Hayko Bağdat çok sert yazdı: Utanç Duyuyorum
Taraf yazarı Hayko Bağdat çok sert eleştirdi: "Çok şeyden utanç duyuyorum. Gazeteci kılıklı yavşakların Beyaz Torosları göreve çağırmasından midem bulanıyor. Bu devletten utanç duyuyorum…"
GAZETECİLER.COM - Taraf
yazarı Hayko Bağdat, Suruç saldırısıyla başlayan süreç ve
siyasilerin açıklamalarını değerlendirdi.
Yazısında sert bir dil kullanan Bağdat, "Çok şeyden utanç duyuyorum. Gazeteci kılıklı yavşakların Beyaz Torosları göreve çağırmasından midem bulanıyor. Bu devletten utanç duyuyorum…" dedi.
Yazısında sert bir dil kullanan Bağdat, "Çok şeyden utanç duyuyorum. Gazeteci kılıklı yavşakların Beyaz Torosları göreve çağırmasından midem bulanıyor. Bu devletten utanç duyuyorum…" dedi.
İşte Bağdat'ın yazısından dikkat çekici bölümler:
"Gencecik bedenlerin paramparça edilmesinden de,
katliamdan saatler sonra yaşadıklarımızdan da utanç
duyuyorum.
Bu kadar namert bir kavganın parçası olmaktan utanç
duyuyorum.
Henüz insanların bedenleri yerlerden toplanmamışken
“Suruç’ta şenlik var” tagı altında binlerce twit
atılmasından nutkum tutuluyor. Nefes alamıyorum…
Gazeteci kılıklı yavşakların Beyaz Torosları göreve
çağırmasından midem bulanıyor.
Hükümet adına sözcülük yapan Bülent
Arınç’ın kameraların karşısında soğukkanlılıkla
söylediklerinden utanç duyuyorum.
Erdoğan iki satır şiir okusa gözyaşlarını tutamayan bir adamın
“Ölenlerin arasında ne belediyeden bir yetkili var, ne de
HDP il ve ilçe yöneticileri var. Bunların o topluluk içine
özel olarak sokulmadığı, uzakta bırakıldıkları da ayrı bir
istihbarat konusu. Şimdi bütün bu soruların cevaplarını
bulacağız. Hâlbuki bütün kayıtlar gösteriyor ki Suruç’ta
her gün en az 3 tane gösteri yapılıyor. Ve hepsini
yapanlar da HDP’nin yöneticileri. Acaba bu grubun içine
neden gelmediler, neden katılmadılar? Neden orada
yoklardı?” diyebilecek cesareti bulabilmesini
affedemiyorum.
Ölüleri yarıştıran, iki genç polisin cesedi üzerinde tepinen siyasilerden nefret
ediyorum. O polisleri öldürenlerden de, terazinin iki kefesinde
ölüleri tartanlardan da utanç duyuyorum.
Hükümet adına yapılan ilk resmî açıklamada ne demek
istiyor bize devlet?
Selahattin Demirtaş’ın bu bombanın patlayacağından haberi
vardı yani öyle mi?
HDP bu saldırıyı kendisi organize etti ve milletvekilleri o
yüzden etkinliğe katılmadı öyle mi?
19-20 yaşındaki çocukları IŞİD ile anlaşarak yem ettiler ve
buradan siyasi bir kazanç elde ettiler yani?
Bu devletten utanç duyuyorum…
Bu devletin yöntemlerinden de pişkinliğinden de utanç
duyuyorum.
Bu yazıyı yazarken kendimi, sırf Bülent Arınç’ın
lafını ağzına tıkayabilmek için, katledilen isimlerin arasındaki
HDPlileri tararken bulduğum için kendimden de utanç
duyuyorum.
Ruhunu, vicdanını, insanlığını siyaset girdabında kaybetmiş
kodamanların arasında temiz kalabilmek için ne yapmak gerektiğini
artık bilmiyorum.
Çocuklarımızı, gençlerimizi bu kahpe ortamdan
koruyabilecek bir yöntem bulamadığımız için utanç
duyuyorum.
Adlarını “kahraman” payesiyle ölümsüzleştirmek adına
davrandığımız, fakat genç bedenlerini istatistik hâline
getirdiğimiz insanlar için utanç duyuyorum.
Katliamda öldürülen 19 yaşındaki Ece Dinç’in gömüldüğü
gece mezarına saldıranların ülkesinde yaşadığımız için
utanç duyuyorum.
Herkesten, her şeyden, bu kavgadan, bu siyasetten, bu
iktidardan, bu ülkeden, kendimden…