Hangi gazetede, kaç ‘kontenjan’ yazarı görev yapıyor?
Haydi; söyleyin Sayın Bahçeli: Bu “kişiliksiz, kimliksiz parti bülbülleri”nden, hangi gazetede, daha kaç kişi var?
Dün partisinin grup toplantıısında
konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, basın tarihimize geçecek
bir itirafta bulundu...
Bir zamanlar hızlı MHP’li olan ama bugün AKP’nin yılmaz
savunuculuğuna soyunan Mümtazer Türköne’yi suçladı.
Türköne’nin, “Eski MHP’li kontenjanından köşe tuttuğunu”
belirterek, “Bu kişinin şimdi işi gücü bırakıp MHP’nin siyasetini
sorgulaması dikkat çekicidir. Bu kişilerin partimizi hedef alması,
lobilerin onları kıvama getirdiğinin işaretidir”
dedi.
Bunun üzerine söze giren Vatan yazarı Mustafa Mutlu, "Hadi söyleyin Devlet Bahçeli: Hangi gazetede, kaç ‘kontenjan’ yazarı görev (!) yapıyor?" sorusunu yöneltti
(...) Demek ki neymiş?
Gazetelerimizde köşe tutanların bazıları “kontenjan gazetecisi”
ymiş!
Kontenjan milletvekili gibi yani...
“İktidara yakın ol, koltuğu kap” anlayışının ürünü, paralı
askerler!
Mesleğimizin olmazsa olmazlarından, “haber objektif, yorum hür
olmalı” kuralı onları ilgilendirmez...
Tek kuralları vardır:
Temsil ettikleri partiyi, futbol takımını ya da toplumsal sınıfı
kanlarının son damlasına kadar savunmak!
Kendi inançlarını, düşüncelerini bir kenara koyup; kendilerini
oraya getirenlerin resmi ağzı olmak!
Kendilerine o nimeti (!) sunan, toplumda söz sahibi olmasını,
davetten davete, geziden geziye koşmasını sağlayan kişilere ya da
kurumlara asla ihanet etmemek...
***
Peki; ihanet ederlerse ne olur?
Gördük... Bir çırpıda deşifre ediliverirler!
Gerçek kimlikleri; daha düne kadar onları kullananlar tarafından
asılıverir boyunlarına:
“Kontenjan yazarı!”
Yani; kişiliksiz, kimliksiz, emir kulu görevli!
***
Tamam; bu adamlara güvenilmez, saygı duyulmaz da...
Yıllarca onları kullananlara...
Sırf bir partiyle, kulüple ya da çıkar grubuyla “iyi ilişkiler
kurmak” için, onlara kapılarını açan gazete-televizyon sahiplerine,
yöneticilerine güvenilir mi, saygı duyulur mu?
***
Sakın yanlış anlamayın; Devlet Bahçeli’ye kızmıyorum...
Tam tersine, basınımızdaki çok önemli bir yarayı gün ışığına
çıkardığı için yürekten kutluyorum...
Ama sormadan da edemiyorum:
Örneğin; MHP’nin kaç kalemi var böyle?
CHP’nin, AKP’nin, DTP’nin ve diğerlerinin “kontenjan”ını kim, neye
göre belirliyor?
O yüzden mi adını bile yazma yeteneğinden yoksun bazı sözde
“yazar”lar, televizyon televizyon dolaşıp, her konuda görüş beyan
ediyorlar?
O yüzden mi kendi partileri aleyhine tek satır bile
yazamıyorlar?
O yüzden mi AKP’yi, CHP’yi, MHP’yi, DTP’yi, DSP’yi aynı dürüstlükle
eleştiremiyorlar?
Haydi; söyleyin Sayın Bahçeli:
Bu “kişiliksiz, kimliksiz parti bülbülleri”nden, hangi gazetede,
daha kaç kişi var?