Hakan Albayrak'tan Cem Küçük'e Karaalioğlu tepkisi
Diriliş Postası Genel Yayın Yönetmeni Hakan Albayrak, Star yazarı Cem Küçük'ün Mustafa Karaalioğlu ile ilgili sözlerine sert tepki gösterdi.
"Çamur attın mı adamı işte böyle külliyen batırmaya azmedeceksin" diyen Albayrak, "Erdoğan liderliğindeki Yeni Türkiye'nin itibar ve iltifatı en çok hak eden kalemşörlerından biri olan Mustafa Karaalioğlu'nu Cumhurbaşkanımızın altını oymaya, üstelik bununla da yetinmeyip onun ailesinin de altını oymaya yeltenecek kadar kin, nefret ve intikam ihtirasıyla dolu bir bedhah gibi tasvir edebilmek, kimse kusura bakmasın, bu özellikleri haiz olan kimselerin yapabileceği bir iştir ancak" dedi.
"Erdoğan'ın böylesine seviyesizce 'sahiplenilmesine' ve 'savunulmasına' itibar etmeyin" diyen Albayrak, "Gerçek niyetleri Erdoğan'ı sahiplenmek değil de ona 'sahip olmak' ve kimseyle 'paylaşmamak' gibi görünüyor" ifadesini kullandı.
Albayrak'ın Diriliş Postası'nda "Mustafa Karaalioğlu'ndan bahsediyoruz yahu, bizim Mustafa'dan..." başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Refiklerimizden bir gazetede bir yazarın tüyler ürpertici
iddiası:
"Cumhurbaşkanımız ve ailesinin altını oymak için sinsice planlar
yapıyor bu ekip."
Mustafa Karaalioğlu ve arkadaşlarından bahsediyor.
Davutoğluculuk yapan (!) bu zevat aslında Davutoğlu'nu da
hiç sevmezmiş, bakınız Akif Beki'nin mazideki bazı yazıları imiş,
ayrıca NTV'yi de ifsat edip bu kanalın sahibini zor duruma
düşürüyormuş Karaalioğlugiller...
Dedikodu ettin mi işte böyle edeceksin!
Çamur attın mı adamı külliyen batırmaya
azmedeceksin!
Fitne yaptın mı dibini bulacaksın!
Boşluk bırakmayacaksın!
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi Mustafa Karaalioğlu ve
arkadaşlarına karşı iyice bilensin, Başbakan Davutoğlu da bunlara
tereddüt ve şüpheyle baksın, NTV'nin patronu da "Bu mesaj
Cumhurbaşkanının mesajı olabilir; en iyisi Karaalioğlu'ndan
kurtulmaya bakayım" desin!
Neredeyse mükemmel bir operasyon.
Tek eksiği: "Fırıncıya söyleyin, ekmek de
vermesinler."
***
Geçen akşam bizim cenahın bir televizyon kanalında, ortaya
attığı komplo teorilerine "komplo teorisi" deyip geçmediğim,
ciddiyet ve önem atfettiğim bir yazar arkadaşımız (başka bir
gazetenin yazarı) da Mustafa Karaalioğlu'nu diline dolayıp, onun
Karar gazetesi projesinin Erdoğan'a karşı bir komplo olduğuna dair
"sağlam bilgiler"e sahip olduğunu söyledi ve bu minval üzere ipe
sapa gelmez bir sürü laf etti.
Kıssadan hisse: Bu arkadaşın komplo teorilerine "komplo teorisi"
deyip geçebilirim artık.
***
Vallahi ben Mustafa Karaalioğlu'nu neredeyse 28 senedir
tanırım.
Deyim yerindeyse ciğerini bilirim.
Son zamanlardaki gelişmeler hakkında ne deyip ne demediğini de
bilirim.
Fırsat buldukça buluşup hasbihal ediyoruz Mustafa'yla.
Karar gazetesi ekibinin bir-iki toplantısına da katıldım onun
daveti üzerine.
Komplo-momplo yoktu toplantı gündemlerinde.
