Hayrettin Karaman'dan fetva cevapları
Fetvalarıyla tartışma yaratan Hayrettin Karaman kendisine en çok soru soran iki gazetecinin sorularına köşesinden cevap verdi.
Hayrettin Karaman'ın bazı fetvaları tartışma yaratınca
ona en çok soru soran Ahmet Hakan ve Nuriye Akman'a cevap vermeye
karar verdi.
Bugünkü köşesinde önce Nuriye Akman'ın sorularını cevaplayacağını
yazan Hayrettin Karaman, daha çok din ve çoğulculuk içerikli
sorular için şöyle yazdı:
Sayın Nuriye Akman'ın soruları çok; ayrıca bu sorular, görünüşte
soru olsa da aslında her biri bir hüküm, bir görüş, bir kanaati
ifade ediyor. Onun yazdıklarını tırnak içinde verecek, hemen altına
da açıklamamı yazacağım:
MÜSLÜMAN ÜLKEDE HER İNANCA
HOŞGÖRÜLÜ OLUNAMAZ MI?
'…Karaman hoca, 'Dinde çoğulculuk değil, hürriyet' başlıklı son yazısında İslam'ın tek hak din olması sebebiyle, Müslüman bir ülkede her inanca ve hayat tarzına eşit mesafede durulamayacağını, hoşgörülü olunamayacağını, dinin yasakladığı hususların sistemin elverdiği ölçüde engelleneceğini ve bu yapılamadığı takdirde istemeyerek tahammül edileceğini söylüyor.'
Evet, tam da böyle söylüyorum. Birçok yazımda bir yandan 'bir
İslam devletinde hüküm ve çözüm' ile 'mesela laik demokrasilerde
hüküm ve çözümü' ayrı ayrı yazıyorum. Bu ikisini birbirine
karıştırmamak gerekiyor. Bir mümin fıkıh hocası olarak benim
vazifem, bir yandan sahih ve kamil İslam'ı anlatmak, diğer yandan
müsait olmayan durum ve şartlarda müminlerin nasıl davranacakları
konusunda yol göstermektir.
DİN ADINA KARAR VERME HAKKI
VAR MI?
'Dinin 'hak' olması, ona inandığını söyleyen kişilere din adına karar verme hakkı doğurur mu?'
Elbette doğurur; asırlar boyu dini anlatanlar, mahkemelerde
karar verenler bunu yapmadılar mı?
İNANANLARIN ÇOK OLMASI BİR
ÜLKEYİ İSLAM DEVLETİ YAPAR MI?
'İnananların sayısının, inanmayanlardan çok olması bir ülkeyi İslam toplumu yapsa bile İslam devleti yapar mı?'
Hayır, İslam devleti yapmaz, İslam devleti 'düzeni İslamî, temel referansı İslam' olan devlettir.