Hilal Kaplan

Dershaneler kapatılırsa Cemaat Holding öğrencisiz kalır; yıllık 2 milyar nakit girişinden mahrum olur....

Yine birilerini kızdıracağım ama huyum kurusun…

Ömrüm fincancı katırlarını ürkütmekle geçti, geçiyor...

Aynı olayın aynı sonucu doğurduğunu daha ilkokulda hayat bilgisi derslerinde öğrendiğim; o bilgimi gerçek hayatta bizzat yaşayarak pekiştirdiğim halde. yine de fincancı katırı görünce ürkütmeden duramıyorum...

Diyeceğim şu...

Ve sakın "övündüğüm" sanılmasın...

Ama be arkadaş!..

Son yılda adı "Hizmet" olarak anılmaya başlayan bildiğimiz Cemaat'i yıllar önce ikiye ayırıp; "Cemaat Holding" ve "İnançlı Müminler Cemaati" diye yazan ilk kişiyim...

Ve o “aptallığı” yapan ilk kişi olarak, bol sıfırlı maaşlarını Cemaat Holding medyalarından alan meslektaşlarımdan acayip dayak yedim...

Uslandım mı?..

Hayır...

Uslanacağa da benzemiyorum...

Daha sonra da defalarca yazdım...

İnançlı Müminlerden oluşan Cemaat'in; Cemaat Holding'in gözü doymayan tepe yöneticileri ve medyası tarafından itibar kaybına uğratılacağını...

Mevlâna'nın, gözü bir türlü doymadığı için aşağıladığı kazlarla bir tutulacağını yazdım...

O uyarılarım için teşekkür edeceklerine, eline klavyesini kapan onu sopa yapıp elimi, belimi kırdı...

Son günlerde "Dershaneler kapatılmasın" diye yazınca bu sefer de kimileri beni Cemaat Holding’ten mi sandı ne?..

Yahu ben iflah olmaz bir liberalim

Halen öğrenmediyseniz ben ne diyeyim?..

Benim içine dershaneler birer özel teşebbüstür…

Arz / Talep Yasası’na göre açılır, Arz / Talep Yasası’na göre kapanır…

Yani talep varsa birileri dilediği kadar dershane açar…

Talep bitince de parası çoksa, müşterisi olmadan bütün giderlerin cebinden karşılayarak sürdürür dershaneciliğini…

Ya da mecbur kalır kapatır…

Size ne?..

Devlete ne?..

Hükümete ne?..

Yani; “dershaneler kapatılırsa Cemaat Holding öğrencisiz kalır; yıllık 2 milyar nakit girişinden mahrum olur” falan diye düşünmek aklımın ucundan bile geçmedi…

Bana ne yahu!..

Baransu, 2004 yılı Ağustos ayında yapılan MGK belgelerini Taraf’ta yayımladığında da Baransu’yu alkışladım…

Beni kimin kazanıp kimin kaybettiği ilgilendirmiyordu ki…

Ben;  Baransu’nun yaptığı muhteşem gazeteciliği alkışlamıştım…

Bugün de Yeni Şafak yazarlarından Hilal Kaplan için “Kazandı” diyeceğim…

Neden mi?..

Cemaat Holding’in ikiyüzlü yazarlarının ağızlarının payını verdiği için elbette…

Yahu arkadaşlar biz gazeteciyiz…

Çifte standart, ikiyüzlülük, riya bize de mesleğimize de yakışmaz…

Hilal’in dediği gibi; “Ahmet Şık'ın daha basılmamış kitapları imha edilirken” ortalıkta görünmeyen Cemaat Holding Medyasının kimi yazarlarının sıra kendilerine gelince basın özgürlüğünden söz etmeleri tam bir kara mizah yani…

Evet…

Sağlam örgülü, gerçekçi dayanaklara sahip, vicdan üzerine bina edilmiş makalesiyle Hilal Kaplan kazandı…