Hınca Uluç spor medyasına çaktı!
Hıncal Uluç köşesinden "Bu nasıl spor medyasıdır?" dedi ve çok ilginç bir yazıyla kendisinin de içinde olduğu spor medyasını eleştirdi.
GAZETECİLER.COM -
"Bu kadar vurdum duymaz, bu kadar neme lazımcı ve de en acısı, bu
kadar korkak bir spor medyası olabilir mi? İlle de testi
kırıldıktan sonra yazmaya meraklıyız. Önceden kalem oynatmaya
ödümüz patlar.. "Ya eleştirdiğimiz adam maçı kazanırsa.." Çünkü bu
ülkede her şey maç kazanmaya bağlıdır. Kazanan eleştirilmez. Yürek
olmadığı için önceden de eleştirilmez. Ama kaybederse, haydaa.. Vur
abalıya yarışı.."
Bu sözlerin sahibi yıllardır çalıştığı gazete ve televizyon
kanallarında spor konusunda kalem oynatan bir isim, Hıncal
Uluç. Sarsıcı eleştirileri bu sefer kendisinin de içinde
olduğu spor medyasına geliyor. Milli takım kadrosundan
Galatasaray'ın Avrupa'daki hezimetine kadar pek çok konuya değinen
Uluç bakın eleştirilerini nasıl sıralıyor:
"Hiddink maskesi altında Oğuz Çetin utanç verici bir milli kadro
açıkladı, Kazak maçı için.. Tam anlamı ile utanç verici. Fransa,
İtalya, İngiltere'de olsa, yer yerinden oynardı.. Bizde, bir iki
mırın kırın. Hepsi bekliyor ki, Kazak maçı oynansın. Allah
göstermesin, kaybedelim, bakın nasıl yer yerinden oynayacak,
"Böyle mi takım seçilir" diye..
"Hazret.. Bu takım 10 gün evvel açıklandı, o zaman
nerdeydin" diye sorulacağını düşünmeden..
Yahu takım bir sakatlar ordusu.. İki sağbek var, Sabri, Gökhan
ikisi de sakat.. Hele Gökhan nerdeyse altı aydır oynamıyor..
Kadroda.. Peki maçta sağbek kim oynayacak?. Herhalde Oğuz
Çetin..
Takımlarında forma giymeyen kim varsa orda.. Kazım.. Gökhan Zan..
Dökülen Hakan Balta.. Beşiktaş'ta nerdeyse hiç forma giymeyen
İbrahim Toraman, İsmail Köybaşı. Fener'in yedekleri, Selçuk ve
Özer.. Sezon başından beri maçı olmayan, Aurelio.. İngiltere'de 1
dakika forma giymeyen Tuncay.. Sakat Semih.. Beşiktaş'ta kendi
seyircisinin ıslıkladığı Nihat..
Yani dünyada bundan ters bir seçim olabilir mi?.
Olur.. Böyle kuzuların sessizliği içinde medya ile
olur..
Yahu Galatasaray beşinci, resmen beşinci sınıf bir Ukrayna takımına
eleniyor.. Ukrayna futbolunun Avrupa'da yeri yok. Karpati denen
takımın hiç yok. Türkiye İkinci Liginde, kümede kalmaya oynar.
Hocaları hayatında ilk kez Teknik Direktörlük yapıyor.. Bir Avrupa
maçında forma giymiş bir tek futbolcuları var. Galatasaray bu
takımı kendi sahasında yenemiyor. Üstelik iki gol yiyor.
Deplasmanda hasbel kader 91'de golünü atıyor, onu da 2 dakika
koruyamıyor.. Ve Rijkaard adlı, hocalık ve liderlik özürlüsü
"Ben savunma adamı alın dedim, almadılar" diye
kıyameti koparırken, benim "Uzman" yazarlarım
"Rijkaard haklı" diyorlar.. Hiç utanmadan.. Hiç
sıkılmadan.. Hiç yüzleri kızarmadan..
"Yahu elendiğin takım, Milan, Manchester, Barcelona olur
da, böyle isyan edersin. Galatasaray'ın Paf takımı ile eleyeceği bu
Karpati'ye elenmenin özürü var mı?. Sen "Savunma" diye ağlarken,
vatandaşın Hiddink milli kadroyu açıkladı.. 'Sabri, Gökhan, Servet,
Hakan Balta..' Yani senin geri dörtlünün hepsi, Avrupa Üçüncüsü
Türkiye'nin hâlâ gözde adamları.. Artı, Avustralya Milli Takımı
Kaptanı Neill.. Artı.. Ali Turan gibi gerçekten çok iyi bir yerli
daha.. Belanı mı arıyorsun" diyen yok..
Schuster, sezon başı, takım fizik olarak tam hazır değil. Elindeki
kadroyu ekonomik kullanıyor. Her maç, fiziği eksik olanların bir
kısmını dinlendiriyor. Kazanırken tıs yok. Kaybetti mi, kıyamet..
"Bu rotasyon nedir?.."
Yahu maçan sıkıyorsa, rotasyonun hesabını kazanırken sorsana.. Ya
da maçtan önce yazsana..
Olmaz.. O zaman "Spor" yazarı olur. Oysa bizimki "Skor"
yazarı.. Tabelayı görmeden yazmaz. Kazandıysa, kuralı
şaşmaz. "Kazanan eleştirilmez."
Kaybetti mi, kulübeye bakar. Orda kim oturuyorsa onun hesabını
sorar, "Niye onu oynatmadın, yuh sana.."
Ve de bu 40 yıldır böyle sürer gider!.."
Uluç'un yazısının tamamını okuyabilirsiniz.