Hasan Cemal 'takıntılı' diyenlara yanıt verdi

Demokrasiyi demokrasi yapan, hukuku hukuk yapan, özgürlüğü özgürlük yapan değerlerden taviz mi vereceğiz? Yoksa, takıntılı suçlamalarıyla sessiz mi kalacağız.

GAZETECİLER.COM - Uzun zamandır tek yazı konusu olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı belirleyen T24 yazarı Hasan Cemal, bugün kendisi ile ilgili olarak dile getirilmeye başlanan "takıntılı" eleştirilerine yanıt veren bir yazı kaleme aldı.

Köşesinde "bir avuç kalsan da, Despot’la kavga verilir, demokrasi kavgası, despot’la uzlaşılmaz!" diyen Hasan Cemal, "Demokrasiyi demokrasi yapan, hukuku hukuk yapan, özgürlüğü özgürlük yapan değerlerden taviz mi vereceğiz? Yoksa, takıntılı suçlamalarıyla sessiz mi kalacağız." diye sordu.

İşte Hasan Cemal'in yazısından dikkat çeken bölümler:

Burhan Kuzu, “Oğlan bizim, kız bizim, daha ne olacak” dese de, Erdoğan’a yetmiyor.
Dün hâlâ bağırıyordu Avukatlar Günü’nde. Bir yandan Davutoğlu’na ayar çekiyor, diğer yandan yargıya talimat veriyordu:
“Son zamanlarda efendim işte neymiş, akademisyenler tutuksuz yargılansınmış... Suçluysa, yardım ettiyse tutuklu yargılanacak.”
Söyleyin Allah aşkına!
Bağımsız yargı bu kafanın neresinde?
Kuvvetler ayrılığı neresinde?
Hukukun üstünlüğü neresinde?
Yazın bir kenara, bir defa daha:
Bu kafayla demokrasi olmaz.
Çünkü, bu kafada ifade özgürlüğü yok.
Bu kafada farklılıklara saygı yok.
Hukuk devleti yok.
Bu kafayla Türkiye, büyük bir hızla Batı’yı Batı yapan değerlerden uzaklaşıyor.
Yüzünü Batı’dan Doğu’ya dönüyor.
Türkiye hızla kutuplaşıyor, keskin cephelere bölünüyor.
Bir bataklığa doğru sürükleniyor.
Susacak mıyız?
Sinecek miyiz?
Hayır.
Demokrasiyi demokrasi yapan, hukuku hukuk yapan, özgürlüğü özgürlük yapan değerlerden taviz mi vereceğiz?
Bin kere hayır.
Yoksa, takıntılı suçlamalarıyla ‘kompleks’lenip, demokratik hak ve özgürlüklerin Saray tarafından her Allah’ın günü çiğnenmesine sessiz, kayıtsız kalmaya mı başlayacağız?
Ufak ufak, usul usul ‘minder’den tüyecek miyiz yoksa?..
Allah yazdıysa bozsun!
Despot’la kavga verilir, demokrasi kavgası, despot’la uzlaşılmaz!
Bir avuç kalsan da...