Hasan Cemal'den çok sert Erdoğan yazısı

Cici gazeteci ve yazarları etrafına toplayan Başbakan Erdoğan milli irade suikastı dedi diye, hükümete darbe teşebbüsü dedi diye, küresel komplo dedi diye, yargı darbesi dedi diye pisliğin üstünde mi oturacağız?

GAZETECİLER.COM -
Başbakan Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe'deki ofisinde gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltılı bir basın toplantısında bir araya geldi. Konuşmasındaki sözlerine belki de en çarpıcı yorum T24 sitesindeki köşesinde yazan Hasan Cemal'den geld.


"Cici gazeteci ve yazarları etrafına toplayan Başbakan Erdoğan milli irade suikastı dedi diye, hükümete darbe teşebbüsü dedi diye, küresel komplo dedi diye, yargı darbesi dedi diye pisliğin üstünde mi oturacağız? Tek kelimeyle hayır." diyen Hasan Cemal bu eleştirilerini bakın nasıl dile getirdi:

KENDİNİ KURTARMA OPERASYONU

Sözü uzatmak istemiyorum.

Bazen en sonda söylenecek olan, en başta söylenir.

Bugün de öyle.

Yazımın başlığında yer aldığı gibi:

Başbakan Erdoğan, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını karartmak, kendini siyaseten kurtarmak ve yeniden çıkışa geçmek için düğmeye basmış durumda.

Bir yandan, soruşturmayı rayından saptırmak amacıyla, yargı bağımsızlığını ve kuvvetler ayrılığını hiçe sayarak yaşanmakta olan ‘devlet krizi’ni derinleştiriyor, Türkiye’yi gitgide istikrarsızlaştırıyor.

Diğer yandan, can havliyle kendine ‘yeni ittifak’lar arıyor.

Ama farkında değil.

Bunlar nafile arayışlar.

Tayyip Erdoğan isminin üstüne çoktan çarpı işareti koymuş olan çevrelerle saf tutmaya dönük arayışlar olduğu için nafile.

Nafile arayışlar, bazı açılardan sonuç verseler bile, son tahlilde Tayyip Erdoğan’ın inişini durduramayacak, tersine hızlandıracak arayışlar oldukları için öyle...

Dediğim gibi Erdoğan’la kurmayları henüz bunun ayırdında değiller.

Şimdilik odaklandıkları tek bir nokta var: Hedef küçültmek!

Erdoğan, ‘asker’e haber salıyor, “Merak etmeyin, Ergenekon ve Balyoz’da gerekeni yapacağım, Silivri’nin kapılarını açacağım” diyor.

İmralı’ya, Kandil’e haber salıyor, “Merak etmeyin, KCK’lılar hapisten çıkacak, düzenlemeler yolda” diyor.

Genelkurmay’a, Kandil’e, ‘özel yetkili mahkemeler’in kararlarına dair, Terörle Mücadele Yasası’nın değiştirileceğine dair sinyaller gönderiyor.

Hatta, kapalı kapılar arkasında ‘genel af’la ilgili ipuçlarını bile telaffuz edebiliyor.

Öte yandan, kendisine ‘yandaş kalemler’in bugün artık PKK’dan bile olumlu bir dille söz ettikleri görülüyor.

İYİ DE BUNLAR NE OLACAK?

Uzun lafın kısası:

Erdoğan açısından bütün bu can havli gayretleri, müthiş bir sıkışmışlığın tüm işaretlerini taşıyor.

Gerçek bu.

İyi güzel diyebilirsiniz. Can havliyle de olsa, demokratikleşme adına bazı adımların, adalet adına bazı düzeltmelerin ne zararı var ki diye düşünebilirsiniz.

Haklısınız.

Olabilirse, elbette kötü olmaz.

İyi de, yolsuzluklar ne olacak?

Rüşvet ne olacak?

Kara para ne olacak?

17 Aralık soruşturması ne olacak?

Soruşturmayı yürütürken görevden uçurulan polisler ne olacak?

Kuvvetler ayrılığına büyük bir darbe indiren Adli Kolluk Yönetmeliği’ndeki değişiklik -yürürlüğü durdurulduktan sonra iptal edilmezse- ne olacak?

Yargı sürecindeki bir soruşturmayla ilgili olarak yargıya sabah akşam ağzına geleni söyleyip, yargı bağımsızlığının canına okuyan yürütmenin başı bir Başbakan ne olacak?

Savcılığa ifade vermeye gitmeyen Bilal Erdoğan ne olacak?

Mahkeme kararına rağmen Hatay’da aratılmayan TIR ne olacak?

Mahkeme kararına direnen polisler ne olacak?

Fişleme’ler ne olacak?

Sayıları çoktan bini geçen görevden alınan polisler, yargı mensupları ne olacak?

Adı yolsuzluk soruşturmasında geçen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın istifa ederken, Başbakan Erdoğan’a dönük istifa çağrısı ne olacak?

Halkbank Genel Müdürü’nün evinde, ayakkabı kutularının içinde ele geçen tam 4.5 milyon dolar ne olacak?

İçişleri Bakanı’nın oğlunun evinde bulunan paralar, para sayma makinaları ne olacak?

Hasan Cemal'in yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

 
İmamoğlu'nun diploması tartışması! Kemal Alemdaroğlu detayı Selvi yazdı Mansur Yavaş'ın arkasında kimler var Fatih Portakal 'kulağıma geleni aynen söylüyorum' deyip açıkladı Melih Altınok: Affı kaldırın Ali Karahasanoğlu: Erdoğan yerine Kılıçdaroğlu olsa, o konuşmayı yapabilir miydi? Salih Tuna: Ne yapmalı Hilal Kaplan: Erdoğan, BM'de İsrail'i mahkum etti