Hala Halis Ağa'yı savunuyor musun Hıncal Abi?

ŞİMDİ DE HALİS AĞA’NIN AŞKINI SAVUNUYOR MUSUN HINCAL ABİ?..

Galiba Hıncal Abi’ydi o günlerde “Halis Toprak’la 17 yaşındaki Nazlıcan’ın” evliliğini savunan...

“Aşk olduktan sonra yaşanır” mealinde bir şeyler söyleyen...

Dün bizim Gülşen Yüksel’in Nazlıcan’la yaptığı röportajı okuduktan sonra aynı şeyi düşünüyor mu acaba Hıncal Abi?..

Yine aşk bu yaşanır diyor mu?..

Muhtemelen, “ne yani” diyecek “Her aşk her evlilik güzel mi bitiyor... Mehmet Ali Erbil’in evliliği güzel mi bitti?.. Defne’ninki, Alara’nınki farklı mı?..

Hepsinde tartışma, hepsinde kavga, hepsinde basın üzerinden atışma, hepsinde mal kavgası...”

***

Oysa Defne, Alara, Tuğba aşkın bittiği anda en azından kendilerini savunabilecek bir kültürel ve yaşamsal birikime sahipler...

Nerede ne yapacaklarını biliyorlar...

Muhataplarından ne isteyeceklerini, nasıl davranacaklarını üç aşağı beş yukarı kestirebiliyorlar...

Bir boşanmanın yaratacağı travmaları daha bir kolay atlatabilecek bir durumda, yaşta ve konumdalar...

Nazlıcan’ı okuyor musun Hıncal Abi?..

Diyor ki, “Bana tuttuğu 29 yaşındaki çok güzel İngilizce öğretmeni ile kahvaltı etmeye başladı... Akşam yemeklerinde onunla beraber... Ben gittiğimde, gel masaya otur bile denmiyor bana... Ben de kıskandım... İntihar etmeye karar verdim...”

17 yaşında bir genç kızın, 72 yaşında bir adamla evliliğine karşı çıkıyorsam, “aşka karşı çıktığım için değil, bu olayın aşk olacağına inanmadığım, sonrasında meydana gelecek olayları kızın kaldıramayacağını bildiğim için” karşı çıkıyorum Hıncal Abi...

Şimdi Nazlıcan’a senin deyişinle şöyle mi diyeceğiz?..

“Ne yapalım yavrucuğum?.. Aşktı... Yaşandı ve bitti... Geçmiş olsun!..”

Ben diyemem Hıncal Abi...

Senin nasıl diyeceğini de merak ediyorum!..

REHA MUHTAR / VATAN