"HDP'deki tecavüz ve dayak olayları buzdağının görünen yüzü"
Sabah yazarı Mahmut Övür, "HDP çevresinde zaman zaman ortaya çıkan tecavüz ve dayak olayları, buzdağının sadece görünen yüzü" dedi.
Sabah yazarı Mahmut Övür, bugünkü köşesinde "HDP'de kadın olmak" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında HDP'deki tecavüz ve dayak skandalına ilişkin "buzdağının sadece görünen yüzü" diyen Övür şunları kaydetti:
PKK'dan kaçan ve tecavüze uğrayan kadınların anlatıldığı "Özgürlüğe Kaçış" kitabında Dilaram isimli eski PKK'lının söyledikleri insanı dehşete düşürüyor:
"Vicdanım adına, delirdikten sonra infaz edilen yoldaşlarımın son çaresiz bakışına borcumu ödemek, Apo ve komuta kademesindeki erkeklerin tecavüzüne uğrayan, kadınlar için yazmaya başladım. Öldürülen her arkadaşımla birlikte benim ruhum da ölüyordu"
Yazdığı kadınlardan Evin'i ise şöyle anlatıyordu:
"Evin, çok güzel fakir bir köylü kızıydı. Masmaviydi gözleri. Gece yarısı nöbette PKK'lı bir komutan tecavüz etti. Akli dengesini kaybetti. Olayı herkes biliyordu. En sonunda Evin kaçtı ama kaçarken de mayına bastı ve iki bacağını kaybetti. Evin, örgüt içindeki kadının trajik öyküsüydü."
Kadınların özgürleştiği, eşbaşkanlık düzeyine getirildiği söylenen bu siyasi ekolde, ne yazık ki erkeklere kimse hesap soramıyordu:
"Tecavüz edenlerin cezalandırıldığına hiç tanık olmadım. Tecavüze uğrayan kadın hep susmak zorundaydı. Merkez komite üyelerinden biliyorum, yetkileri nedeniyle istedikleri kadınla birlikte oldular."
İşin daha vahim yanı bu tablo karşısında sadece PKK ve siyasi ayağı partiler susmuyor, Türkiye'deki bazı "çağdaş" ve solcu kesimlerle birlikte, demokrasinin beşiği AB ülkeleri de susuyordu. Hatta tam tersine PKK-HDP çizgisi "seküler" denilerek övgüye mazhar oluyordu.