Hiç bi bok bilmiyo...
Bırak başkası kafa bulsun senin eksikliklerinle… İşte o zaman havan artar… Ama… Sen kendinle kafa bulursan… Lâflar hazır…
Bak Ahmet…
Dünkü yazılarından birinin başlığında diyorsun ya hani:
“Şu 10 şeyde net başarısızım” diye…
Amman ha!...
Sakın yapma bunu bir daha…
*
Çünkü Ahmet…
Bu ülkenin insanlarına karşı “Mütevazı” olmak…
Sosyal statü olarak intihar etmektir…
*
Bırak başkası (Meselâ ben) kafa bulsun senin eksikliklerinle…
İşte o zaman havan artar…
*
Ama…
Sen kendinle kafa bulursan…
Lâflar hazır…
*
“Abi ya kendi yazdı… Hiç bi bok bilmiyo… Ahmet Hakan bu kadar yeteneksizken zirvelerde geziniyorsa, ben bu memleketi yönetirim aga…” falan gibi yani…
*
NOT:
1.) Ara sıra sana takılıyorum diye; senin heder olup gitmeni isteyecek kadar gaddar değilim yani…
2.) “Sen niye daha beteri mütevazılık yapıyorsun?” diye sorarsan eğer…
Benim ki mütevazılık değil Ahmet…
Ben kendimle ilgili gerçekleri anlatıyorum…
Bulunduğumuz yerlerden belli değil mi?..
ONLARIN Kİ HUBBU İRFAN DEĞİL…
Hayret…
İktidara yakın medya bir anda, Kanal D’deki işine son verilen İrfan Değirmenci’yi
korumasına aldı…
*
Ama…
Bu işten çıkarmalara itiraz eden biri, “İrfan Değirmenci’ye gelinceye kadar kovulması gereken o kadar çok kişi var ki Doğan’da” mealinde bir lâf edince…
İnsan düşünmeden duramıyor…
*
Demek ki…
Onların derdi bir meslektaşlarının kovulması değil…
Yanlış kişinin kovulması…
*
Yani…
“Onların ki hubbu İrfan değil buğzu Doğan”…
İSTEMİYOR ÇOCUKLAR ZORLAMAYIN…
Bir tarafta Beşiktaş…
Diğer tarafta Fenerbahçe…
Ve en uçta…
Bu yıl lige acayip bir başlangıç yapan Başakşehir…
Ve bunlara bir de hakemleri ekleyin…
Bu dört kurum istiyor ki:
“Galatasaray şampiyon olsun”…
*
İyi ama…
Bu dört kurumun istemesi yetmiyor ki…
Galatasaray da istemeli şampiyon olmayı…
Gelin görün ki istemiyor…
*
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Başakşehir ne zaman puan kaybetseler…
Galatasaray da o hafta…
Ve hem de kendi sahasında…
Mutlaka yeniliyor…
Dün de Kayseri’ye yenildi meselâ…
*
Galatasaray şampiyon olmak istemiyor çocuklar…
Lütfen zorlamayın…
Ayıp oluyor ama…
BUNDAN SONRA OLSUN OLSUN AMA…
Allamenin biri (Tabii ki muhalif):
“Bu anayasa çek end balansı tamamen kaldırıyor” dedi geçen gece…
*
Yahuuu!
Türkçemizde mis gibi karşılığı olan kelimeler dururken…
İngilizce veya Fransızcalarını kullanma…
Şuna “Denge ve denetim” desen de herkes anlasa daha iyi olmaz mı?..
*
Hem…
Ak Parti’den önceki bütün hükümetler “denge ve denetim” konusunda çok hassastılar da…
Denge ve denetim şimdi mi yok oldu?..
*
66 yaşımdayım…
Bu ülkede…
Hiçbir zaman…
Sağlıklı denetim yapılmadı…
*
66 yaşımdayım…
Bu ülkede…
Hiçbir zaman…
Denge gözetilmedi…
*
Gözetilseydi eğer…
“Gelişmekte olan ülke” sınıfında patinaj çekiyor olur muyduk?..
*
“Bundan sonra olsun” diyorsanız eğer…
Tabii ki olsun…
Olsun ama…
O zaman da “denge kurmak, denetim yapmak” yetkisi verilenler işin bokunu çıkarıyorlar…
Ey, geleceğini referanduma bağlamış yurttaş!..
İster “Evet” çıksın sandıklardan…
İster “Hayır”…
Dinle bak ne diyor Bob Marley:
*
“When one door is closed, don’t you know, another is open./ Bir kapı kapandığında daha bir diğerinin açıldığını bilmiyor musun?”
ÇOK SEVDİM…
Ertuğrul Özkök’ün:
“ ‘İyi günde kötü günde’ lafı bana iyi geliyor...” deyişiyle…
*
Kenan Doğlu’nun:
“Beren’le aynı evde ayrı odalarda birbirimize şiirler yazıyoruz” deyişini çok sevdim…
HAKEM ÖLDÜRÜR…
Rıdvan Dilmen siyasette taraf da olur, amigo da…
Kimseyi ilgilendirmez…
Çünkü siyaset haberleri yapmıyor…
*
Ama…
Rıdvan Dilmen futbol yorumu yaparken “Tarafsız olmaya mecbur”…
Çünkü…
*
Futbol amigosu kolay gaza gelir…
Amigo yorumcunun bir lafıyla…
Hakem bile öldürür…
Yakup MURAT
yakupmurat@gazeteciler.com