Hıncal Uluç, Meclis Başkanı Şahin'den ne istiyor?..
Bu önerisini ille de Meclis Başkanı M. Ali Şahin’in düşünmesini istiyor çünkü…
GAZETECİLER.COM - Hıncal Uluç bugün bir başka
makalesinde (kimseyle kavga etmediği ender makalelerinden biri)
öyle bir teklif atıyor ki orta yere; “reddi” insanlık dışı bırakır
bütün retçileri…
Çünkü insanî…
Çünkü hayat kurtarıcı…
Ve elbette yasal…
Ve hukukî…
Ve adaletli…
Önce, son derecede akılcı ve etkileyici bir
girişle; önerisinin alt yapısını hazırlıyor:
Bakın nasıl…
Ergenekon olduğu iddia edilen ve ne zaman
biteceği kimse tarafından bilinmeyen bir davada, bir takım insanlar
tutuklu yargılanıyorlar. Yüzlerce sanık, binlerce sayfalık
iddianameler, on binlerce belge ve delil.. Dahası.. Durmadan yeni
dalgalar, yeni tutuklamalar, yeni belgeler, yeni
iddianameler..
Eee.. Bu tutukluluk ne kadar
sürecek?..
Bu ülkedeki resmi istatistikler, savcı
iddianameleriyle açılan davaların beraatle sonuçlanma oranının
yüzde 60 olduğunu ortaya koyuyor.. O zaman bunca insan, büyük
olasılıkla, "Tutuklu" adı altında, resmen bir yargısız infazla
mahkumiyet çekiyor olmuyorlar mı?.
Çarparak öldürdüğü adamı takıldığı ön camda
25 kilometre sürükleyip, sonra cesedini yolun kenarına atıp kaçan,
kaçırıp işkence yaptıkları, ırzına geçtikleri, sonra da soyup
kaçtıkları kızın şikayeti üzerine yakalanıp 89 yıl hapis istemiyle
yargılananlar "Tutuksuz", ama dünya çapında bir organ nakli uzmanı,
dünya çapında bir cerrah, dünya çapında bir hayat kurtarıcı Doktor
Mehmet Haberal tutuklu..
İşte benim bugün söylemek istediğim tam da
bu.. Ama, unutun yukardan beri yazdıklarımı.. Çok farklı bir şey
söylemek istiyorum..
Bir teklif bu.. Bazılarına da değil, pek
çoklarına garip gelecek bir teklif.. Ama bakın bugün cumartesi..
Hafta sonu başlıyor.. Bol bol düşünecek vaktiniz olacak.. Onun
için, "Garipliğine bakmayın, bir düşünün" diyorum.. Özellikle de,
Sevgili Dostum, Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni Başkanı M. Ali
Şahin'in çok iyi düşünmesini istiyorum..
Sonra da muhteşem teklifini neden yaptığını
açıklayıp, hedefe ateş ediyor:
Tam isabet:
Tüm evrensel hukuklarda, tüm uygar ülkelerin
yasalarında ve uygulamalarında, sağlık, bir tutuklunun hapishaneden
hastaneye sevki için önemli bir sebeptir.
Yaşamı tehlikede ise tutuklu hastaneye sevk
edilir.. Bu sevk hayat kurtarır. Bir kişinin, tutuklunun hayatını
kurtarır.
Bir tek kişinin hayatının kurtulması için,
bir tutuklunun hapishaneden hastaneye nakline kimse de itiraz
etmez. Olay hukuksaldır. Olay evrensel adalet anlayışına uygundur.
Olay İnsan Haklarının en vazgeçilmezi, Yaşama Hakkı'nın emridir.
Tüm vicdanlar bu uygulamayı onaylarlar..
Şimdi soruyorum..
Bir tek hayatı kurtarmak için bir tutukluyu
hastaneye nakletmek, yasaldır, adildir, insancıldır, vicdanidir
de..
Ya birden fazla, günde ortalama üç hayatı
kurtarmak için, bir tutuklunun hastaneye nakli
nedir?..
Ne demek istediğimi tahmin ediyorsunuz
sanırım..
Doktor Mehmet Haberal, dünya çapında bir
organ nakli uzmanıdır. Onun yaptığı ameliyatları o başarı ile
yapacak doktor sayısı dünyada bile çok az..
Bu deha, bu maharetli parmaklar şimdi
duvarların arkasında çürürken, bu ülkede onlarca, yüzlerce ölümcül
hasta, organ nakli için sıra bekliyor.. Sadece organ değil,
ameliyat sırası da bekliyorlar.. Organ nakli basit bir ameliyat
değil. Karaciğer, böbrek, kalp.. Bu ameliyatı beklerken ölenlerin
haberleri her gün gazetelerde..
Şimdi Dr. Haberal, tutukluluk halini,
Silivri'de duvarlar arasında değil de, kendi hastanesinde geçirse
ve duruşmasının olmadığı günler, ölümü bekleyen hastalarını
ameliyat etse, yani hastaneye yollanarak sadece kendi hayatını
kurtaranlara karşılık, onlarca başkasının hayatını kurtarsa, bu
hakka, hukuka aykırı olur mu, olabilir mi?..
Düşünün lütfen..
Bunları söyledikten sonra bu önerisini ille
de Meclis Başkanı M. Ali Şahin’in düşünmesini istiyor
çünkü…