Hasan Cemal o röportajını hatırlattı
Bana Mısır ordusunun nasıl devlet içinde devlet olduğunu çok güzel özetlemiş olan el Baradey, iki yıl sonra ülkesinde askerin darbesini onayladı, hatta askeri idarenin Başbakanlık teklifini içine sindirebildi.
GAZETECİLER.COM
- Mısır'da Askeri Rejim'in Müslüman Kardeşler'in
Cumhurbaşkanı Mursi'yi devirip yönetime el koymasına tepkiler
sürerken T24'teki köşesinde usta gazeteci Hasan
Cemal, bundan 2 yıl önce, Mısır'da yaptığı röportajları
hatırlatıyor.
Cemal, 2011'de Mübarek'in devrilmesi sonrasında ziyaret ettiği
Mısır'da şimdi askeri rejimin başbakanı olarak anılan Baradey ile
görüşmüş ve kendisini Osmanlı torunu olarak niteleyen Atom Kurumu
Başkanı Baradey'in Mübarek'i deviren askere karşı demokrasiyi
savunduğunun altını çizdi.
İşte ndan alıntılar:
2011'DE DEMOKRASİ DİYORDU
ŞİMDİ DARBEYİ ONAYLADI
El Baradey’in Mısır ordusundan kuşkuları vardı. Ben ‘devrim’in asker tarafından çalınması ihtimalini gündeme getirince, “İşler aceleye getirilip Mübarek’siz bir Mübarek rejimi kurulmak istenebilir, uyanık olmak lazım. Görünüşte birtakım değişikliklerle eski rejimi devam ettirmek isteyenler var perde arkasında” demişti bana. Arkasından eklemişti:
“Barış ancak demokrasiyle yakalanır. Şimdi bütün Arap âlemini ayaklandıran politik tsunami de bir demokrasi hülyasıdır.”
Ama aynı El Baradey, bana Mısır ordusunun nasıl devlet içinde
devlet olduğunu çok güzel özetlemiş olan el Baradey, iki yıl sonra
ülkesinde askerin darbesini onayladı, hatta askeri idarenin
Başbakanlık veya Cumhurbaşkanı Yardımcılığı gibi tekliflerini
içine sindirebildi. Neden?
MISIR'DA NİHAT ERİM'Lİ 12
MART MODELİ
El Baradey’in bu askerci tutumu bana Türkiye’de 12 Mart’ın
başbakanı Nihat Erim’i hatırlattı.
Asker, 1971’de bir ‘muhtıra’yla Adalet Partili Başbakan Demirel’i devirdikten sonra başbakan olarak CHP’li Nihat Erim’i seçmişti. Parti içinde herhangi bir liderlik iddiası da olmayan, ‘bürokratik oligarşi’nin mümtaz bir siması olan Nihat Erim de, partilerüstü bir teknokratlar hükümeti kurarak ‘refomculuk’a soyunmuştu Türkiye’de...
Anlaşılan o ki, Mısır’da geçen iki yılda halk içinde herhangi
bir oy tabanı olmadığını gören El Baradey de, reformculuk adına
yüzünü askere, kışlaya dönmüş durumda... Tony Blair gibi o da,
özellikle ekonomiyi bekleyen acil yapısal reformlar konusunda
umudunu askeri yönetime bağlamış…
BARADEY BİZE YABANCI DEĞİL
OSMANLI TORUNU
Muhammed El Baradey’le iki yıl önce Kahire’nin biraz dışında,
etrafı yüksek duvarlarla çevrili güzel villalardan oluşan büyük bir
sitedeki evinde Zaman gazetesinin Kahire temsilcisi Cumali Önal’la
birlikte sohbet etmiştik. Eşi de bizimle birlikteydi. Türkçe bilen
büyükannesinin bir tarafı Osmanlı’dan geliyormuş...
Şöyle demiştim Muhammed el Baradey’e:
"Türkiye’de asker darbe ve müdahalelerle rejimin çerçevesini çizdi, kendi ‘kırmızı çizgileri’ni anayasalara yerleştirdi, sonra geri çekilerek sivillere, buyurun yönetin, dedi. Şimdi Mısır ordusu da buna mı hazırlanıyor?”
El Baradey onaylar gibi gülümsemiş, hayır dememiş, şöyle konuşmuştu:
“Ama artık bu bakımdan Türkiye’de işler değişti, değişiyor, iyiye gidiyor. Ekonominiz de öyle, çok iyi gidiyor.”
El Baradey, bunları söylerken Mısır’da bir askeri vesayet
sistemi kurulabileceği konusunda kuşkularını belirtmişti. Askerin
‘devrimi yolundan saptırabileceği’ ihtimalini
gözardı etmemişti.
MÜSLÜMAN KARDEŞLERİ
SAVUNMUŞTU
Müslüman Kardeşler’i de konuşmuştuk El Baradey’le.
Bu konunun politik olarak içte ve dışta öteden beri istismar edildiğini söylemişti. Mübarek’in, Batı’da bazı odaklarda olduğu gibi, yıllar yılı Müslümanlar Kardeşleri ‘şeytanlaştırdığı’nın, “Ben gidersem, bu radikaller gelir” propagandasını yaptığının altını çizmişti.
Tek bir Müslüman Kardeşler olmadığını, örgütün kendi içinde farklı çizgiler bulunduğunu, uzun yıllardır şiddetten yana olmadıklarını belirttikten sonra da eklemişti:
“En iyisi onların, yani İhvan’ın da demokratik sistemin
içinde yer almalarıdır. Oyunun kuralını herkes gibi onların da
benimsemeleri tek çaredir.”
DEMOKRASİ KOLAY DEĞİL SABIR
İSTİYOR
Bunları söyleyen El Baradey bugün Müslüman Kardeşleri iktidardan alaşağı eden askerle işbirliği yapıyor. Mısır’ı kaçınılmaz olarak daha beter cephelere bölecek, keskin kutuplara ayıracak askeri bir darbenin yanında yer alabiliyor.
Evet, demokrasi kolay değil. Zaman alıyor, sabır istiyor.