Hasan Celal Güzel
Darbe yapmaya niyetlendikleri bazı ses kayıtlarından belli olan generaller; “Darbeci” ve mutlaka “Suçlu”…
Hasan Celal Güzel bugünkü
Sabah'ta
"Ergenekon da darbe teşebbüsleri de gerçekti" başlığı
altında yayımlanan makalesinde hem tahliyelere karşı çıkmıyor çünkü
Başbakan tahliyelere karşı çıkılmasına çok kızıyor...
Ama...
Hem de bakınız ne diyor:
".... bu tahliyelerin tutukluları aklamayacağını ve yargılamanın da devam edeceğini biliyorum. Ancak, benim de bu sütunlarda yıllardır savunduğum gibi tutukluluk sürelerinin infaza dönüştürülmesinin yanlışlığı, Ergenekon ve Darbe dâvâları sanıklarının suçsuzluğuna karine teşkil etmeyecektir."
Doğru mu söylüyor?..
Ve söylediği doğruda "haklı" mı?..
Evet...
Doğru söylüyor...
Ve haklı...
Ama yine de kaybediyor...
Neden mi?..
Çünkü...
Hasan Celal Güzel’e göre:
Yolsuzluk ve rüşvete karıştıkları iddiasıyla istifa etmek zorunda kalan dört bakan…
Ve…
Kamuoyu tarafından da bilinen eylemleri ve kayıtlardan dökülen konuşmalarına rağmen hem Başbakan "Masum"…
Hem de “henüz” falan değil…
Yargılanmalarına bile gerek olmayacak kadar “Masum”..
Ama…
Darbe yapmayan…
Girişiminde bile bulunmayan…
Ancak…
Darbe yapmaya niyetlendikleri bazı ses kayıtlarından belli olan generaller; “Darbeci” ve mutlaka “Suçlu”…
Zira birçoğu da zaten; 2004'te (Ak Partili milletvekillerinin oylarıyla) kabul edilen bir yasaya göre, darbeye niyetlenmiş olmaları bile suç sayıldığı için mahkûm oldular…
Ve ey güzel insanlar!..
Hasan Celal Güzel iki aynı olaydan; eyleme dönüşmüş olanına…
Yani…
Eldeki delillere göre suçun sabit olduğu görünenine...
Yani…
Birçoğunu başbakanın da kabul ettiği konuşmalarda işlendiği sabit görünen suçlara inanmıyor...
Askerlerin, eylem gerçekleştirmedikleri halde ortalıkta dolanan ses kayıtlarını "delil" kabul edip hüküm giymeleri gerektiğine ise inanıyor...
Yani...
Hasan Celal Güzel gibi bir eski bakan, eski politikacı, eski parti lideri, eski bürokrat nasıl olur da böylesine bariz bir çifte standart üretir aklım almıyor...
Ve tabii ki kaybediyor...
Ama...
Hem de bakınız ne diyor:
".... bu tahliyelerin tutukluları aklamayacağını ve yargılamanın da devam edeceğini biliyorum. Ancak, benim de bu sütunlarda yıllardır savunduğum gibi tutukluluk sürelerinin infaza dönüştürülmesinin yanlışlığı, Ergenekon ve Darbe dâvâları sanıklarının suçsuzluğuna karine teşkil etmeyecektir."
Doğru mu söylüyor?..
Ve söylediği doğruda "haklı" mı?..
Evet...
Doğru söylüyor...
Ve haklı...
Ama yine de kaybediyor...
Neden mi?..
Çünkü...
Hasan Celal Güzel’e göre:
Yolsuzluk ve rüşvete karıştıkları iddiasıyla istifa etmek zorunda kalan dört bakan…
Ve…
Kamuoyu tarafından da bilinen eylemleri ve kayıtlardan dökülen konuşmalarına rağmen hem Başbakan "Masum"…
Hem de “henüz” falan değil…
Yargılanmalarına bile gerek olmayacak kadar “Masum”..
Ama…
Darbe yapmayan…
Girişiminde bile bulunmayan…
Ancak…
Darbe yapmaya niyetlendikleri bazı ses kayıtlarından belli olan generaller; “Darbeci” ve mutlaka “Suçlu”…
Zira birçoğu da zaten; 2004'te (Ak Partili milletvekillerinin oylarıyla) kabul edilen bir yasaya göre, darbeye niyetlenmiş olmaları bile suç sayıldığı için mahkûm oldular…
Ve ey güzel insanlar!..
Hasan Celal Güzel iki aynı olaydan; eyleme dönüşmüş olanına…
Yani…
Eldeki delillere göre suçun sabit olduğu görünenine...
Yani…
Birçoğunu başbakanın da kabul ettiği konuşmalarda işlendiği sabit görünen suçlara inanmıyor...
Askerlerin, eylem gerçekleştirmedikleri halde ortalıkta dolanan ses kayıtlarını "delil" kabul edip hüküm giymeleri gerektiğine ise inanıyor...
Yani...
Hasan Celal Güzel gibi bir eski bakan, eski politikacı, eski parti lideri, eski bürokrat nasıl olur da böylesine bariz bir çifte standart üretir aklım almıyor...
Ve tabii ki kaybediyor...