Hıncal Uluç 'Çakma Demokratlara' çaktı!
İfade özgürlüğü dedikleri, sadece kendi fikirlerine, ya da kendilerinin tahammül edebileceği fikirlere özgürlük..
GAZETECİLER.COM -
Hıncal Uluç tam bir Oflu Hoca... Dediğini
yapacaksınız ama yaptığının yanından bile geçmeyeceksiniz...
"Bu medyada en güzel demokrasi yazılarını kim yazar?" diye sorsalar biz diğerlerini geçer "Hıncal Uluç" deriz...
Ama...
Yine bize sorsalar ve deseler ki, "Bu medyada en baskıcı, en kırılgan, en hazımsız, en eleştiriye kapalı, en alıngan kim?"
Cevabımız yine aynı olur: "Hıncal Uluç"...
Bugünkü yazılarından birinde bizi haklı çıkarıyor Uluç...
Hangisinde mi?..
Yandaki kutucuğun içindekileri okuyun lütfen...
Hoşgörülü, demokrat Hıncal Uluç yazıyor...
Daha önce Ömer Üründül için yazdıklarını köpeğin önüne atsanız yemezdi, Üründül cevap yazınca bakın ne karşılık aldı...
Aşağıdaki "Demokrat" Hıncal Uluç, yandaki ise "Despot" Hıncal Uluç...
İfade özgürlüğü dedikleri, sadece kendi fikirlerine, ya da kendilerinin tahammül edebileceği fikirlere özgürlük.. Bu sınır biraz aşıldı mı, kıyameti koparıyorlar ve foyaları meydana çıkıyor..
Her ama her gün, bu Çakma Demokratların bir yeni örneği ile karşılaşıyoruz..
İşte hafta sonumu meşgul eden iki örnek..
Fazıl Say, nerde olduğunu bilmiyorum, herhalde internetteki sitesindedir, arabesk müziğe yüklenmiş.. Hem de çok sert ifadelerle yüklenmiş..
Vay sen misin yüklenen..
Milliyet'in popüler olanlara saldırarak okunma taktiği uygulayan bir yazarı var. Mehmet Tez.. Oysa, kalemi de, mizahı da yerinde. Okunmak için taktiklere ihtiyacı yok. Fırsatı kaçırmamış, anında saldırmış Fazıl'a.. "Birine 'Senin sevdiğin şey iğrenç' demek ve ona kendi sevdiği şeyi dayatmak en basitinden faşistliktir" diyor, kendisi ile nasıl çeliştiğinin farkına bile varmadan..
Terbiye! |
SEVGİLİ Ömer, |
"Bu medyada en güzel demokrasi yazılarını kim yazar?" diye sorsalar biz diğerlerini geçer "Hıncal Uluç" deriz...
Ama...
Yine bize sorsalar ve deseler ki, "Bu medyada en baskıcı, en kırılgan, en hazımsız, en eleştiriye kapalı, en alıngan kim?"
Cevabımız yine aynı olur: "Hıncal Uluç"...
Bugünkü yazılarından birinde bizi haklı çıkarıyor Uluç...
Hangisinde mi?..
Yandaki kutucuğun içindekileri okuyun lütfen...
Hoşgörülü, demokrat Hıncal Uluç yazıyor...
Daha önce Ömer Üründül için yazdıklarını köpeğin önüne atsanız yemezdi, Üründül cevap yazınca bakın ne karşılık aldı...
Aşağıdaki "Demokrat" Hıncal Uluç, yandaki ise "Despot" Hıncal Uluç...
Gidinin "Çakma" demokratları..
Bu ülkenin en büyük talihsizliği, "İfade/ Fikir Özgürlüğü" diye ortaya çıkanların, aslında en derin faşistler olmasından ileri geliyor. Faşistlikleri öyle derin ki, kendileri dahi farkında değiller..İfade özgürlüğü dedikleri, sadece kendi fikirlerine, ya da kendilerinin tahammül edebileceği fikirlere özgürlük.. Bu sınır biraz aşıldı mı, kıyameti koparıyorlar ve foyaları meydana çıkıyor..
Her ama her gün, bu Çakma Demokratların bir yeni örneği ile karşılaşıyoruz..
İşte hafta sonumu meşgul eden iki örnek..
Fazıl Say, nerde olduğunu bilmiyorum, herhalde internetteki sitesindedir, arabesk müziğe yüklenmiş.. Hem de çok sert ifadelerle yüklenmiş..
Vay sen misin yüklenen..
Milliyet'in popüler olanlara saldırarak okunma taktiği uygulayan bir yazarı var. Mehmet Tez.. Oysa, kalemi de, mizahı da yerinde. Okunmak için taktiklere ihtiyacı yok. Fırsatı kaçırmamış, anında saldırmış Fazıl'a.. "Birine 'Senin sevdiğin şey iğrenç' demek ve ona kendi sevdiği şeyi dayatmak en basitinden faşistliktir" diyor, kendisi ile nasıl çeliştiğinin farkına bile varmadan..