Hey Gazete HT editörleri! Aklınızı başınıza alın!..
Falanca yazarın makalesi genel yayın politikamıza aykırıydı zira falanca kişi/kuruma küfür ve hakaret vardı
ADNAN BERK
OKAN
Gazete HT editörlerini "okura saygılı olmaya" davet ediyoruz...
Çünkü...
Gazete okuyucusu gazeteyi sadece "haber" okumak için satın almaz...
Çoğu okuyucunun köşe yazarı tercihleri de gazetenin tirajında etkindir...
Ve...
Para verdiği gazeteyi eline aldığında o gün yazısı olduğunu bildiği yazarın köşesini boş görünce merak eder...
Yazarı sevse de merak eder, sevmese de merak eder...
Ve bekler ki yazarın köşesinin bulunduğu sayfada küçük bir not olsun:
"Falanca yazarımız rahatsızlığı nedeniyle yazısını yazamamıştır"...
Veya:
"Falanca yazarımızın yazısı elimize ulaşmamıştır"...
Gerçi bu iletişim çağında bu not biraz saçmadır ama hiç olmazsa okura saygıyı temsil eder...
Tabii böyle bir durumda açıkça, "Falanca yazarımız bugün yazmamıştır" bilgisini geçip, tembelliği teşhir gerektir..
Ama...
En daha dürüst olanı, "Falanca yazarın makalesi genel yayın politikamıza aykırıydı zira falanca kişi/kuruma küfür ve hakaret vardı" diye not düşmektir...
Neyse...
Serdar Turgut bitirmek üzere olduğumuz haftada 3 gün yazmadı...
Çarşamba yazı günü olmadığına göre 2 gün, okurunu "insan" yerine koymadı...
Bir gün de Fatih Altaylı (taşra okurları için) yazmadı...
Pakize Suda'ya gelince...
23 Aralık günü "vagina monologları"nı hatırlatan yazılarından sonra "Cuma - Cumartesi" yok...
"Pazar -pazartesi" var, "Salı - çarşamba" yine yok...
Diyelim ki o da çarşambaları "izinli"...
Perşembe bir monolog daha ve bugün (31.12.2010 Cuma) yine yok...
Yani hayret bir şey...
İki duayen Mehmet Barlas ve Yavuz Donat her gün yazıyor ve işlerini hiç aksatmıyorlar...
Şu yeni yetmelere bakar mısınız?..
Zaten dişe gelir bir şey yazdıkları yok, bir de tembellik ediyorlar...
Deyin ki Fatih o bir gün yazdı ama yetiştiremedi...
Peki Serdar'a ve Pakize'ye ne demeli?..
Niçin boş bıraktılar köşelerini?..
Hasta mı oldular (Serdar bir yazısını TRT'de konuk olup geç döndüğü için yzamamış sözde)?..
Yoksa sansür mü edildiler?..
Ya da Fatih niçin köşesinde, "Ne zaman adam oluruz?" diye sorup, "yazı günlerimizi boş geçmediğimiz gün" demedi?..
Veya:
"Editörlerimizin, yazısını ukaştıramayan arkadaşlarımızın köşelerinin bulunduğu sayfaya 'not düştükleri gün' " diye cevap vermedi...
Hatta hatta, patronaj niçin, "kardeşim paranızı peşin alıyorsunuz ama şuraya iki satır karalayamıyorsunuz" diye sorgulamadı...
Ortada bir şeyler döndüğü kesin...
Ama biz bilemiyoruz...
Bilgi almak için Fatih'e ettim telefon (cepten ancak samimiyetine inandığım insanları ararım) ama bana dönmedi...
O halde adres değiştireyim...
Hey!...
Gazete HT editörleri...
Velev ki (Allah Başbakanımızdan razı olsun, unutulmaya yüz tutmuş şu güzelim kelimeyi yeniden gündeme getirdi, hepimiz tepe tepe kullanıyoruz) köşe yazarlarınızı ciddiye almadınız...
İyi ama kardeşim, gazetenizi para verip satın alan okurlarınızın ne günahı var?..
Neden bizi merakta bırakıyor veya "kötü" düşüncelere sevk ediyorsunuz?..
