Hıncal Uluç için...

“Söz söylemem Usta’nın sözü üstüne” diyecek kendisini alkışlayacağım…

Halk ozanlarından biri mi söylemişti, şimdi aklıma mı geldi bilmiyorum…

Ama şöyle bir şey olmalı:

Koy başını dizim üstüne,

söz söyleme sözüm üstüne…

Ben de az sonra öyle yapacağım…

Hıncal Uluç’un bugünkü Sabah’ta başlığı altında yayımlanan makalesinden bir bölüm alıntıladım…

Onu sizinle paylaşacağım…

“Söz söylemem Usta’nın sözü üstüne” diyecek kendisini alkışlayacağım…

 

O halde buyurun okuyun:

 

Biz krizlerin üzerinde duruyoruz ama bıçağın da sırtında duruyoruz. Yanlış bir adım, en küçük bir dengesizlik bizi de krizden boğulan ülkelerin arasına yuvarlayabilir..

Acısını kim çeker?. Tuzu kuru olanlar değil tabii.. Orta sınıflar ve orta alt sınıflar.. Yani çoğunluk. Yani halk..

Dünya böyle kritik günler yaşarken, bıçak sırtı dengede duran Türkiye ne yapmalı peki?.

Fevkalade akıllı olmalı, bir.. Fevkalade soğukkanlı davranmalı, iki.. Fevkalade kenetlenmeli, üç..

Peki bugün manzara nasıl?.

Fevkalade öfkeye kapılmış, birbirine gözü kara saldıran liderler. Yangına körükle gidenler.. Bölünmeyi hatta paramparça olmaya çevirmek için çırpınan bulanık su avcılarının kucaklarına düşenler..

..Ve olup biteni şaşkınlıkla izleyen, yarın kriz patlak verirse, kurban durumuna düşecek halk..

Şu anda, en soğukkanlı, en toparlayıcı olması gereken kişi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan..

Ülkenin lideri olarak sorumlu durumda zaten. Ama iktidar partisinin lideri olarak da, iktidarları değiştiren en belirgin unsurun ekonomik kriz olduğunu bilecek durumda..

Ülkeyi krizden uzak tutmak için, iç barışı sağlaması gerek..

Nasıl?.