Hasan Cemal 'takıntılı' diyenlara yanıt verdi
Demokrasiyi demokrasi yapan, hukuku hukuk yapan, özgürlüğü özgürlük yapan değerlerden taviz mi vereceğiz? Yoksa, takıntılı suçlamalarıyla sessiz mi kalacağız.
Köşesinde "bir avuç kalsan da, Despot’la kavga verilir, demokrasi kavgası, despot’la uzlaşılmaz!" diyen Hasan Cemal, "Demokrasiyi demokrasi yapan, hukuku hukuk yapan, özgürlüğü özgürlük yapan değerlerden taviz mi vereceğiz? Yoksa, takıntılı suçlamalarıyla sessiz mi kalacağız." diye sordu.
İşte Hasan Cemal'in yazısından dikkat çeken bölümler:
Burhan Kuzu, “Oğlan bizim, kız bizim, daha ne
olacak” dese de, Erdoğan’a yetmiyor.
Dün hâlâ bağırıyordu Avukatlar Günü’nde. Bir
yandan Davutoğlu’na ayar çekiyor, diğer
yandan yargıya talimat veriyordu:
“Son zamanlarda efendim işte neymiş, akademisyenler
tutuksuz yargılansınmış... Suçluysa, yardım ettiyse tutuklu
yargılanacak.”
Söyleyin Allah aşkına!
Bağımsız yargı bu kafanın neresinde?
Kuvvetler ayrılığı neresinde?
Hukukun üstünlüğü neresinde?
Yazın bir kenara, bir defa daha:
Bu kafayla demokrasi olmaz.
Çünkü, bu kafada ifade
özgürlüğü yok.
Bu kafada farklılıklara saygı yok.
Hukuk devleti yok.
Bu kafayla Türkiye, büyük bir hızla Batı’yı
Batı yapan değerlerden uzaklaşıyor.
Yüzünü Batı’dan Doğu’ya
dönüyor.
Türkiye hızla kutuplaşıyor, keskin cephelere bölünüyor.
Bir bataklığa doğru sürükleniyor.
Susacak mıyız?
Sinecek miyiz?
Hayır.
Demokrasiyi demokrasi yapan, hukuku hukuk yapan, özgürlüğü özgürlük
yapan değerlerden taviz mi vereceğiz?
Bin kere hayır.
Yoksa, takıntılı suçlamalarıyla
‘kompleks’lenip, demokratik hak ve
özgürlüklerin Saray tarafından her
Allah’ın günü çiğnenmesine sessiz, kayıtsız kalmaya mı
başlayacağız?
Ufak ufak, usul usul ‘minder’den tüyecek miyiz
yoksa?..
Allah yazdıysa bozsun!
Despot’la kavga verilir, demokrasi kavgası, despot’la
uzlaşılmaz!
Bir avuç kalsan da...