Hakan'ın demokrat demesi kimseyi demokrat yapmaz
Melih Aşık, "darbeci" olmakla suçladığı Nazlı Ilıcak için Ahmet Hakan'ın "demokrattır" demesine böyle yanıt verdi...
Melih Aşık, "darbeci" olmakla suçladığı Nazlı Ilıcak için Ahmet Hakan'ın "demokrattır" demesine böyle yanıt verdi...
Başbakan'a gaz vermedim, eleştirdim!
Melih Aşık, balyoz darbe planı iddialarında "faydalanılacak" gazetecilerden. Kimilerine göre yerinde bir muhalefet sergiliyor, kimilerine göre fazla sivri dilli, kimine göre ise ordu savunucusu, askerci...
Ancak Başbakan Erdoğan'ı en çok rahatsız eden gazetecilerden
olacak ki, "gaz veren"ler dendi mi de, yine hemen onun ismi
anılmaya başlandı.
1986’dan bu yana Milliyet’te yazılarını
"Açık Pencere" adlı köşesinde sürdüren deneyimli
köşe yazarı Melih Aşık, darbe iddialarını ve
Nazlı Ilıcak'la yaşadığı polemiği;
AKP'nin baskıcılığı ve antidemokratlığı
konusundaki eleştirilerini anlattı....
Balyoz darbe planı iddialarına göre “yararlanılacak
gazetecisiniz. ” Bu planla ve genel olarak AKP’ye karşı yapılması
planlanan daha önceki darbelerle ilgili ne
söyleyebilirsiniz?
Sizin de söylediğiniz gibi o darbe planı şimdilik iddiadan
ibarettir. Ancak iktidar basını bu iddiayı mahkeme hükmüyle
kesinleşmiş karar gibi ele aldı. Her gün televizyonlarda "Fatih
Camii'ni bombalayacaklardı" manşeti dönüp duruyor. O planda iki de
listenin varlığından söz edildi. Birinde 137 gazeteci
"yararlanılacak" diye sunuluyor. Emekli Orgeneral Çetin Doğan ise o
planda böyle listelerin bulunmadığını söylüyor. Yargının bu konuyu
aydınlatması lazım. Ayrıca birileri kafalarına göre listeler yapıp
bize sormadan kategorize ettiyse bizim yapacağımız ne olabilir.
Günümüzde kullanılanlar AKP yandaşı gazetecilerdir. Amaç dikkati
bunların üzerinden uzaklaştırmak olmasın. Bence bu listeler AKP
yandaşı gazetecileri kahraman yapmak, AKP'ye biat etmeyen
gazetecileri karalamak amacıyla piyasaya sürüldü.
AKP'ye karşı darbe teşebbüsleri?
Şu ana kadar mahkemelerce karara bağlanmış bir darbe teşebbüsü yok.
Yapılmış darbe de yok. Sadece "yapılacaktı" denilen darbeler var.
Benim yaşamım demokrasiyi savunmakla geçti. Elbet darbenin her
türlüsüne karşıyım. Ama acaba bugün darbelere karşı görünen
demokratlar da gerçekten karşılar mı? AKP'nin gazetelerinde
ömürleri AKP destekçiliğiyle geçen gazeteciler demokrat olabilir
mi? Yoksa darbe söylentilerini bir yandan TSK'yı yıpratmak, bir
yandan AKP'yi mazlum gösterip gündemi saptırmak için mi
kullanıyorlar. Bunu iyi düşünmek lazım.
Darbe iddiaları var. TSK bunun tatbikat olduğu açıklandı. Bir kesim
bu sava inanarak meseleyi temellendiriyor. Bir kesim ise ordunun
darbeci olduğu görüşünde. Siz ise darbe iddialarına inanmıyorsunuz
ve bunun “TSK’yı yıpratacağını ”, “içerden çökertme” olduğunu
sıklıkla söylüyorsunuz. Ama Türkiye tarihinde sıkıyönetimler ve
askeri darbeler mevcut. Siz de AKP ’ye karşı TSK’yı mı öne
sürüyorsunuz bir güç olarak? Yapısal olarak TSK savunuculuğunu
yapıyorsunuz gibi görünüyor. Böyle mi? Bunu biraz açabilir
miyiz?
Darbe bir yana darbe teşebbüsü de suçtur. Mahkemeler böyle bir suç
varsa failleri yargılar, karara bağlar. Mahkemelerden şimdiye dek
böyle bir karar çıkmadı. Darbelerin sadece lafı var. Evet geçmişte
darbeler oldu ama geçmişte darbelerin olması her darbe iddiasının
doğru olduğunu göstermez. Darbe iddiaları sağlam temele dayanan
iddialarsa yine tartışılır. Ama bu iddialar TSK'yı yıpratmak,
AKP'yi mazlum duruma getirmek, gündemi saptırmak gibi niyetlerle
yoktan var ediliyorsa buna da kanmamak, doğru teşhisi koymak lazım.
Bu arada şu anda bir sivil darbenin yapılmakta olduğu yolundaki
tespitleri de yabana atmamak lazım.
TSK'yı savunmanız?
TSK'ya saldırı özünde cumhuriyete saldırı niteliği taşıyor. O
yüzden bu yıpratma girişimlerine karşı çıkıyorum. Bugün dek
cuntalara, darbelere hep karşı çıktım. Yine karşı çıkarım. Ama
böyle bir hava yokken ayrıca yargıya, medyaya vs. aynı yönde bir
saldırı varken, bu saldırıların gerçekliğini ispatlamamız lazım.
