Hangi gazeteci madencileri yakından tanıyor?

Hürriyet gazetesinin bir köşe yazarı bugünkü yazısında ilginç bir konuya değiniyor... Zonguldak'ta 30 madencinin ölümü ile sonuçlanan ve Türkiye'yi yasa boğan grizu patlaması ile ilgili yazısında hem maden işçilerinin gönlünü alacak sözler söylüyor hem de Başbakan Erdoğan'ın "kader" sözlerine destek veriyor.

Yazısına "Ben madenleri bilirim. Madencileri de bilirim. Üstelik bayağı bayağı iyi bilirim." diyen Hürriyet yazarı, madenciler ile ilişkisini şöyle anlatıyor:

"Hayır, tevekkül tû Allah diyerek ve elime kazma, alnıma fener, ayağıma da potin kuşanarak toprağın karnına inmedim. O yürek bende yoktu, ecel yoldaşlığı paylaşmadım.
Ama yine de insanı yutan kuyuları ve o kuyuların yuttuğu o insanları yakından tanırım"

Ardından da hangi madencileri nereden tanıdığını açıklıyor:

"Fakat doğru, Zonguldak'takileri değil! Ben şimaldekileri tanırım. Garptakileri bilirim. Sisli Fransa kuzeyindeki, yassı Belçika Flamanya'sındaki, helezoni Almanya Ruhr'undaki kömürü solumuşluğum vardır. Oralarda çok yatıp kalktım. Oraları çok mekân tuttum. Oralarda çok dolandım."

Hürriyet yazarı köşesinde "Cinnet yıllarımdı ve henüz 22 yaşındaydım" diye anlatmayı sürdürüyor yazısını 

"Kömür işçilerini asi kılabilmek için "Madenci Birliği" adlı dergiyi tek başıma ve Türkçe olarak yayınlıyordum.
Zolder, Masmachelen, Seraing kuyularında çalışan Yozgatlı, Konyalı, veya Emirdağlı "gurbetçilere", "silikoz faturasını patron ödesin" manşetini attığım gazeteyi dağıtırdım."

Yazısını "Yitirdiğimiz Zonguldak "aristokrat"larının ruhu şad ve mekânı cennet olsun." diye bitiren bu Hürriyet yazarı kim mi? 1970'lerde Aydınlık çevresinde başladığı siyaset macerasını, gazetecilik ile örtüştüren Hadi Uluengin'den başka birisi değil bu yazar.

Hadi Uluengin'in bugün köşesinde Avrupa'daki gençlik yıllarında tanıdığı madencilerin hikayelerini anlattığı yazısının tamamını okuyabilirsiniz.