Hanzade Doğan gazetelerin geleceğini nasıl görüyor?
Marka. Marka her yerde markadır. Tablette de olur, başka yerde de.
Bu soru, Türkiye'deki "medya imparatoru" Aydın Doğan'ın kızı Hanzade Doğan Boyner'e sorulacak en son soru olsa gerek.
"Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık!"
Gazetelerin İnternet karşısında erimediğini, erimeyeceğini söylese kendisini inkar edecek. Aksi görüş belirtse, babasına ve geçmişine haksızlık edecek!
Ne yalan söyleyeyim, Hanzade Hanım'ın bu kadar dobra olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Yazının başlığına çektiğim soruyu kendisine sorduklarında hiç tereddüt etmeden cevap verdi:
-Kağıdın işi zor!
Genç İşadamları Derneği'nin "Genç Patronlarla Sohbet" toplantısında konuştu Hanzade Doğan Boyner. Rakamlara hakim, yaptıklarından memnun, kendinden emin bir portre ile çıktı karşımıza. Cevap veremediği soruları, "bilmiyorum" diyerek geçiştirebilecek kadar cesur davrandı.
Hakim olduğu konularda ise, deyim yerindeyse döktürdü.
Hanzade Hanım kağıt konusunda karamsar konuşsa da, kağıtla gazetecilik yapanları rahatlatan bir başka şey daha söylüyor:
-Marka. Marka her yerde markadır. Tablette de olur, başka yerde de.
"Kağıt ölse de, markalar ölmez" demeye getiriyor!
Haksız da değil.
Benim yıllardır söylediklerimin tekrarı sözler!
Bir de şu var.
Türkiye'de patronaj istemedikçe kağıt gazeteciliği bitmez. Birileri çıkıp, İnternet gazeteciliğine yatırım yapsın, işte o zaman kağıt gazeteciliğinin sonu gelir. Kağıdın reklam geliri bugün İnternet gazeteciliğinden kat kat fazla olduğu için, hiçbir patron kağıdın ölümüne izin vermez.
Bunun yolu da, İnternet'e yeteri kadar yatırım yapmamaktan geçiyor!
Sağolsun mevcut medya patronları da aynen öyle yapıyor!
***
Tabii bugünden yarına ne olacağını da kimse kestiremiyor.
Hanzade Doğan Boyner'in de ifade ettiği gibi, 30 yılda dünyanın en büyük 5 şirketi bugün Apple'nin gerisinde kaldı. Bill Gates bile hala bunun şaşkınlığını yaşıyor. Dolayısıyla, teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği bir dünyada, yarın ne olacağını söylemek neredeyse imkansız hale geldi.
Bırakın 2017'yi...
Bir ay sonra, nasıl bir teknolojik devrimin gerçekleşeceğini kimse bilmiyor!
Hanzade Hanım ise birgün sonrasına hazırlıklı!
Üstelik azimli!
Kalıplarının dışına çoktan çıkmış.
Yapmak istediklerini yapmış!
Ama 10 yıldır kafa İnternet teknolojisiyle meşgul.
Diyor ki:
-Kafamda yeni projeler hiç eksik olmadı!
Dedim ki:
-Zor olmadı mı, direniş vardı karşınızda. Teknolojiden bihaber bir kesim vardı. Engelleri nasıl aştınız?
Cevabı kısa oldu:
-Alıştıra alıştıra, inandıra inandıra.
Kırıp dökmeden!
"Baba yadigarları"nı yaralamadan!
Sonuç, "Sabrın sonu her zaman selamet!"
Karşımızda, dev markalarla duran dimdik bir iş kadını var.
Başarıya doymayan bir iş kadını!
Yolunuz açık olsun Hanzade Hanım!
"Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık!"
Gazetelerin İnternet karşısında erimediğini, erimeyeceğini söylese kendisini inkar edecek. Aksi görüş belirtse, babasına ve geçmişine haksızlık edecek!
Ne yalan söyleyeyim, Hanzade Hanım'ın bu kadar dobra olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Yazının başlığına çektiğim soruyu kendisine sorduklarında hiç tereddüt etmeden cevap verdi:
-Kağıdın işi zor!
Genç İşadamları Derneği'nin "Genç Patronlarla Sohbet" toplantısında konuştu Hanzade Doğan Boyner. Rakamlara hakim, yaptıklarından memnun, kendinden emin bir portre ile çıktı karşımıza. Cevap veremediği soruları, "bilmiyorum" diyerek geçiştirebilecek kadar cesur davrandı.
Hakim olduğu konularda ise, deyim yerindeyse döktürdü.
Hanzade Hanım kağıt konusunda karamsar konuşsa da, kağıtla gazetecilik yapanları rahatlatan bir başka şey daha söylüyor:
-Marka. Marka her yerde markadır. Tablette de olur, başka yerde de.
"Kağıt ölse de, markalar ölmez" demeye getiriyor!
Haksız da değil.
Benim yıllardır söylediklerimin tekrarı sözler!
Bir de şu var.
Türkiye'de patronaj istemedikçe kağıt gazeteciliği bitmez. Birileri çıkıp, İnternet gazeteciliğine yatırım yapsın, işte o zaman kağıt gazeteciliğinin sonu gelir. Kağıdın reklam geliri bugün İnternet gazeteciliğinden kat kat fazla olduğu için, hiçbir patron kağıdın ölümüne izin vermez.
Bunun yolu da, İnternet'e yeteri kadar yatırım yapmamaktan geçiyor!
Sağolsun mevcut medya patronları da aynen öyle yapıyor!
***
Tabii bugünden yarına ne olacağını da kimse kestiremiyor.
Hanzade Doğan Boyner'in de ifade ettiği gibi, 30 yılda dünyanın en büyük 5 şirketi bugün Apple'nin gerisinde kaldı. Bill Gates bile hala bunun şaşkınlığını yaşıyor. Dolayısıyla, teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği bir dünyada, yarın ne olacağını söylemek neredeyse imkansız hale geldi.
Bırakın 2017'yi...
Bir ay sonra, nasıl bir teknolojik devrimin gerçekleşeceğini kimse bilmiyor!
Hanzade Hanım ise birgün sonrasına hazırlıklı!
Üstelik azimli!
Kalıplarının dışına çoktan çıkmış.
Yapmak istediklerini yapmış!
Ama 10 yıldır kafa İnternet teknolojisiyle meşgul.
Diyor ki:
-Kafamda yeni projeler hiç eksik olmadı!
Dedim ki:
-Zor olmadı mı, direniş vardı karşınızda. Teknolojiden bihaber bir kesim vardı. Engelleri nasıl aştınız?
Cevabı kısa oldu:
-Alıştıra alıştıra, inandıra inandıra.
Kırıp dökmeden!
"Baba yadigarları"nı yaralamadan!
Sonuç, "Sabrın sonu her zaman selamet!"
Karşımızda, dev markalarla duran dimdik bir iş kadını var.
Başarıya doymayan bir iş kadını!
Yolunuz açık olsun Hanzade Hanım!