Arınç'a suikast dendi, AKP ve Gülen'i yok etme planı dendi,
bunlarla ilgili iddialar ispatlandı mı? Ama bu süreçlerde TSK
hakkında sürüyle yalan kapladı medyayı. Hüsamettin Cindoruk'un bir
sözü var... AKP'nin neden darbeden bu kadar korktuğu sorulduğunda
"Çünkü darbeyi gerektiren işler yapıyorlar" diyor. Yarı şaka yarı
ciddi güzel bir tespit...
AHMET HAKAN’IN
DEMOKRASİ ÖLÇÜSÜ
Nazlı Ilıcak’ın darbeci olduğunu savundunuz. O da size
“tepe tepe kullanılan ” gazeteci dedi. Ilıcak cevaben darbelere
karşı olduğunu söyledi ve dönem yazılarından örneklerle bu iddiayı
reddetti. Sizinle aynı yayın grubundan Ahmet Hakan da “Nazlı Ilıcak
demokrattır ” dedi?
Nazlı Ilıcak'ın 12 Eylül sıralarında yazdığı
satırları alıntılayıp yazdım. Orada askeri övüyor. "O dönemde
kontrgerillaya destek vermiş olduk" diyor. Bunu 2008 yılında bir
röportajda Ece Temelkuran'a söylüyor. Sıkıyönetimi "Merhaba Asker"
diye karşılıyor. Maalesef 12 Eylül öncesi olaylarda Tercüman
gazetesinin önemli kışkırtıcı rolü olmuştur. O günleri anımsayan
herkes bunu bilir. Darbeyi davet etmişler, bir süre darbecilerin
suyuna gitmişler, sonra karşı çıkmışlardır. Asker gelsin solu
temizlesin iktidarı yine Süleyman Demirel'e versin. Hesapları
buydu. Tabii siyasete destek de vermiştir Nazlı Hanım. Ama hep sağ
siyasete. Kendini tepe tepe kullandıran kendisidir. Ahmet
Hakan'ın demokrat demesi kimseyi demokrat yapmaz.
Kendisinin demokrasi ölçüsünü gösterir.
Gazeteciler bulundukları yayın grubuna göre o kesimin
savunuculuğunu mu yapıyor sizce? AKP yandaşı-karşıtı medya
gibi?
Bu sorunun yanıtını gazete okurlarına bırakmak lazım.
Medyanın, medya çalışanlarının en büyük sorunu ne? Medya
tartışması siyasi polemiklere hiç bu kadar içkin olmamıştı? Vergi
cezaları, sansür tartışmaları, gazetecilere açılan davalar, AKP
yanlısı mecraların artması…
Medya çalışanlarının maddi sorunları var elbet. Ancak günümüzde
olağanüstü bir sansür de var. AKP'ye teslim olmayan basın büyük
baskı altında. AKP'ye teslim olmayan yazarlar büyük baskı altında.
Patronlar baskı altında. Yazarlar AKP demeye bile ürküyor,
Başbakan'ın fırça atmasından sonra hemen herkes AK Parti demeye
başladı.
AKP iktidarından hoşnutsuzluğunuzu bütün yazılarınızda dile
getiriyorsunuz. İktidar alternatifi var mı? Sizce önümüzdeki erken
olması ihtimal seçimler sonrası nasıl bir iktidar
kurulur?
Maalesef gönül rahatlığıyla iktidar alternatifi hazır diyemiyorum.
Ama bu iktidardan daha kötüsünün başımıza geleceğini de sanmıyorum.
Bir biçimde iktidar alternatifi oluşturulmalı. Çünkü AKP ülkeyi
felakete götürüyor. Yargı, TSK, üniversiteler, medya üzerinde ağır
faşizan baskılar var. Bir tek parti diktasına gidiyoruz.
Türkiye'nin demokrasiye dönmeyi sağlayacak bir seçim sonucu
çıkarmasını diliyorum.
“BAŞBAKAN DEYİMİ
YANLIŞ KULLANDI”
Başbakan Erdoğan’a “gaz veren” gazetecilerden olduğunuz iddiasına
ne diyeceksiniz?
Gaz vermek bir kişiyi överek abartılı işler yapmaya kışkırtmaktır.
Biz eleştiriyoruz gaz vermiyoruz. Anlaşılan Başbakan bu deyimi
yanlış kullandı. Eleştiren yerine gaz veren dedi. Bir Başbakan'ın
kendini eleştiren gazetecileri mesele yapması onun demokratlığının
ölçüsüdür aynı zamanda...
Melih Aşık
kimdir?
1942 yılında Ankara’da doğdu. Saint Benoit Lisesi’ni ve Siyasal
Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Bir yandan SBF’ye devam ederken bir
yandan TRT’de çalışmaya başladı. 1971 yılında 12 Mart darbesiyle
birlikte TRT Ankara Televizyonu’ndaki siyasi haberler yapımcılığı
işine son verildi. İşsiz kaldığı yıllarda İsveç ve Almanya’da
işçilik yaptı. 1974 yılından itibaren Günaydın ve Güneş
gazetelerinde çalıştı. 1982’de, 40 yaşında, Güneş gazetesinde Arka
Pencere köşesini hazırlamaya ve yazarlığa başladı. Köşesini
1986’dan bu yana Milliyet’te Açık Pencere adıyla sürdürüyor.
1998 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü’ne,
2003 yılında Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin Mustafa Ekmekçi
Ödülü’ne layık görüldü. Aynı yıl Mülkiye Özel Ödülü’nü aldı.
Başak Günsever/Gerçek Gündem.Com