Hanzade Doğan Boyner'in yanlışı!..
WAN ve WEF'in kongre açılışı sırasında Türkiye'deki sorunlarla ilgili olarak tarafsız bir gazeteci yerine.....
GAZETECİLER.COM
SABAH’ın Okur Temsilcisi (Hıncal Uluç
ona “ombudsman” diyor) Yavuz Baydar; bu yıl Haydarabad'da yapılan
Dünya Gazeteler Birliği (WAN-IFRA) ve Dünya Editörler Forumu (WEF)
Kongresiyle ilgili Doğan Gurubu medyada yer alan yazı ve söylemleri
eleştiriyor.
Adını vermeyen iki WEF üyesinin
açıklamalarını da aktaran Baydar, Doğan Gurubu medyada forum ile
ilgili yer almayan açıklamaları aktarıyor…
WAN'a perde indi
Türkiye'de medyadaki değişim
sancıları uluslararası basın kuruluşlarına da yansıyor. Ne var ki
esas işi kamu çıkarını korumak olan bir kısım medya kendi
çıkarlarını koruma uğruna çarpıtıyor ve yanıltıyor.
Akil adam böyle mi yapar? |
Ombudsman “Akil Adam”
demektir.
Aslında; Devlet ile Yurttaş
arasında yaşanan uyuşmazlıklarda, haksızlığa uğradığına inanan
yurttaşların şikâyetlerini inceleyen bir kurumdur.
Devlet tarafından atandığı halde,
hiçbir taraftan değildir.
Yavuz
Baydar her ne kadar “Okur Temsicisi” olarak
gazetenin yönetimi tarafından atanmışsa da, hiçbir taraftan yana
yorum yapamaz…
Bugün, “…. işi kamu çıkarını
korumak olan bir kısım medya kendi çıkarlarını koruma uğruna
çarpıtıyor ve yanıltıyor” diyerek tarafsızlığını
bozmuş…
Haliyle, sonradan anlattıkları
konusunda (haklı bile olsa) inandırıcılığını
kaybetmiş…
Adnan Berk Okan
|
Bu yıl Haydarabad'da yapılan Dünya
Gazeteler Birliği (WAN-IFRA) ve Dünya Editörler Forumu (WEF)
Kongresi, sert tartışma ve itirazlar ardından, Türkiye'den temsilci
gönderen dört medya grubundan üçünün üyeliklerini dondurmasıyla
sonuçlandı. SABAH, Zaman ve Star temsilcileri toplantıları bitmeden
terk edip Türkiye'ye döndüler.
Yaşananlar, Türkiye'de medya
özgürlükleri ile ilgili algılamanın çarpıtılması ve yanlış
yönlendirilmesinden kaynaklanan bir skandala işaret
ediyordu.
Doğan Yayın Holding'e (DYH) bağlı
bazı gazete ve yazarlar beklendiği üzere konuyu çarpıtarak vermeyi
tercih ettiler.
Tehlike altında olduğu söylenen
"basın özgürlüğü" bir kez daha kötüye kullanıldı.
WAN'daki gelişmelerin içyüzünü
okurlarla paylaşmak boynumuzun borcu.
Ortada bir yanlış yönlendirme
olduğu, WEF'in "Dünyada Basın Özgürlüğü Yuvarlak Masası" esnasında
anlaşıldı. Finansal güç ve ifade özgürlüğü bağlantısı üzerine
odaklanan oturumda Türkiye'den bir meslektaşın "acaba medyada aşırı
güç temerküzü basın özgürlüğünü nasıl olumsuz etkiler?" sorusuna
verilen yanıttan bu konuda yetersiz bilgi sahibi olunduğu ortaya
çıktı.
Aynı akşam, WEF yönetim kurulu
üyelerinden ikisi benimle "isimleri yayınlanmamak kaydıyla"
konuşmak istedi. WAN ve WEF'in kongre açılışı sırasında
Türkiye'deki sorunlarla ilgili olarak tarafsız bir gazeteci yerine
DYH'den bir patronaj temsilcisinin (Hanzade Doğan Boyner) davet
edilip konuşturulmasını "garipsemişlerdi".
Saygın dünya gazetelerinde çalışan
bu kişilerden biri, "benim bildiğim sizin ülkenizde bundan çok daha
önemli sorunlar ve basın özgürlüğüne ilişkin çok daha ciddi
kısıtlamalar var" dedi. Diğeri de, DYH için öngörülen cezayı "çok
orantısız" görmekle birlikte, vergi gibi alanlardaki ihtilafların
geçmiş küresel deneyimler ışığında çok karmaşık olabileceğini,
üstelik sonuçlanmamış süreçlerle ilgili tavır alınırken çok
temkinli olunması gerektiğini söyledi.
Anlatılanları endişe içinde
dinledim.