Hasan Cemal de o gazeteciyi yazdı!

Başbakan'ın medya patronları ile yaptığı toplantıda kendisini açıkça şikayet eden 'gazeteci'yi Hasan Cemal de açıklamıyor...

GAZETECİLER.COM -  Başbakan'ın kendisini ilk kez, Ankara'da medya patronları ve yöneticileri ile yaptığı toplantıda eleştirdiğini belirten Milliyet yazarı Hasan Cemal, Başbakan'a kırıldığını açıklamıştı.

"Türkiye'nin en yakıcı sorunu olan Kürt meselesiyle PKK'yı uzun yıllardır yakından izlemeye çalışan bir gazeteciyim." diyen Hasan Cemal köşesinde bu konuyu yeniden ele aldı ve bir kez daha olan biteni özetledi hem de isim vermeden o gazeteciye işaret etti...

İşte "kendimi savunmayı zül sayarım" diyen Hasan Cemal'in yazısından uzun ama çarpıcı bir alıntı...

"Başbakan Erdoğan, medya patron ve yöneticilerini Ankara'daki Başbakanlık konutunda topladı. Toplantının konusu, 'medya ve terörle mücadele'ydi ve medyanın devlete nasıl yardımcı olabileceği sorusunda düğümleniyordu.

Başbakan Erdoğan bu konuda medyaya ince ayar yapmak isterken, medyanın kendisinin
'devlete hizmet arzı'yla ilgili olarak epeyce gönüllü olduğu ortaya çıktı.

BİR GAZETECİ...

Bir haber kanalı yöneticisi söz alır ve üç noktaya değinir:
1- Televizyon haberlerinde terör olaylarını son dakika olarak vermeyelim. Karar alıp son dakika süresini de sınırlayalım;
2- PKK'ya terör örgütü demeyenleri ekrana çıkarmayalım.
3- Bugünlerde yine Murat Karayılan'la söyleşiler yapılıyor. Sayın Başbakan, bu Kandil röportajları için bir şey söylemeyecek misiniz? Karayılan'la söyleşilerin yasaklanması gerekmez mi?

BAŞBAKAN ERDOĞAN...

Bunun üzerine Başbakan Erdoğan özetle der ki:

"Bu adamla, bu örgütün liderleriyle röportaj yapmanın önemi nedir anlamakta zorlanıyorum. Bu görüşmeleri yapan gazeteciler, bu görüşmeler suretiyle bu ülkeye ne kazandırıyorlar merak ediyorum.

Belli adreslere, belli koordinatlara giden arkadaşlarımızın amacı ne?
Sonra işte bunların bugünlerde kitaba dönüştüğünü görüyoruz. Bir kitabın kazandırdığı para uğruna mı yapılıyor bu? Ün elde etmek, gelir elde etmek, belli çevrelerde nüfuz elde etmek için buna değer mi?

Yoksa bu görüşmelerin barış adına yapıldığını söylemek mümkün değil. Bu görüşmeler, bu kitaplar sayesinde biz ülke olarak, bir darbe yediğimiz yerden yeni darbeler yiyoruz."

BAŞBAKAN'A KIRILMAK...

Sözü uzatmak istemiyorum.
Siyasetçilerin gazetecileri eleştirmesine son derece alışkın bir insanım. Biz yazarız, onlar eleştirir, biz de yanıtlarız.
Bunu çok yaşadım.
Meslek hayatımda çok başbakan gördüm, bazılarıyla yakın da oldum.
Ama bir başbakandan gazetecilik faaliyeti ve Kandil röportajlarından ötürü şu sözleri kırk küsur yıllık gazeteci olarak ilk kez duydum:
"Bugünlerde bunların kitaba dönüştüğünü görüyoruz. Bir kitabın kazandırdığı para uğruna mı yapılıyor bu? Ün elde etmek, gelir elde etmek, belli çevrelerde nüfuz elde etmek için buna değer mi?"
İşte beni kıran, üzen ve tepkimi çeken Sayın Başbakan'ın bu sözleridir.
Ama bu öyle bir konu ki, kendimi savunmayı zül addederim.