Hıncal Uluç '3G teknolojisine' kafa tutuyor

Teknoloji ilerledikçe Hıncal Usta çıldırıyor! Her makalesinde avaz avaz bağırıyor... 'Bu yapılan gazetecilik değil' diye...

GAZETECİLER.COM - Teknoloji ilerledikçe Hıncal Usta çıldırıyor!
Her makalesinde avaz avaz bağırıyor...
Gazeteciliğin nereden nereye geldiğini anlatıyor...
İşte de böyle başlamış.
Taa eski dönem gazeteciliğine bir geri dönüş yapmış.
Bir haberi, gazetesine servis etmek için 'gazetecinin' nelerin üstünden kalktığını anlatmış bir bir...

Harbiden de ne zahmetli işmiş o dönemde gazeteci olabilmek...
Çünkü teknoloji yok!
Her şeyin üstesinden uğraşarak geliyorsun.
Haberini laptopla yazıp, gazetene postalayamıyorsun...
Bulunduğun bölgeden telefon açıp, alelacele anlatıyorsun...

Foto muhabirinin işi daha zormuş...
Çünkü digital makina yok o dönemlerde...
Çektiği fotoğrafı koşa koşa gidip banyo eder, sonra karta basıp kurumasını bekler... Sonra da gazeteye postalarmış...
Şimdi ise bu kadar zahmetli iş değil gazetecilik.
Kucağında laptopun varsa, bir de bulunduğun yerde internet varsa, tamam!
Haberini bu sayede anında gazeteye ulaştırabiliyorsun...
Foto muhabirinin makinası da digital..
Resmi çekmesi ile gazeteye ulaştırması gene birkaç dakika içinde bitiyor..

"Teknolojinin getirdiği kolaylığa ve hıza bakar mısınız?..
Düşünebilir misiniz, gazetecilik nerden nereye geldi?.."
diyor işte bu yüzden Hıncal Uluç...
Sonra da bu tarz gazetecilikten 'nefret ettiğini' anlatıyor...
Hatta geçenlerde Erdal Şafak'ın makalesinde de vurgulayan Uluç, bakın Şafak'a da nasıl sesleniyor?

"Pazartesi günü Genel Yayın Müdürümüz Erdal Şafak'ı okurken tüylerim ürperdi de ondan..
Erdal müjde (!) veriyor..
Perşembeden itibaren 3G Teknolojisi ile hazırlayacakmışız gazeteyi..
"Yandı gülüm keten helva" deyişim ondan.. Ne 3G'si Erdal?.. Ben bu gazeteyi yönetsem, dizüstü, yani ya laptop kullanmayı yasaklarım.. Bu lanet olası alet yüzünden "Gazete" yani ofis, yani bir gazeteyi çıkaranların bir arada oldukları bina unutuldu.. Adamın yanında el kadar lap top.. Evinden yazıyor.. Kafeden yazıyor.. Gidiyor, plajdan yazıyor.. Gazete havası koklanmaz, meslekdaşlarla buluşulmaz oluyor.. Bir uzaktan kumanda gazetecilik.. Bir masa başı gazeteciliği.. Bir tembellik.."

Evde bilgisayarı, laptopu, yani teknolojinin her türlüsü olduğunu belirten Hıncal Uluç, hiç bir zaman evden gazetecilik yapmadığını anlatıyor... Her ne olursa olsun gazeteye geldiğini ve yazılarını 'gazetenin havasını' soluyarak odasında yazdığını belirtiyor.

"Hayatım boyu evi işe, işi eve taşımadım. Bu yüzden özel yaşamımı, işime karıştırmadım, işimi de özel yaşamıma.. Birindeki mutsuzluk, öbürünü etkilemedi.. Bu bir yaşam felsefesidir aslında.. Bir başarı formülüdür.. Genç gazetecilere anlatamadığım..
Şimdi 3 G Teknolojisi de geliyormuş..
Gelsin.. Geleceği varsa, göreceği de var!.. "