Hıncal Uluç kazandı çünkü...

Yıllarca "özel sektör reklâmında kullanmasın" diye aptal bir Sol zihniyetin etkisiyle belediye otobüs duraklarını işadamlarımıza vermedik...

Biz Türkler Liberal Kapitalizm'e bir türlü alışamadık.
Hem de özgür ruhlu, baskıya gelemeyen bir millet olduğumuz, bize en yakışan sistem Liberal Kapitalizm olduğu halde...
Meselâ en çok TV reklâmlarına itiraz eder bizim TV izleyicileri.
Bilmezler ki o reklâmlar olmasa belgeselden başka bir şey izleyemeyeceklerdir.
Bütün kanallar birer "İz" olacaktır.
Sponsorluk da bizim milletin halen anlayamadığı için karşı çıktığı bir kurumdur meselâ...
Yıllarca "özel sektör reklâmında kullanmasın" diye aptal bir Sol zihniyetin etkisiyle belediye otobüs duraklarını işadamlarımıza vermedik...
Vermeyince de halkımız köhne, pis, pasaklı, bakımsız otobüs duraklarında bekledi durdu; hem de yağmur ve güneş altında...
Futbol kulüplerimiz ve tiyatrolarımız sponse edilirse kendini (düşüncelerini) satmış sayılacağından sponsorluk yasasını çıkarttırmadık.
Vs, vs...
Hıncal Uluç bugünkü (05.07.2012) makalelerinden birinde sponsorluğun nasıl da muhteşem bir sistem olduğunu anlatıyor.
Ve çok da iyi yapıyor...
Biz de bu güzel yazısından ötürü kendisini kutluyor, "Hıncal Uluç kazandı" diyoruz.