Hıncal Uluç: Ahmet Hakan iki yalanı birden söylüyor...

Hıncal Uluç, Kanal D Ana Haber'de Ahmet Hakan'ın yalan söylediği iddiasını bir level üste taşıdı...

Hıncal Uluç, Ahmet Hakan'ın Kanal D Ana Haber'i sunarken söylediği yalanların peşini bırakmıyor...

Milliyet'ten Sina Koloğlu'nun diğer haber bültenlerindeki sürelerle ilgili yazısına atıf yapan Hıncal Uluç, "Genelde uygulama farksız.. Ama pek çok sunucu 'Reklamlardan sonra veda etmek üzere buluşacağız' diye önceden haber veriyor" dedi.

Ardından da Ahmet Hakan'ın reklama giderken iki yalanı birden söylediğini, dönüşte de reklam yaptığını yazdı:

"Ahmet sadece "Kısa bir ara" diyor ve tam 15 dakika sonra görünüp "Bugün de bu kadar" diye veda ediyor.. Yani yüzbinlerce insanın gözünün içine baka baka, 15 dakikaya "Kısa" diyor. Okuduğu haberlerin bittiğini bile bile de "Yeniden buluşacağız, bekleyin" diyor resmen. Yani iki yalan bile söylüyor.."

İşte Hıncal Uluç'un o yazısı:

AHMET HAKAN!.. OLANLAR... OLMAYANLAR...

Sevgili Sina Koloğlu kardeşim Milliyet'teki sütununda "Hıncal Uluç haklı mı" başlığı ile, Ahmet Hakan'ın bile bile yalan söylemesi eleştirilerime değinmiş.

Öbür kanallara da bakmış. Genelde uygulama farksız.. Ama pek çok sunucu "Reklamlardan sonra veda etmek üzere buluşacağız" diye önceden haber veriyor, hiç değilse Sina.. Yani kendini ve adını kurtarıyor en azından.

Ahmet sadece "Kısa bir ara" diyor ve tam 15 dakika sonra görünüp "Bugün de bu kadar" diye veda ediyor..

Yani yüzbinlerce insanın gözünün içine baka baka, 15 dakikaya "Kısa" diyor.

Okuduğu haberlerin bittiğini bile bile de "Yeniden buluşacağız, bekleyin" diyor resmen. Yani iki yalan bile söylüyor..

Ben de bunu yakın dostuma ve bu ülkenin en çok okunan yazarlarından birine yakıştıramıyorum bir türlü..

"Ahmet sen ana haber sunuyorsun. Birinci işin, inandırıcı olmak. Bile bile yalan söylersen, sen bu yalanı söylerken ekran önündeki herkes nasıl yalan söylediğini bilirse, o zaman senin okuduğun habere inanır mı" diye soruyorum..

Yalanlar yetmiyor.. Bir de reklam yapıyor Ahmet!. 15 dakika bekletip bülteni kaparken "Az sonra müthiş bir dizi var, sakın kaçırmayın ha" diyor.. Ki bu kurallara aykırı..

Bir insan kaçakçısı ile canlı telefon bağlantısı yapıp, habercilere adeta ders veren Müge Anlı'ya hem de ne biçim cezayı, kendince bir yorumla veren RTÜK, "Ana Haber Sunucusunun, Ana Haber içinde reklam yapmasını önleyen kendi kuralını" hiçe sayan Ahmet Hakan'a günlerdir göz yumuyor.

***

Bakın..

atv yeni kurulmuştu. Canlı yayında maç anlatıyorduk. Kenan Onuk gibi ülkenin gelmiş geçmiş en iyi spor sunucusu anlatıyordu. Ben de yanında yorumcuydum.
Yarım saat falan geçmişti ki, oyunun durduğu bir anda Kenan, o geceki bir diziyi tanıttı.. Ters ters baktım. Az sonra gene oyun durdu, gene ayni anons..

Düğmeye basıp mikrofonları kapadım, "Ne yapıyorsun" dedim.. "Merkez kulağıma 'Anons et' diyor" dedi. "Bir daha anons edersen, kalkar giderim" dedim.. O oldu. Ben varken maç dışında bir şey konuşulmadı.

2000'li yılların başı.. Bu reklam rezilliği ile milletin eşek yerine konması sürüp gidiyor. Ben de tüm örnekleri atv'den verip ağır eleştiriyorum. O sabah gene bir yazım çıktı, yenir yutulur gibi değil. Ofise geldim, saat on gibi.. 10 dakika sonra kapım açıldı, o zamanki patron Turgay Ciner girdi..

Kafamda "Neler olacak" şimşekleri çakarken Turgay Bey, "Bak Hıncal" dedi.. "Dediklerinde haklısın. Ama senin dediğini yaparsam, atv'ye haksız rekabet olur.. Sen daha da ağır yazmaya devam et ki, RTÜK sağlam kurallar alsın, bu halkı eşek yerine koyma işi hepimize yasaklansın."

Anladın mı, Ahmet Hakan kardeşim ne demek, ne yapmak istediğimi?.

Sen gündemdesin ve sen sevdiğim bir arkadaşımsın diye örneği senden seçtiğimi..