Haydi oradan maskaralar!..
Devlet, hükümet ya da bürokrat, arkadaşların rakipleri için yasal önlem aldı mı, ceza kesti mi, hatta hapse tıktı mı....
Arkadaşlarım, kardeşlerim,
evlâtlarım gerçek bir medya sitesinin nasıl olması gerektiğini
cümle aleme kanıtlıyorlar…
Ellerine sağlık!..
Kimseden yana
değiller…
Tek ölçüleri var, “Hukuk, adalet,
etik, ilke”…
Gerisi fasarya…
Aydın
Doğan’a kesilen vergi cezası haberlerinde
de aynı ilke ve ahlâkla hareket ettiler…
Aydın
Doğan’ı haklı bulup savunanlarla, “Aydın
Doğan bunu hak etmişti” diyenlere eşit ölçüde yer
verdiler…
Ben ise itiraf edeyim ki “Taraf”
oldum…
Yine itiraf edeyim ki, “Devletten
taraf” oldum…
Neden mi?..
GAZETECİLER.COM’u yapan aslanların
başlığını hatırlatayım önce:
“Doğan Gurubu yazarları dayanışma
istiyor”…
Mükemmel
bir başlık…
İşte bu başlığın ardındaki
gerçekçilikle yapayım analizimi…
Dönüp geriye bakıyorsunuz;
“Uzan’ların, Dinç Bilgin’in, Mehmet Emin Karamehmet’in, Korkmaz
Yiğit’in, Erol Aksoy’un, Enver Ören’in, Hayam Garipoğlu’nun (bu
adlarını saydıklarımın hepsi Aydın Bey gibi medya ve banka
patronuydular) bütün servetlerine el konulduğunda bu arkadaşlar
neler yazmış?” diye…
Evet…
Çok şey yazmışlar ama hepsi de
“Çakma” kıvamında…
Acıtıcı…
Vurucu…
Kırıcı…
Hatta terminatör
şiddetinde…
Şimdi diyecekler ki:
“Ama o adlarını saydıklarının
hepsi sahtekârlık yapmışlardı… Ama onlar bankalarının içini
boşaltmışlardı... Ama onlar……”
O zaman siz de
soracaksınız:
“Peki nereden biliyorsunuz öyle
olduğunu?.. Bu adamların her biri ‘Biz çok namusluyduk siyasetçiler
çanımıza ot tıkadı' diyorlardı şimdi sizin dediğiniz
gibi…”
El cevap:
“Onların bankalarını boşalttığını,
soygunculuk yaptığını Hükümet ve devletin memurları
söylüyordu”…
Ve soru sorma sırası yeniden
sizde:
“Peki be arkadaş!.. Sizin patronun
yetim hakkı yediğini, devletin maliyesine ödemesi gereken parayı
cebine attığını ve hatta o yetim paralarıyla sizi Rodos’lara neyim
götürdüğünü kim söylüyor?... Sülün Osman mı?”…
Yuh yani!...
Devlet, hükümet ya da bürokrat,
arkadaşların rakipleri için yasal önlem aldı mı, ceza kesti mi,
hatta hapse tıktı mı; “en büyük devlet başka büyük
yok!”…
Aynı devlet, hükümet ya da
bürokrat arkadaşların patronu için yasal önlem aldı mı; “Yuh olsun
devlete, hükümete, bürokrata!...”
Haydi oradan
maskaralar…