Hıncal Uluç kaybetti
Hasetliği ya da giderek huysuzlaşan bir “ihtiyar” oluşu yüzünden Hıncal Uluç kaybediyor…
HINCAL ULUÇ KAYBETTİ
“…. Teori halindeki tedavisini kendi üzerinde uyguladığını söyleyen herif….”
*
Hıncal (Uluç)
Usta’m;
Cümleni tanımışsındır…
Dünkü Sabah’ta “Ertuğrul’un en büyük derdine
çözüm!.” başlığı altında yayımlanan
makalenden alıntıladım.
*
Usta be!..
N’oldu sana
böyle?..
Bir
zamanlar hiç kimseye küfür ve hakaret etmeden nasıl da güzel yazar ve okuturdun
kendini…
*
Baktın gördün ki artık
Sabah’ın bile “en az okunan”
yazarlarından
birisin…
ve
fark ettin ki; çok okunmak için sağa sola saldırmak, ona
buna küfür ve hakaret etmek “reyting” getiriyor…
Başladın önüne gelene küfür ve hakaret
etmeye…
*
Usta be…
“Herif/Aşağılık” dediğin kişi (Bill Andrews) bilim dünyasının
çok saygın isimlerinden biri.
Ertuğrul da tuttu, bütün dünyanın konuştuğu (Özer
Çiller’in 0 yayımlanan “Pencere” isimli kitabında anlattığı)
130 yıl yaşayabilme imkânını sordu Andrews’e…
*
Yorum
yapmadı…
Tavsiye
etmedi…
Senin gibi “Nasıl da muazzam”
falan gibi övgü kelimeleri
kullanmadı…
Tek
yaptığı, sorduğu soruların cevaplarını; yaşamayı seven, uzun ve
sağlıklı yaşamak isteyen (Ayıp mı yahu?) okurlarıyla
paylaşmaktı…
*
Yani…
Senin, gençlere “gerçek gazetecilik”
olarak tarif ettiğin gazeteciliği
yaptı Ertuğrul…
Okurunun çok merak edilen bir konuda bilgi
sahibi olmasını sağladı…
Ama
sen (Nedense) kendi özlemini duyduğun gazeteciliği yapmasını bile
hazmedemedin…
*
Ve Usta’m…
Ertuğrul’a diyorsun ki:
“Çok fazla kendini yazmaya
başladığının, fazla bencil olduğunun farkında mısın?.”…
*
Haydaaaa….
Yahu Usta’m…
Bu
milletin yaşı 50’yi geçmiş
olanları seni “kendini yazdığın” yazılarınla tanıdı sevdi ya…
Yaşadığın hayatı anlattığın
için…
İnsanları bir yazında bilgi sahibi yaparken,
diğer yazında eğlendirdiğin için…
Yıldırım Tuna’nın fıkralarını anlatarak okurlarını
güldürdüğün için
sevdi…
Futbolda
yeniliklere (Meselâ “Hücum Futbolu” gibi terimlere değer verdiğin)
açık olduğun için bayıldı sana…
Yaşam zevki ve umudu aşıladığın için
sevdi seni…
*
Farkında
mısın?..
Ne,
50 yaşını geçmiş olan “gençler” okuyor artık köşeni.
Ne
fiziki yaşı da henüz çok genç olanlar…
*
Neden okunmuyorsun biliyor
musun?..
Sadece yıl olarak değil zihin olarak da
yaşlandın da ondan…
*
“Yediğin içtiğin senin olsun sen bize gördüklerini anlat”
diyerek, gezip gördüğü
yerleri anlatmamakla suçladığın ve “her
yazını okuyorum” dediğin
Ertuğrul’u hiç okumadığın
nasıl da belli…
*
Yahu Usta…
Hürriyet okurları Meksika’yı, Nepal’i, Yemen’i ve burada yazmaya kalksam hem sayfa hem
zaman yetmeyecek kadar pek çok “bilinmez ama merak edilir”
yeri Ertuğrul’un köşesinde tanımadı mı?..
*
Uçağa binme korkusu olan Emin Çölaşan bile hayatı boyunca gidip göremeyeceği yerleri Ertuğrul’un yazıları ve fotoğraflarıyla sayesinde gezip görmedi mi?..
*
Neymiş?..
Ertuğrul “yaşlılık” kompleksine düşmüşmüş…
Neden?..
“Popo düşüklüğü yaşlılık
göstergesidir” diye yazıyormuş da
ondan…
*
Yahu yalan
mı?..
Sen hiç aynaya bakmıyor musun (Benim kıçım
neredeyse ayak topuklarıma kadar geldi)?..
Yoksa senin popon omuz seviyene mi
yükseldi?..
*
“Orta yaş 70 oldu" diye bayram
yapan bir insan eleştirilir mi Hıncal Hoca?..
Ama
sen, “Orta yaş 70 oldu" diye
yazdığı ve buna sevindiği için tenkit ediyorsun
Ertuğrul’u…
Bu
iddianın (Sana göre teori) sahibi olan saygın bir bilim
insanını “herif” diyerek aşağılıyorsun…
*
De ki Dünya Sağlık
Örgütü, “Orta yaş 70 oldu” haberini
yalanladı…
Okurlarına yıllarca “Tavuk Suyuna çorba”
hikayeleri (Hayalleri) anlatan sana
ne oldu ki; “güzel ve umut verici” bir haber yalanlandığı için seviniyorsun
ya…
Pes be
Usta…
*
Hele de
Ertuğrul’un okurlarının merakını
gidermek, onları sağlıklı yaşam konusunda bilgi sahibi yapmak için
yazdığı köşesini “PR çalışması” yaptın ya…
Senin gibi kıdemli bir PR’cıya hiç yakışmadı hiç…
*
De ki Sertab Erener
de “destek haplarını almaya
başladığımdan beri acayip zindeyim, kendimi genç hissediyorum”
derken “doğru” söylemiyordu…
Kullandığı vitamin desteklerinin reklamını
yapıyordu.
*
Yahu Usta…
Sabah okurları yıllarca pek çok
yeni ilacı (Meselâ melatonin.) senden öğrenmedi
mi?..
Beri bak Usta…
Yoksa…
Yoksa?..
Hani Melatonin üreticilerinden?..
Tövbe tövbe tövbe…
*
Ve Usta…
Hani
diyorsun ya “Ertekin hiç sebze ve meyve yemez, etten
vazgeçmez ama doksan yaşında” diye…
Asıl yanlış olan işte o yazdığın…
Çünkü Usta…
Ve Usta…
Demek istiyorsun ki:
“100 yaşınızı geçmek istiyorsanız;
boş verin sebze meyve yemeyi; sürekli lop lop götürün
etleri”...
*
Ya benim gibi kalp damar hastalığı olanlar; By Pass geçirenler seni ciddiye alıp da Ertekin gibi beslenmeyi tercih ederse?...
*
Çok uzattım
farkındayım…
Ama
be Usta…
İnan
ki eğer devam etsem, senin sadece şu yazını eleştirmek için
100 sayfalık bir kitabı bir oturuşta yazabilirim…
*
Hâsılı Usta…
Sen Türkiye’nin gerçek “Hasedisin”…
Eğer kıskandıysan
birini/birilerini; en çok inandığın konuların bile anında tersini
yazabilecek kadar hasetsin hem de…
Ve
sırf bu hasetliğin ya da giderek huysuzlaşan bir “ihtiyar”
oluşun yüzünden
kaybediyorsun…