Hıncal Abi yine köpürdü TRT Genel Müdürüne çağrı yaptı! Utanç yayını

Sabah yazarı Hıncal Uluç, TRT'nin İstanbul Maratonu yayını için neler söyledi neler.... Hızını alamayan Uluç, TRT Genel Müdürüne de köşesinden soruşturma çağrısı yaptı...

Geçtiğimiz haftalarda yapıldı İstanbul Maratonu... Maraton yapıldı yapılmasına ama maratonu yayınlanan TRT, Hıncal Uluç'u çok kızdırdı.

Bu yayın için 'Kötü, çirkin, ayıp, amaçsız ve utanç yayını' yorumunda bulunan Uluç, TRT Genel Müdürlüğüne soruşturma çağrısı yaptı.

Uluç'un TRT'nin bu yayını için  için yazdıkları yenilir yutulur gibi değil...

ve Utanç Yayını!.

Olaylar öyle hızla gelişiyor, acilleşiyor ve güncelleşiyor ki, geçen haftadan beri, acil konular yüzünden "Yarış utanç.. Yayın utanç.. Vefa sıfır.." yazı dizime bir türlü sıra gelmedi. Kusura bakmasın, takipçileri..

***

Eğer birisi TRT'ye "İstanbul Maratonu'nu, öyle bir naklen yayın yapın, öyle bir piç edin ki, kimse izlemesin" emir verse, kamu televizyonu, benim vergilerimle yayın yapan kurum ancak bu kadar kötü, bu kadar çirkin, bu kadar ayıp, bu kadar amaçsız, bu kadar utanç dolu bir iş yapardı.
TRT Genel Müdürlüğü bu yayın hakkında soruşturma açtırmalıydı. Tabii, içlerinde bir tane izleyen meraklı ve sorumlu varsa..
Sayın Genel Müdür,
Makamınıza gelip, sizinle birlikte izleyebiliriz isterseniz.. Yazacaklarıma itirazı olan varsa, spor servisiniz de olabilir yanımızda..
İstanbul Maratonu nedir?.
Önce bir yarış..
Sonra.. İstanbul'u dünyaya bir cazibe merkezi olarak tanıtmak.. Yani bir Turizm, Tanıtma aracı..
TRT ne yarışı anlattı, ne İstanbul'u..
Yarış mı?.
Görüntüde koşan bir takım adamlar..
Kim bunlar belli değil.. Ne oluyor, önemli değil.. Kopan kim, kalan kim?. Tek isim söylemeden yarışı 35'inci kilometreye getirdi, sunucu.. Pardon sunmayıcı..
Şu ifadeye bakar mısınız?.
"Gurubun (Kimler o guruptakiler, onlar da asla söylenmedi) şu an kaçıncı kilometrede olduğunu bilmiyoruz. Çünkü kilometreyi göstermek üzere uygulama yüklediğimiz bilgisayar eski model çıktı ve çalışmadı."
Yani yayıncı kuruluş, bu yarış için hazırlığa ve denemelere en az bir ay evvel başlaması gereken spor servisinin özrüne bakın..
Böyle bir rezalet dünyanın hangi yayıncı kuruluşunda görülmüş.. Görülse, o adam, o adamlar, o kurumda bir gün daha kalabilir mi?.
Yarışı anlatmadı da, yanından civarından geçtiği tarihi, turistik, kültürel yapıları mı tanıttı?. Berlin, New York maratonlarını hayatlarında bir defa izlemiş, not almış olsalar bilirler. Ama boş ver.
Kim uğraşacak?.
Neler, neler var, parkur boyu.. Tanıtacaklarını seçecek, önceden kısa, 30 saniye, bir dakikalık videolarla içinden de görüntüler verecek, izleyene "Buraya gitmeli" dedirteceksin. İstanbul Maratonu o zaman İstanbul'a, İstanbul'un tanıtımına hizmet eder..
Ayasofya yahu!. Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı yahu!. Marmararay.. Kıtaları bağlayan tünel yahu!.
Yok ki yok..
Kadınlar yarışı hiç takip edilmedi. Türkler ne yaptı bilmiyoruz. İlk beşe girenler, Olimpiyat hakkı kazanacak?. Bizden giren oldu mu?. TRT'nin umurunda değil.
Dünyada "Şeref Kürsüsü"nü yayınlamayan ilk Büyük Maraton Yayıncı kuruluşu olmayı da başardı TRT!.
Bakın Genel Müdürüm?
Bu rezil, bu ayıp, bu utanç yayınını 40 gün yazarım bitmez. Öyle feciydi.
Hiç ama hiçbir şey anlatmadan, yarışa dair tek bilgi, İstanbul için tek cazip tanıtım yapmadan "Güya" anlatan ve bunu adeta emirle, kasten yapmış gibi sırıtanlar için eğer soruşturma açtırmazsanız, izin verin onlar benim hakkımda "Hakaret" davası açsınlar ki, dediklerimi mahkemede kanıtlayayım..