piliçler de tepeli olur, horoz çıkarmış. Annem sizi geçerken gördü de yumurtaları kuluçkaya koydu."
Şeyh, dönmüş küfürbaza:
"Çıkar ağzından baklayı!.."

Bugün Hıncal Uluç'u kabalığından dolayı "kaybeden" ilân etmiştik...
Bu kez yine kabalığından ötürü ama "Günün Televizyoncusu" ilân ediyoruz zira...
NTV'de yayınlanan Kırmızı Çizgi programında, Arda Turan'la ilgili yaygara koparanlara ettiği her hakaret yerindeydi...