Okur size ne yaptı ki?..
Abartılı yılbaşı hediyesi mi gönderdi?..
adnanberkokan@gmail.com
Gazete HT editörlerini "okura saygılı olmaya" davet ediyoruz...
Çünkü...
Gazete okuyucusu gazeteyi sadece "haber" okumak için satın almaz...
Çoğu okuyucunun köşe yazarı tercihleri de gazetenin tirajında etkindir...
Ve...
Para verdiği gazeteyi eline aldığında o gün yazısı olduğunu bildiği yazarın köşesini boş görünce merak eder...
Yazarı sevse de merak eder, sevmese de merak eder...
Ve bekler ki yazarın köşesinin bulunduğu sayfada küçük bir not olsun:
"Falanca yazarımız rahatsızlığı nedeniyle yazısını yazamamıştır"...
Veya:
"Falanca yazarımızın yazısı elimize ulaşmamıştır"...
Gerçi bu iletişim çağında bu not biraz saçmadır ama hiç olmazsa okura saygıyı temsil eder...
Tabii böyle bir durumda açıkça, "Falanca yazarımız bugün yazmamıştır" bilgisini geçip, tembelliği teşhir gerektir..
Ama...
En daha dürüst olanı, "Falanca yazarın makalesi genel yayın politikamıza aykırıydı zira falanca kişi/kuruma küfür ve hakaret vardı" diye not düşmektir...
Neyse...
Serdar Turgut bitirmek üzere olduğumuz haftada 3 gün yazmadı...
Çarşamba yazı günü olmadığına göre 2 gün, okurunu "insan" yerine koymadı...
Bir gün de Fatih Altaylı (taşra okurları için) yazmadı...
Pakize Suda'ya gelince...
23 Aralık günü "vagina monologları"nı hatırlatan yazılarından sonra "Cuma - Cumartesi" yok...
"Pazar -pazartesi" var, "Salı - çarşamba" yine yok...
Diyelim ki o da çarşambaları "izinli"...
Perşembe bir monolog daha ve bugün (31.12.2010 Cuma) yine yok...
Yani hayret bir şey...
İki duayen Mehmet Barlas ve Yavuz Donat her gün yazıyor ve işlerini hiç aksatmıyorlar...
Şu yeni yetmelere bakar mısınız?..
Zaten dişe gelir bir şey yazdıkları yok, bir de tembellik ediyorlar...
Deyin ki Fatih o bir gün yazdı ama yetiştiremedi...
Peki Serdar'a ve Pakize'ye ne demeli?..
Niçin boş bıraktılar köşelerini?..
Hasta mı oldular (Serdar bir yazısını TRT'de konuk olup geç döndüğü için yzamamış sözde)?..
Yoksa sansür mü edildiler?..
Ya da Fatih niçin köşesinde, "Ne zaman adam oluruz?" diye sorup, "yazı günlerimizi boş geçmediğimiz gün" demedi?..
Veya:
"Editörlerimizin, yazısını ukaştıramayan arkadaşlarımızın köşelerinin bulunduğu sayfaya 'not düştükleri gün' " diye cevap vermedi...
Hatta hatta, patronaj niçin, "kardeşim paranızı peşin alıyorsunuz ama şuraya iki satır karalayamıyorsunuz" diye sorgulamadı...
Ortada bir şeyler döndüğü kesin...
Ama biz bilemiyoruz...
Bilgi almak için Fatih'e ettim telefon (cepten ancak samimiyetine inandığım insanları ararım) ama bana dönmedi...
O halde adres değiştireyim...
Hey!...
Gazete HT editörleri...
Velev ki (Allah Başbakanımızdan razı olsun, unutulmaya yüz tutmuş şu güzelim kelimeyi yeniden gündeme getirdi, hepimiz tepe tepe kullanıyoruz) köşe yazarlarınızı ciddiye almadınız...
İyi ama kardeşim, gazetenizi para verip satın alan okurlarınızın ne günahı var?..
Neden bizi merakta bırakıyor veya "kötü" düşüncelere sevk ediyorsunuz?..
Okur size ne yaptı ki?..
Abartılı yılbaşı hediyesi mi gönderdi?..
adnanberkokan@gmail.com