Hayranlığı, eleştirmesine mani değil...
Bu defa havale edip etmediğini bilmem ama Ahmet Kekeç saha dışı (Ahmet Altan mahdumları) müdahalelere maruz kaldığına göre olabilir…
ADNAN BERK OKAN (ÖZEL – HABER)
Ahmet Kekeç, hem adaşı ve hem hayranı
olduğu (ki halen bundan vazgeçmiş görünmüyor) Ahmet
Altan’ı fena şekilde eleştirince oyun karışmış; saha dışı
müdahalelerle karşılaşmıştı…
Malûmunuzdur…
Ahmet Altan,
“mütevazılıkta” babasına (Çetin Altan) ve
kardeşine (Mehmet Altan) pek benzemez…
Snobtur…
Burnundan kıl aldırmaz…
Seviye farkı gözetir ve seviye düşüklüğü addettiği kişileri ya
görmezden gelir, ya da “havale” eder…
Bu defa havale edip etmediğini bilmem ama Ahmet
Kekeç saha dışı (Ahmet Altan mahdumları) müdahalelere
maruz kaldığına göre olabilir…
Neyse…
Kekeç bugünkü (03.07.2012) makalesine
“kendini bitiren yazar” başlığını atmış…
Tabii ki kendi görüşüdür, beni bağlamaz…
Zaten iki kişinin kavgasında kimin haklı, kimin haksız
olduğu konusu ilgi alanıma girmez…
Ama…
Kekeç gibi son yılların, yazdığı
gazeteden daha popüler olan bir yazarının; roman yazarlığı dışında
köşe yazarlığında da ustalığı tartışılamayacak Ahmet
Altan’a yönelik eleştirilerine kayıtsız da kalamam…
Siz de kalamazsınız sanırım…
Ahmet Kekeç;
Eleştirilerimin
kişisel husumetten kaynaklanmadığını, hele “Başbakan’ı korumak”
gibi “küçültücü” bir çabanın ürünü olmadığını çok anlattım ama
dinletemedim.
Kişi,
anladığı kadardır.
Herkes,
“anladığı” kadarına cevap verdi.
Daha
doğrusu, küfretti...
diye başlayıp devam etmiş...
Okumak için tıklayın lütfen: