Hiç iyi şey olmuyor mu yani?..
Bazıları için iyi olan haber bazıları için kötüdür... Ne iyi ne kötüdür?.. Sabır şarttır...
GAZETECİLER.COM
Dün gece Hâdi Özışık’la işte tam
da bunu konuşuyorduk…
Aslında “iyi şeyler” de
olduğunu…
Dış borç
konusunda dünya sıralamasında en gerilerde
olduğumuzu…
Kasım ayı ihracatının % 5.5
arttığını, ithalatımızın ise giderek gerilediğini…
İhracatın,
ithalatı karşılama oranının neredeyse bire bir hale geldiğini falan…
Ama bizim işimiz sadece
“gazetecileri ve medyayı eleştirmek” olduğu için bunları
“gazeteciler.com’da yazamadığımızı da konuştuk...
Bugün Mehmet Barlas Usta’mızın dün
geceki düşüncelerimizi yazdığını görünce sevindik,
umutlandık…
Gazeteciliğin bir başka yüzü de
olduğunu Mehmet Barlas nasıl anlatıyor…
Bazıları için iyi olan haber
bazıları için kötüdür
Amerikan sözel mizahının temel
taşlarından birini de "Kötü haber-İyi haber" veya "İyi haber-Kötü
haber" içerikli fıkralar oluşturur.
Türkiye'deki muhalefet açısından
"İyi haber-Kötü haber ne olabilir" çizgisinden olaylara nasıl
yaklaşılabileceğini örnekleyelim.
İyi Haber: Türkiye'nin dış borç
stokunun gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 35.6
düzeyinde...
Kötü Haber: İrlanda'nın dış
borçlarının gayri safi milli hasılasına oranı yüzde 1267,
İsviçre'de yüzde 423, İngiltere'de yüzde 408, Hollanda'da yüzde
365, Yunanistan'da yüzde 161...
İyi Haber: Türkiye'nin kısa vadeli
borçlarının oranı gayri safi milli hasılasının yüzde 7.7'si
seviyesinde.
Kötü Haber: Yunanistan'ın kısa
vadeli dış borçları GSMH'nın yüzde 50'si seviyesinde.
Görüldüğü gibi gerçeklerin bir
bölümünü aldığınız ve mesela "Gırtlağımıza kadar borca gömüldük"
diyerek, borçlarımızın gayrisafi milli hasılamızın yüzde 27'sine,
kısa vadeli dış borçlarımızın da yüzde 7'ye ulaştığını
vurguladığımızda, muhalefet olarak bu bizim için iyi bir habere
örnektir.
Ama İngiltere'nin, İsviçre'nin,
Yunanistan'ın borçlanma oranlarını gördüğümüzde, Türkiye'nin
ekonomi yönetiminde başarılı olduğunu anlarız ve muhalefet olarak
bu bizim için kötü haber olur.
Ne iyi ne kötüdür?
Tabii ki bu "İyi haber-Kötü haber"
türü mizah, Amerika'da sadece siyaset alanında
kullanılmaz.
Birkaç örnek verelim
bunlardan...
Doktor- İyi ve kötü haberim var
sizin için
Hasta- İyi haber ne?
Doktor- Dünkü tahlillerinize göre
24 saat yaşayacaksınız.
Hasta- Kötü haber ne?
Doktor- Bunu size dün söylemeyi
unuttum. ......
Avukat- Bir kötü bir de iyi
haberim var.
Müvekkil- Kötü haber
ne?
Avukat- Cinayet mahallinde bulunan
kanın size ait olduğu anlaşıldı.
Müvekkil- İyi haber
ne?
Avukat-Kolesterolünüz 130'a
düşmüş.
Bir de iyi ve kötü haberin iç içe
geçtiği durumlar vardır.
Mesela evlilik dışı ilişkiye giren
bir işadamına ilişki kurduğu kadın "Bir iyi bir de kötü haberim
var... Meğer kısır değilmişsin" diyebilir.
Sabır şarttır
Konumunuza göre hangi haber
iyidir, hangisi kötüdür diye karar verirken, aceleci
davranmamalısınız. Çünkü zamanın ne getireceği hiç
bilinmez.
Eski Çin'de yaşlı bir çiftçinin
çiftliğini basan yaban at sürüsü her şeyi yıkıp, büyük zarara sebep
olmuş. Komşuları "Bu çok kötü bir durum" demişler. Çiftçi ise
"Belli olmaz" diye cevap vermiş.
Ertesi gün çiftçinin delikanlı
çağındaki oğlu yaban atlarından birini yakalayıp, eyerlemiş ve
üzerine binmiş. Komşular "Bu çok iyi bir durum" demişler. Çiftçi
yine "Belli olmaz" diye cevap vermiş.
Birkaç gün sonra çiftçinin oğlu
attan düşüp bacağını kırmış. Komşular bu defa "Kötü bir durum"
demişler ve yaşlı çiftçi yine "Belli olmaz" cevabını
vermiş.
Bu sırada savaş çıkmış ve köye
gelen yetkililer delikanlılık çağına gelmiş bütün erkekleri askere
alıp, götürmüşler. Çiftçinin oğlunun bacağı kırık olduğu için
sadece o askere alınmamış...
Acaba her konuda iktidarı yerden
yere vuranlar Türkiye'nin borçları yüzünden şimdi onu övecekler mi
yerecekler mi?
Öğrenci öğretmene "Beni yapmadığım
bir şeyden ötürü azarlar mısınız" diye sormuş... Öğretmen "Tabii ki
azarlamam" cevabını verince "Ev ödevimi yapmadım" demiş
ya.