Camiamızda entelektüel tarafı olan gazeteciliğin Yenidevir ve Zaman
(1986-87) sonrası bayraktarlığını üstelenen Yeni Şafak'ın kurucu
ekibi, en iyi bildikleri işi –belki de bildikleri tek işi- yani
gazeteciliği kendi anlayışları doğrultusunda özgürce yapabilmek
için yeniden bir araya gelip yeni bir gazete projesine girişti,
hepsi bu yahu!
1990'lı yılların ikinci yarısında Erdoğancılığa 'beşiklik' etmiş
olan bir ekipten bahsediyoruz.
Erdoğancılığın teorisyenliği diye bir şey varsa, onun önde
gidenlerinden biri olan Mustafa Karaalioğlu'ndan bahsediyoruz.
Star Grubu'ndan tamamen siyaset dışı bir sebeple –Ethem Sancak'ın
patronajıyla ayarlarının uyuşmaması sebebiyle- kovulana kadar
Erdoğan'la bir derdinin olduğuna dair en ufak bir imaya dahî maruz
kalmayan Mustafa Karaalioğlu, nasıl oldu da birdenbire
"Cumhurbaşkanımız ve ailesinin altını oymak için sinsice planlar
yapan" bir adam oldu!?
Araya kırgınlık girer, şu veya bu konuda irili ufaklı fikir
ayrılıkları yaşanır, ama Erdoğan liderliğindeki Yeni Türkiye'nin
itibar ve iltifatı en çok hak eden kalemşörlerından biri olan
Mustafa Karaalioğlu'nu Cumhurbaşkanımızın altını oymaya, üstelik
bununla da yetinmeyip onun ailesinin de altını oymaya yeltenecek
kadar kin, nefret ve intikam ihtirasıyla dolu bir bedhah gibi
tasvir edebilmek, kimse kusura bakmasın, bu özellikleri haiz olan
kimselerin yapabileceği bir iştir ancak.
"Ama NTV'de 1 Kasım zaferini Davutoğlu'na mal etti,
internet sitesine Davutoğlu'nu öne çıkaran bir yazı koydu" falan
filan... Bu mudur yani?
NTV'de çıktığı her programda konuşma süresinin yarısını
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik saldırıları geri püskürtmeye ayıran
Mustafa Karaalioğlu'ndan bahsediyoruz, tekrar hatırlatayım!
***
Birileri, gazete ve televizyonlarda onları mümkün olan
en çirkin şekilde güya temsil ederek Cumhurbaşkanımız ve ailesinin
altını oyuyor, evet.
Mustafa Karaalioğlu gibiler, o birilerinin panzehiridir.
Bir de sağda solda "Reisin talimatı üzerine konuştum,
yazdım" diyorlarmış...
Sevgili Diriliş Postası okurları; siz siz olun, Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın yanına bu tipleri yakıştırmayın.
Türkiye ve İslam dünyası siyasetinde fevkalade yüksek bir seviyeyi
ifade eden Erdoğan'ın böylesine seviyesizce 'sahiplenilmesine' ve
'savunulmasına' itibar etmeyin.
Gerçek niyetleri Erdoğan'ı sahiplenmek değil de ona 'sahip
olmak' ve kimseyle 'paylaşmamak' gibi görünüyor.
***
Mesnetsiz iddiaların, pis dedikoduların, itibar cellatlığının,
"kendi çocuklarını yiyen devrim" manzaralarının kol gezdiği
gazetelere ve televizyonlara "bizim" demekte müşkülatımız var.
Bu sevimsiz gidişe ayak uydurmama dirayetini gösteren az sayıdaki
yayın organımıza bir yenisinin eklenmesine çok sevinir ve onun
başarılı olmasını can-ı gönülden arzu ederiz.
Karar gazetesi hoş gelip sefa getirecek inşaallah.
Bu gazeteye şu veya bu şekilde katkıda bulunmaya, sevgili
Mustafa Karaalioğlu'na destek olmaya niyet ettiğimi dosta düşmana
duyurmak isterim.