Hasan Pulur
Acıların en büyüğünü yaşadı... O acıyı da köşesinden taşırdı.
"Önce babamız, sonra anamız, sonra elli yıllık eşimiz ve sonunda da elli üç yıllık oğlumuz...
Fethi Naci isyan eder:
"Acıyı yaşadım ben, yalnızlığı ve sevgisizliği...
Bir ölüm kaldı, o da umurumda değil, ölüm yaşanmıyor ki!"
Ama evlat acısı yaşanıyor, kurşun gibi delip geçmiyor, yüreğinizde yerleşik, tek çare ölüm..."
Ne söylenir ki bu satırların sahibine...
Günün yazarı demek ne kadar anlamsız kalır ölümün yanında...
Hasan Pulur'un
Fethi Naci isyan eder:
"Acıyı yaşadım ben, yalnızlığı ve sevgisizliği...
Bir ölüm kaldı, o da umurumda değil, ölüm yaşanmıyor ki!"
Ama evlat acısı yaşanıyor, kurşun gibi delip geçmiyor, yüreğinizde yerleşik, tek çare ölüm..."
Ne söylenir ki bu satırların sahibine...
Günün yazarı demek ne kadar anlamsız kalır ölümün yanında...
Hasan Pulur'un