Hanefi Bey Avcı iken, 'av' durumuna düşüyor

Başına gelecekleri önlemek ve bir "iç hesaplaşma" amacıyla yazdığına "senin tarafın Simonları hariç" herkes inanacak...

ADNAN BERK OKAN - POLEMİK

Sayın hanefi Avcı;
Eğer Mehmet Baransu'nun bizim arkadaşlara anlattıkları doğruysa...
Eğer, en çok hücumuna uğradığın ve de en çok hedef aldığın bir gazeteci olan Mehmet Baransu ile "söyleşi" yapma olgunluğunu göstererek "özgüven" kanıtlaması yaptıktan sonra Baransu'nun teybini parçalamışsan öyle bir kaybettin ki, bir daha hiç kazanmamacasına...

Hanefi Bey;
Hanefi Avcı'nın gazeteport'a yaptığı açıklama:
"Röportajı yapacak kişi benimle tarafsız bir gazeteci olarak röportaj yapmak istediğini söyleyince ben de kabul ettim. Ancak bana yönettiği soruların bir gazetecinin soruları değil, tamamen bir taraflı sorular olduğunu anlayınca röportajı yarıda kestim. Sinirli olarak ayağa kalktığımız sırada zaten benim iznim olmadan masanın üzerine koyduğu ses cihazı bu esnada yere düştü. Benim cihazı kırmam diye bir şey söz konusu değil. Cihaz yere düştükten sonra sesi kontrol etti. kaydedilen ses sağlamdı. Arkadaş olayı biraz abartmış herhalde. Yazdığım kitaptaki bilgilerin tartışılacağı yerde olayın bu hale getirilmesinden dolayı çok üzüldüm."

Ben, yazdıklarının (bilhassa cemaat holdingle ilgili) çoğunun "doğru" olduğuna inananlardanım...
"Doğru" olmayanların ise "yalan" değil "Yanlış" olduğunu düşünüyorum...
Yani kasti değil...
Hatta...
Bizim sonsayfa.com'u cemaatin kurduğu iddianın bile kasıtlı olmayıp, yanlış yönlendirilme sonucu olduğuna inanmak istiyorum...
İstihbaratçı da olsa insan 600 sayfa kitap yazarken yanılabilir...
Bu fakirin de toplam 12 bin sayfayı geçen kitapları var (içlerinde sansosyonel konular olmadığı için kimse adını bile anmadı) ve yazılanların hepsinin "doğru" olması mümkün değil...
Ama biliyorum ve tabii eminim ki hiç bir yanlışımda "Kasıt" yok...

Beyefendi;
Ya Mehmet Baransu ile hiç görüşmeyecektin...
Ya da görüştüğün süreçte hoşgörülü olup, öfkeni frenleyebilecektin...
Hem "benim kendime güvenim tam" deyip düşünceleri ve kitabı hakkındaki önyargılarını bildiğin bir gazetecinin karşısına geçip hava atacaksın...
Ama hem de aynı gazetecinin sorularını ve gösterdiği belgeleri beğenmeyince genç adamın teybine saldıracaksın...
İşte bu olmadı Hanefi Bey...
İşte şimdi yitirdin itibarını...
Eğer Baransu'nun anlattıkları "doğru" ise o kitabı başına gelecekleri önlemek ve bir "iç hesaplaşma" amacıyla yazdığına "senin tarafın Simonları hariç" herkes inanacak...
Ve tabii ben de inanacağım...

İnşallah Baransu alışıldık şekilde abartmıştır...
İnşallah teyp neyim kırmamışsındır...
İnşallah meslektaşımızı darp etmemişsindir...
İnşallah...
Yoksa yazık olacak verdiğin onca emeğe...

Unutma beyefendi;
Biz meslektaşımız, kardeşimiz Mehmet Baransu'yu döveriz de severiz de ama dışımızdan biri haksız yere (hatta haklı bile olsa) onun parmağının ucunu incitirse o kişinin başına belâ kesiliriz...

adnanberkokan@gmail.com