Hasan Cemal
T24
Allah'ın bildiğini kuldan mı saklayacağım
yani...
Bir zamanlar ben de eski başbakanlardan birinin "Cici" gazetecilerinden biriydim...
Ama...
O dönemin başbakanı kendisine en ağır eleştirileri yönelten yazarları ve medya yöneticilerini asla dışlamazdı...
Basın toplantısı düzenlediğinde "falancayı istemiyorum" demezdi...
Hasan Cemal'in T24'te "Her devrin ‘cici’ gazeteci ve köşe yazarları olmuştur ama..." başlığı altında yayımlanan makalesini okurken o günler geldi geçti gözlerimin önünden...
O kadar güzel ve haklı yazılmış bir makaleydi ki...
Şöyle diyordu girişinde:
Tayyip Erdoğan sadece cici gazetecileri, cici yazarları karşısına alıp konuşuyor. Sadece onların sorularını alıyor. Sadece onlarla seyahat ediyor. Anlaşılan, sadece ‘ciciler’le rahat ediyor Erdoğan...
Peki eski başbakanlar Demirel, Ecevit, Özal, Çiller ve Erbakan Hoca da kendilerine muhalif gazetecileri yok mu sayardı? Darbe devrinde bile Evren sadece cici gazetecilerle mi seyahate çıkardı?
Ve sonra öğreniyoruz ki, askeri darbe döneminin cumhurbaşkanı Evren bile muhalif gazetecileri dışlamazmış...
Ecevit, (Hasan Cemal'in tabiriyle) gırtlak gırtlağa olduğu Tercüman Gazetesi genel yayın yönetmeni Güneri Cıvaoğlu ve yazarı Nazlı Ilıcak'ı birlikte davet edermiş...
Demek istemem o ki:
Erdoğan'ın çok acil kendisiyle gerektiğinde tartışacak ilkeli, cesur, aklı başında bir danışmana ihtiyacı var...
Veya bir terapiste...
Hasan Cemal'in yazısını okursanız sanırım bana hak vereceksiniz...
Bir zamanlar ben de eski başbakanlardan birinin "Cici" gazetecilerinden biriydim...
Ama...
O dönemin başbakanı kendisine en ağır eleştirileri yönelten yazarları ve medya yöneticilerini asla dışlamazdı...
Basın toplantısı düzenlediğinde "falancayı istemiyorum" demezdi...
Hasan Cemal'in T24'te "Her devrin ‘cici’ gazeteci ve köşe yazarları olmuştur ama..." başlığı altında yayımlanan makalesini okurken o günler geldi geçti gözlerimin önünden...
O kadar güzel ve haklı yazılmış bir makaleydi ki...
Şöyle diyordu girişinde:
Tayyip Erdoğan sadece cici gazetecileri, cici yazarları karşısına alıp konuşuyor. Sadece onların sorularını alıyor. Sadece onlarla seyahat ediyor. Anlaşılan, sadece ‘ciciler’le rahat ediyor Erdoğan...
Peki eski başbakanlar Demirel, Ecevit, Özal, Çiller ve Erbakan Hoca da kendilerine muhalif gazetecileri yok mu sayardı? Darbe devrinde bile Evren sadece cici gazetecilerle mi seyahate çıkardı?
Ve sonra öğreniyoruz ki, askeri darbe döneminin cumhurbaşkanı Evren bile muhalif gazetecileri dışlamazmış...
Ecevit, (Hasan Cemal'in tabiriyle) gırtlak gırtlağa olduğu Tercüman Gazetesi genel yayın yönetmeni Güneri Cıvaoğlu ve yazarı Nazlı Ilıcak'ı birlikte davet edermiş...
Demek istemem o ki:
Erdoğan'ın çok acil kendisiyle gerektiğinde tartışacak ilkeli, cesur, aklı başında bir danışmana ihtiyacı var...
Veya bir terapiste...
Hasan Cemal'in yazısını okursanız sanırım bana hak vereceksiniz...