Hakan’dan Livaneli’ye, ‘Ağabey’ nasihatleri
Ahmet Hakan, karşısına Zülfü Livaneli’yi oturtmuş bir yandan saçlarını, yanaklarını okşuyor, diğer yandan da bir şeyler söylüyor.
GAZETECİLER.COM
Ahmet Hakan bugün öyle bir yazmış ki; okurken aynı zamanda film kareleri akıyor gözünüzün önünden.
Ahmet Hakan, karşısına Zülfü
Livaneli’yi oturtmuş bir yandan saçlarını, yanaklarını
okşuyor, diğer yandan da bir şeyler söylüyor.
Livaneli de tırnaklarını kesmemiş ilkokul
öğrencisi gibi iki elini bacaklarının arasına sokmuş, bakışları
ayakuçlarında öylece dinliyor…
Bakın nasıl:
Sakin olun Zülfü Bey
Sevgili Ahmet,
beyhude çaba gösterme. Sen de bilirsin ki; Murakka giymekle sûfi olunamayacağı gibi; hiçbir eşek, gayret ve çabayla ata dönüşmez... Seninkisi zaman israfı, boşuna dil aşındırma!.. Adnan Berk Okan |
“VEDA” adlı bir film yaptınız.
İyi yaptınız, hoş yaptınız ama bu şiddet, bu ne celal Zülfü Bey...
Neden en küçük bir eleştiri karşısında hemen parlıyorsunuz ki?
Sonuçta yaptığınız bir sinema filmidir.
Ve her sinema filmi gibi sizin filminiz de ihaneti ve alkışı tadacaktır.
* * *
(...)
Normaldir bunlar.
Ama normal olmayan
sizin tepkiniz.
“Filminize yönelik
eleştiriler var” diyene bin sitem
ediyorsunuz.
“Film pek beğenilmedi”
diyeni patrona şikâyet ediyorsunuz.
Bu ne alınganlıktır böyle?
“Yergide biraz aşırıya gidenler” karşısında gösterdiğiniz bu celadetli tavrı, neden “Övgüde aşırıya gidenler” ile dengelemiyorsunuz ki?
Yoksa sizin kitapta, “Övgü serbest, yergi yasak” mı yazıyor?
Ahmet Hakan’ın bugünkü bütün yazılarını okumak için