Hem 'Müslüman' hem 'tetikçi' hem de 'aptal' olunmaz

Bizim gibilerin her şeyi açıktır. Siz ancak 'kumpasla, karanlık işler' çevirerek, bizim gibilere iftira atarak susturmaya çalışırsınız.

GAZETECİLER.COM - Yeni Akit gazetesinin Demokratik Gelişim Enstitüsü'nün (DPI) Galatasaray Üniversitesinde yapılacak olan ancak iptal edilen toplantısını PKK ve Mason Locaları ile ilişkilendirmesi, toplantıya katılan Radikal yazarı Cengiz Çandar'ı çileden çıkarttı.

Gazetenin birinci sayfasından "PKK ve Mason localı kara propaganda" başlığı ile anonslanan yazısında Çandar Hem 'Müslüman' hem 'tetikçi' hem de 'aptal' olunmaz yazdı.

İşte Çandar'ın "kumpasla, karanlık işler çevirerek bizim gibilere iftira atarak susturmaya çalışırsınız" diyerek sert çıktığı o yazıdan çarpıcı bölümler:

MASON LOCASINA GİRİP ÇIKMIŞSIN FOTOSU

"Cumartesi günü akşamüstü, DPI'ın (Demokratik Gelişim Enstitüsü) 'Medya' konulu toplantısı bitmiş, kimisi medyada yönetici, kimisi köşe yazarı bir grup arkadaş İstanbul-Galatasaray'daki Cezayir Lokantası'nın bahçesinde oturmuş sohbet ediyoruz.

Önlerindeki iPad ve cep telefonlarından 'sosyal medya'yı izleyenler, "Sabah Mason Locası'na girip çıkmışsın" diyorlar, "Fotoğrafın var."

Niye böyle şaka yapıldığını anlamıyorum ama hemen ardından bunun bir 'şaka' değil, Yeni Akit adlı gazetenin sosyal medya bağlantıları olduğu ileri sürülen www.habervaktim.com ve www.haberarz.com gibi sitelerde gerçekten fotoğrafımla yer alan bir haber olduğunu görüyorum. (Bu palavra Twitter'da da dolaşıma birkaç dakika içinde giriverdi.)

Benim bir fotoğrafım –fotoğraf, sabah başlayıp gün boyu süren DPI toplantısının yapıldığı Cezayir'in tam önünde çekilmiş- ve altında şu yazıyor:
"Çandar, toplantı arasında Mason Locası'na girdi çıktı: Bu arada Cengiz Çandar'ın toplantı arasında Cezayir Lokantası'nın yakınındaki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası'na girip çıkması dikkat çekti. Çandar'ın, mason locasına bu kısa ziyaretinin skandal toplantının içeriğiyle bir ilgisinin olup olmaması sorgulanıyor."

"ÜNİVERSİTEDE PKK TOPLANTISI" MANŞETİ

'Skandal toplantı' dedikleri, Yeni Akit gazetesinin, Galatasaray Üniversitesi'nde yapılacak iken, yaptığı provokasyon ile Cezayir'e alınan DPI'ın medya toplantısı. Yeni Akit gazetesi, buna 'Galatasaray Üniversitesi'nde PKK Toplantısı' diye manşet atmıştı. DPI'ı 'PKK'nın yan kuruluşu' olarak ilan etmişti.

Benim 'Mason Locası'na girip çıkmam'ın sunturlu bir yalan olduğunu tekrarlamama gerek bile yok. DPI toplantısının sabah oturumundan ayrıldım ve Helsinki Yurttaşlar Meclisi ile Friedrich Ebert Vakfı'nın düzenlediği 'Yeni Anayasaya Doğru ve Ortadoğu' konulu bir uluslararası konferansta konuşma yapmaya gittim ve döndüm.

BÖYLE 'ŞEREFSİZLİK'LERLE MÜSLÜMAN OLUNUR MU?

Bu kadar sunturlu bir yalanı savuran kim? Yeni Akit gazetesi ve onun sosyal medya uzantıları. Peki, Yeni Akit gazetesi ne olarak biliniyor? 'İslami' bir yayın organı. Ama bu yalanları üretenleri içinde barındırdığı sürece olamaz.
Çünkü, gerçekten dindar bir Müslüman, bu kadar hayasızca, utanmazca ve kolayca yalan söyleyip, bunu yayar mı? Bunu yapana 'dindar Müslüman' denir mi? Bunu yapana olsa olsa, 'kimi istihbarat çevrelerinin tetikçisi' denir?

İstihbaratçılık bir meslek olabilir ama 'dezenformasyon aracı olarak onların tetikçiliği'ni yapmak bir meslek değildir. Şerefsizliktir.

BEN BU TARZI ÇOK İYİ BİLİRİM

Bu tarzı ben çok iyi tanırım. Çok iyi bilirim. Ömrüm bununla geçti. Doğu Perinçek ve Aydınlık çevresi, beni çok benzer yöntemlerle ta 1991'den itibaren –nedenini gayet iyi bildiğim- akıl almaz bir yalan ve iftira bombardımanına tuttu. Dava açtım ve kazandım. Ama onların yalan ve iftira bombardımanına kapılan safdiller oldu ve olmaya devam ediyor. Bana yıllar sonra, Doğu Perinçek ve çevresinin giriştiği faaliyetin JİTEM'le ilişkisi, bir 'istihbarat dezenformasyon faaliyeti' olduğu üst düzey bir güvenlik yetkilisi tarafından açıklanmıştı.

Söz konusu kişinin, yabancı istihbarat örgütleriyle ilişkilerine ait iddialar yayımlanmış olduğu için, bunu işittiğimde çok da şaşırmamıştım.

Doğu Perinçek, birkaç yıldır Ergenekon'un en önemli sanıklarından biri, malum.
Ardından, Ergenekoncu geleneğin uzantısı 28 Şubatçıların, 'Andıç'ına hedef olduk.

Tam şu sıralarda, 28 Şubatçıların ipliğinin pazara çıktığı bir sırada, Yeni Akit'in Ankara Temsilcisi üzerinden giriştiği kampanyanın ne olduğunu, arkasında neyin bulunduğunu görmemek ve anlamamak için aptal olmak gerek. Bu 'istihbaratçı' işi ve bu tipik bir 'dezenformasyon' türü.

(...) DPI'yı, 'PKK' diye nitelemek, kötü niyetten vazgeçtik, 'aptalca bir dezenformasyon'dur ve dolayısıyla başarısızlığa mahkûm bir 'istihbaratçılık' ve 'tetikçiliğe' işaret eder.

CHP'Lİ HATTA AKP'Lİ BİLE VARDI

'PKK toplantısı' diye dezenformasyon yaptıkları, nice yalan yaydıkları İstanbul-Cezayir toplantısına, Ak Parti'nin en saygın milletvekillerinden biri ile CHP'nin bir genel başkan yardımcısı katıldı. Ne garip ki, o toplantıya hiçbir BDP milletvekili katılmadı.

Birilerine söylemek ve anlatmak istediğim özetle şu:
Bizim gibilerin her şeyi açıktır. Siz ancak 'kumpasla, karanlık işler' çevirerek, bizim gibilere iftira atarak, her türlü yolu deneyerek susturmaya çalışırsınız. Yönteminiz budur. Ama JİTEM'iniz başaramadı; Ergenekonunuz tutturamadı; 28 Şubatınız boyun eğdiremedi. Siz kimsiniz ki?

Hem kim olduğunuzun hem de ne kadar aptal olduğunuzun farkındayız.
Bilmenizi istedim.