Hıncal Uluç Ahmet Hakan'ı topa tuttu; İzleyicileri yanıltma!
Sabah yazarı Hıncal Uluç, Hürriyet yazarı ve Kanal D Anchorman'i Ahmet Hakan'ı yerin dibine batırdı..
Sabah yazarı Hıncal Uluç, Hürriyet yazarı ve Kanal D Anchorman'i
Ahmet Hakan'a gazetecilik ve televizyonculuk dersi verdi.
Hıncal Uluç, bugünkü yazısının bir bölümünde Ahmet Hakan'ın Kanal D
izleyicilerini yanılttığını ve gazeteciliğin temel kuralı 5N 1K'yı
çiğnediğini belirtti.
Yazısının büyük bir bölümünü Ahmet Hakan'a ayıran Uluç "Bu ismi
kolay yapmadın" diyerek meslektaşını uyardı.
İşte Hıncal Uluç'un bugünkü yazısından bir bölüm:
O adı kolay yapmadın Ahmet Hakan!.
Ahmet Hakan, artık aramaz oldu. Mesajlarıma bile dönmüyor.
Neden?.
Kanal D Ana Haber felaketini eleştiriyorum da ondan..
Önemli değil. Gün gelir, kimin dost olduğunu, kimin ve kimlerin
de onu niçin ve nasıl kullandığını anlar..
Ben acı söylemeye devam edeceğim..
Ahmet Hakan nerelerden geldi iyi bilir.. O Ahmet Hakan ismini
yapmaya bir ömür verdi.
Şimdi bir türlü reyting alamayan, hazırladığı Ana Haberleri, hâlâ üçüncü, dördüncü sıralarda sürünen bir müdürün reyting uğruna yaptığı kurgusal maskaralıklara ve sırf olay, sırf polemik yaratsın diye sürdürdüğü "Kirli Habercilik"e alet olup, yalan yanlış şeyler söyleyerek, o isme gölge düşürüyor..
İşte pazartesi gecesinden iki skandal.. Hollanda, Ankara
Büyükelçisi'ni geri çekti. Bütün gün döndü haber kanallarında..
Ahmet Hakan, tamamen diplomatik bu haberi "İşte Türkiye'nin başına
yeni bir sorun" havasında nasıl saptırarak ve abartarak verdi.
Oysa gerçeğin ne olduğunu haberin hemen ardından Hükümet
sözcüsü Bekir Bozdağ açıkladı. Bu açıklama, Ahmet
Hakan'ın da, "Tabloid gazeteci" müdürünün de elindeydi.
Bozdağ "Geçen yıl, bakanımıza yaptıkları muamele üzerine, Hollanda Büyükelçimizi geri çağırdık. Hollanda Büyükelçisi'nin de Türkiye'ye gelmemesini istedik. 1 yıldır Ankara'da zaten Hollanda Büyükelçisi yok. Türkiye'ye giremeyen o büyük elçiyi geri çektiler. Bu yeni bir şey değil, malumun ilamıdır. İki ülke arasında diplomatik ilişkiler sürüyor." Ahmet Hakan, bu açıklamayı vermedi. Kendi de yorum yapmadı.
"Başımıza bir bela daha" diyerek izleyicilerini yanılttı.
Kandırdı.
Aldattı.
Gene ayni haber bülteninde, haberciliğe de ihanet etti.. Gene bile
bile, alenen resmen yalan söyledi.
"Bir iddia" diye sundu güya..
Başında bir cümle.. Ama tamamında seyirciyi kandıran bir
anlatım.
Ahmet Hakan.. Daha stajın ilk gününde, adam olacak
gazeteciye "Haberin temel ilkesi"ni öğretirler. 5 N, 1
K!. Kim?. Ne zaman.. Nerde.. Neyi..
Nasıl.. Niçin?.
Verdiğin "90 araçta yüklü Amerikan silahları ve otobüsler dolusu
400 terörist Afrin yolunda" görüntülü haberinde bunların hangisi
vardı Ahmet?.
O görüntünün kaynağı kimdi?. O karanlıklar içinde giden araçların
filmi ne zaman çekilmişti?.
Görüntüde araçlar bir kent caddesindeler.
O kent neresi?.
Kim, nerde, ne zaman çekmiş.. Bu görüntü Kanal D haberin eline
nasıl geçmiş?. Bunlar var mı, haberinde?. Yok!.
"İddia ediliyor" dedin. Peki "İddia eden kim" onu söyledin mi?.
"Yerel kaynaklar" ne demek?. Hangi yer orası?. Hangi yerel
kaynak!.
Şimdi ben "Bir yerel kaynak, Ahmet Hakan'ın üç kuruş için yalan
haber okuduğunu iddia ediyor" desem, olur mu?. Kabullenir misin?.
Ciddiye alır mısın?.
Yetmedi.. O iddianın gerçek olduğunu da söyledin sonunda. Kanıt
olarak da Bekir Bozdağ'ı gösterdin. "İddiaları
doğruladı" diye.. Oysa Bozdağ aslında tam
tersini söyledi.
"Ruslarla da anlaşmamız var. Savaş uçaklarımız, İnsansız Hava
Araçlarımız Afrin hava sahasını etkin şekilde kullanmaktadır.
Suriye'nin neresinden olursa olsun, Afrin bölgesine sevk edilecek
her türlü silah ve mühimmat Türkiye'nin ana hedefidir. Bunları
görüldükleri yerde vuracağız, imha edeceğiz, ya da teslim
alacağız." Yayınladığın görüntü gece.. Yani en az, senin okuduğun
haberden 24 saat önce..
Peki, Türkiye hava kontrol sahasının altında Afrin'e giden bu
koskoca konvoy ve 400 terörist taşıyan otobüsleri göremedi
mi?. Sen görüntü yayınladın da, TSK 24 saat
farkına bile varmadı mı?. Onu mu diyorsun Ahmet
Hakan!.
Yazık etme adına Ahmet Hakan!.
Yeteri kadar ettin. Daha fazla etme bari!.
***
"Durmadan "Bir gıybet uğruna insan üç gün hapis yatar mı" diyorsun.
Durmadan köşene ve haberlerine bu konuyu alıyorsun.
Sen İmam Hatiplisin Ahmet Hakan.
İslam'da "Gıybet"ten büyük kaç suç var?.
Gıybet'in cezası ne inançlarımızda hele bir onu söylesene..
..Ve de, üst üste adı bu köşeye girmeyecek bir rezili gündemde
tutup, durmadan onun çıplak kızlarını Kanal D ana haberlerinde
dakikalar boyu göstermekteki amacını anlamayacak kadar gerzek miyiz
biz seyirciler?
Sence öyle ki, her haber cümlesini en az üç, her görüntüyü en az
beş kez tekrar ediyorsunuz!.
Bir defada anlamayız ya!.
Hıncal Uluç'un yazısının tamamı için tıklayın