Hıncal hangi iki isme birden yanıt verdi?

Hıncal Uluç bugün köşesinde iki farklı gazeteden iki kadın gazeteciye yanıt verdi. İşte Uluç'un yanıt verdiği o kadın gazeteciler...

GAZETECİLER.COM - Sabah yazarı Hıncal Uluç, bugün köşesinden iki farklı gazetedeki iki kadın yazara birden yanıt verdi. Gazete Habertürk'ten Balçiçek İlter'in köşesinde yazdığı yazıyı "yaptığım eleştiriye aylar sonra yanıt geldi" diye değerlendiren Uluç, Hürriyet'ten Ayşe Arman'a ise "usul hatasını esas yanlışına yeğlerim" diyerek ilginç bir yanıt verdi.

İşte Uluç'un Arman ve İlter'e verdiği o yanıtlar...

Balçiçek!..

Balçiçek Pamir, yerel seçim öncesi AKP Kadıköy adayı Sinan Genim'i programına almış ve onun anlattıklarını nerdeyse alkışlarla dinlemiş, ben de eleştirmiştim.
"Birisini yayına alırken, dersini iyi çalışacaksın. Konuğun Genim seni alenen uyuttu. İşin üç yüzünü bilmediğin için, anlattıklarıyla ilgili gereken soruları soramadın. Seyircini de yanlış yönlendirmiş oldun" diye.
Balçiçek aylar sonra yanıt verdi..
"Hıncal Abi, sen başbakana sordun mu?."
Bu mu yanıtın Balçiçek?.
Bir.. Başbakanı ben aramadım, o AKM konusunda bilgi vermek için aradı ve benim tezimi desteklediğini gördüm.
İki.. Bu seyirciye açık bir TV programı değil, özel bir konuşma.. Ben. "Fırsat bu fırsat" diye konu dışı sorular soranlardan değilim.. Nezaket ve meslek etik anlayışım budur. Neyi, niçin soracaktım, söyler misin?.
Üç.. Bir sorunun cevabı başka soruyla verilmez. Onun adı "Ben cevap veremiyorum, o yüzden lafı karıştırıyorum" olur. Okur artık bunlara kanmıyor.

Ayşe Arman!..

Sevgili Ayşe Arman da sitem etmiş.. "İnsanın hata yaptığını böyle yüzüne vurmak, biraz açık yakalamaya çalışmak gibi" diyor..
Hani, iki ünlü tiyatrocumuzun adı, yaptığı söyleşide yanlış çıkmıştı da yazmıştım ya..
Yapma Ayşe..
Bu ülkede "Açık yakalamaya çalışmak" en son benim işim.
O kadar çok açık veriyorum ki.. En uzun, en bol ve en hızlı yazdığım, yaşım da "İşi bitmiş"lere geldiği için, hatasız günüm yok, nerdeyse.
Konu başka, cin gibi biliyorsun. Ben senin yazılarını yayınlamadan önce konuklarına yollamanı "sansür" kabul ediyor ve şiddetle karşı çıkıyorum..
"Bu yanlışları sen yapabilirsin ama konuşma yaptığın konuğun anında düzeltirdi. Düzeltmemiş. Yoksa artık bu ön denetim, yani sansürden vaz mı geçtin. Ne iyi" dedim ben Ayşe.. Yani hata yapmış olmanı övdüm aslında. Bir usul hatasını, "Esas Yanlış"a hep tercih ederim çünkü.
Cevabından anlıyorum ki, yanlışta ve sansürde ısrarlasın.
Sen gene yollamışsın ama, konuğun ciddiye alıp bakmamış bile. Bu daha da acı, aslında..
Kimlerle konuşuyorsun öyle?..
Ben de seni çok seviyorum. Bin öpücük..